İsmail Heniyye’nin Hayatı ve Siyasi Kariyeri
Hamas, çarşamba günü, örgütün önde gelen liderlerinden biri olan İsmail Heniyye‘nin İran’ın başkenti Tahran’da suikasta uğrayarak hayatını kaybettiğini duyurdu. Heniyye, yeni İran Cumhurbaşkanı’nın yemin törenine katılmak üzere ülkesindeydi. 23 Mayıs 1963 tarihinde Gazze’deki El Şati Mülteci Kampı‘nda dünyaya gelen İsmail Heniyye’nin ailesi, 1948 Savaşı sonrasında Tel-Aviv ile Gazze arasında bulunan Aşkelon’dan sürgün edilmiştir.
Siyasi Hayatı
Heniyye, Hamas’ın kurucusu Şeyh Ahmed Yasin’in 1997 yılında İsrail tarafından serbest bırakılmasından, suikastla hayatını kaybettiği 2004 yılına kadar onun özel kalem müdürlüğünü üstlenmiştir. 2004 yılında, önceki lider Dr. Abdülaziz El Rantisi’nin öldürülmesinin ardından Hamas’ın Gazze lideri olarak seçilmiştir. Aralık 2005’te, 2006 Filistin seçimlerini kazanan “Değişim ve Reform” listesine başkanlık yapmıştır. 20 Şubat 2006’da Filistin’de Başbakanlık görevini devralarak resmen göreve başlamıştır. Ancak Filistin Ulusal Yönetimi Başkanı Mahmud Abbas, 14 Haziran 2007’de Heniyye’yi görevden almıştır. Bu kararın ardından devam eden El Fetih-Hamas çatışması nedeniyle Heniyye, Abbas’ın kararını tanımamış ve Gazze Şeridi’nde başbakanlık yetkilerini 2014 yılına kadar sürdürmüştür. Ekim 2006’da, Gazze’de El Fetih ile Hamas üyeleri arasında çıkan çatışmalar sırasında konvoyuna düzenlenen bir saldırıdan sağ kurtulmuştur. Mayıs 2007’de ise bir İsrail füze saldırısını atlatmıştır. Mayıs 2017’de ise Halid Meşal‘in yerine Hamas’ın Siyasi Büro Başkanı olarak atanmıştır.
Eğitim Hayatı
İsmail Heniyye, 1987 yılında Gazze İslam Üniversitesi Arap Edebiyatı bölümünden mezun olmuş ve 2009 yılında mezun olduğu üniversiteden fahri doktora unvanı almıştır. Siyasi aktivizmi, Hamas hareketinin El Fetih’in baskınlığına karşı doğduğu Gazze Şeridi’ndeki Müslüman Kardeşler’in (İhvan) öğrenci kolu olan İslami Blok’da başlamıştır. 1983-1984 yılları arasında üniversite öğrenci konseyinin bir üyesi olmuş ve bir yıl boyunca konsey başkanlığı yapmıştır. 1989 yılında, I. İntifada’ya katılması ve Hamas üyesi olması nedeniyle İsrail güçleri tarafından tutuklanmış, üç yıl mahkum edildikten sonra bir grup Hamas lideriyle birlikte Lübnan-Filistin sınırındaki Marj al-Zuhur kasabasına sürgüne gönderilmiştir. Heniyye, bir yıl süren sürgünün ardından Gazze’ye dönmüş ve İslam Üniversitesi’nde dekan olarak atanmıştır.
7 Ekim Sonrası
Hamas, 7 Ekim 2023’te El Aksa Tufanı Operasyonu‘nu başlattığında, Heniyye, hareketin önde gelen liderleriyle birlikte Katar’ın Doha kentindeki ofisinden yayınlanan bir videoda görünmüştür. Hamas’ın askeri kanadı El Kassam Tugayları tarafından İsrail askeri araçlarını ele geçirdiği haberleri sonrasında Heniyye, “Bu zafer için Allah’a şükürler olsun” şeklinde dua etmiştir. Ancak, 10 Nisan’da Heniyye’nin üç oğlu ve birkaç torununun da aralarında bulunduğu altı aile üyesi, Ramazan Bayramı sırasında Al-Şati mülteci kampında dolaşırken, hedef alınan araçlarıyla birlikte hayatını kaybetmiştir. 24 Haziran’da ise, aralarında kız kardeşinin de bulunduğu 10 aile üyesi, Şati mülteci kampındaki evlerini hedef alan bir İsrail saldırısında hayatlarını kaybetmiştir.
’60’a Yakın Aile Üyesi…’
Ailesini kaybettikten sonra Heniyye, “60’a yakın aile üyem öldürüldü, tıpkı Filistin’in diğer çocukları gibi, onların benden hiçbir farkı yok” şeklinde bir açıklama yapmıştır. Ayrıca, İsrail’in direniş liderlerinin oğullarını hedef almasının Filistin halkının iradesini daha da güçlendireceğine inanmıştır. Heniyye, aile üyeleri “İsrail” tarafından öldürüldüğünde, “Oğullarımın ve torunlarımın kanı Filistin halkının çocuklarınınkinden daha değerli değil” demiş ve onların şehadeti üzerine kendisine bahşedilen bu onur için Allah’a şükretmiştir. Hamas’ın merhum lideri, 2014 yılında Gazze Şeridi’nde devam eden kuşatmaya karşı yaptığı etkileyici bir konuşmada şu şekilde belirtmiştir: “Biz, siz kuşatma ilan ettiğinizde zafer ilan eden bir halkız. Eğer Gazze halkının iradesini kırmak istiyorsanız, bilin ki biz sadece Allah’ın önünde diz çökeriz. Filistin’in içindeki ve dışındaki tüm karar alıcılar halkımızın mesajını anlamalıdır: Bizler, düşmanlarımızın yaşama değer verdiği gibi ölüme değer veren; diğerlerinin siyasi makamlarına değer verdiği gibi liderlerin yolunda şehit olmaya değer veren bir halkız. İstediğiniz tüm makamları alın ve bize ulusumuzu verin.”
