Beş ay önce, ABD New York Güney Bölgesi Bölge Mahkemesi, FTX’in kurucusu Sam Bankman-Fried hakkında, şirketin iflasındaki rolü nedeniyle önemli bir hapis cezası verildiğini duyurdu. Bu karardan sonra, 9 Ağustos’ta iflas eden kripto para borsası, mağdurlarına ve müşterilerine toplamda 12,7 milyar dolar (yaklaşık 425 milyar 831 milyon TL) tazminat ödemesine hükmedildi. ABD Emtia Vadeli İşlemler Ticaret Komisyonu (CFTC), bu durumun, kurumun tarihindeki “bu türden en büyük kurtarma” olduğunu belirtti ve dolandırıcılık faaliyetleri nedeniyle Sam Bankman-Fried’in, ‘FTX içerisindeki çekirdek bir grup’ tarafından gerçekleştirilen geniş çaplı dolandırıcılık planından etkilenenlere tazminat ödeyeceğini ifade etti.
FTX, 2022 yılının sonlarında kripto para fiyatlarındaki çöküşün ortasında iflasını açıkladı. Kurucusu Bankman-Fried, geçtiğimiz yılın sonunda dolandırıcılık ve kara para aklama suçlamasıyla yargılanarak, mart ayında 25 yıl hapis cezasına mahkum edildi. Ayrıca, kendisine 11 milyar dolarlık (yaklaşık 368 milyar TL) varlığından vazgeçme emri verildi.
FTX’in Çöküşü ve Dolandırıcılık İddiaları
Bir zamanlar 32 milyar dolar (yaklaşık 1 trilyon TL) değerinde olan FTX, müşterilerin fonlarını riskli yatırımlarda kullanmak için, yakın ilişkili bir fon olan Alameda Research aracılığıyla hareket etti. Bankman-Fried, müşteri parasını kendi çıkarları doğrultusunda büyük siyasi bağışlar, lüks otomobiller, Bahamalar’daki mülkler ve A listesindeki ünlülerin onayları gibi harcamalar için kullandı. Müşteriler, paralarının iade edilmesini talep etmeye başladıktan sonra devasa bir bütçe açığı ortaya çıktı.
Savcılar, Bankman-Fried’in faaliyetlerinin, yeni nesil teknoloji kisvesi altında gizlenmiş “eski moda zimmete para geçirme” anlamına geldiğini vurguladı. Toplamda, Bankman-Fried’in müşterilerinden 8 milyar dolar çalmakla suçlandığı belirtiliyor.
CFTC’nin Açıklamaları
CFTC başkanı Rostin Behnam, “FTX, kripto piyasalarına güvenli ve emniyetli bir erişim sağlama yanılsamasını yaratmak için eski taktikler kullandı” dedi. Ayrıca, “Ancak bu suiistimalleri tespit etmek ve nihayetinde çöküşü önlemek için gerekli olan yönetişim, müşteri korumaları ve gözetim gibi temel düzenleyici araçların mevcut olmadığını” belirtti.
