Güney Afrika’da Konut Krizi
Jameelah’nın odası bir zamanlar morgdu, Faldilah’nınki banyo, Bevil’inki ise doktorun muayenehanesi olarak kullanılan bir odadaydı. Üçü de Cape Town’da eski bir hastane binasını işgal edenler arasında. Ülkede hükümetin uygun fiyatlı konut sağlamamasını protesto eden bu insanlar, apartheid sonrası dönemde bile eşitsizlikle mücadele etmek zorunda kalıyor.
Ülkede apartheid rejiminin sona ermesiyle siyasi haklar ve özgürlükler kazanılsa da, yıllar sonra bile Güney Afrika’da eşitsizlik ve konut krizi devam etmektedir. İktidardaki partinin konut politikaları, geçmişteki eşitsizlikleri pekiştirmek yerine çözmekte başarısız olmuş gibi görünmektedir.
Şehri Geri Al Hareketi
Yedi yıl önce Reclaim the City adlı bir hareket, Woodstock Hastanesi’ni gece yarısı işgal ederek şehir merkezine yakın konutlara erişimi hedeflemiştir. Liderlerinden Bevil Lucas, şehir merkezinde yaşamanın iş ve hizmetlere erişim açısından kritik olduğunu belirtmektedir. Ancak mevcut konut politikaları, yoksul insanları şehrin dışına itmektedir.
- Jameelah Davids, otizmli oğluna yakın bir okula erişim sağlamak için işgal edilen hastanenin eski ofisine taşınmıştır.
- Faldilah Petersen ise banyoyu yaşam alanına dönüştürerek burada yaşamaya başlamış ve özgürlüğü burada bulduğunu ifade etmektedir.
Belediye yetkilileri, işgalcilerin yasal olmadığını belirterek dönüşüm başlamadan önce hastaneden ayrılmaları gerektiğini savunmaktadır.
ANC’nin Konut Politikaları
Afrika Ulusal Kongresi (ANC), apartheid döneminde mağdur edilen nüfusa konut vaadinde bulunmuş ancak hala uzun bekleme listeleri ve şehir merkezinden uzak konutlar sorunu devam etmektedir. Eyalet Altyapı Bakanı Tertuis Simmers, konut yardımı bekleyen 600 binden fazla kişi olduğunu belirterek durumu vurgulamaktadır. Ancak bu sorunu çözmek için bütçe kısıtlamaları ve yerel düzenlemeler engel oluşturmaktadır.
- Nick Budlender, Cape Town’da görülen ayrımcılığın çok bariz olduğunu ve uygun fiyatlı konutların şehir merkezinde inşa edilmemesinin büyük bir hata olduğunu ifade etmektedir.
- Ülke genelinde düşük gelirli konutlara dönüştürülebilecek arazilerin otopark olarak kullanılmasının mantıklı olmadığı belirtilmektedir.
