ABD Başkanlık Seçimleri ve Ekonomik Etkileri
Dört yılda bir gerçekleştirilen ABD başkanlık seçimleri, bugün itibarıyla oy verme süreciyle birlikte başlamaktadır. Bu yıl, Donald Trump ile Kamala Harris arasında kıyasıya bir mücadele yaşanmaktadır. Ekonomistler, ‘Trump’ın mutlak zaferi’ senaryosunun, özellikle ‘güçlü dolar ve zayıf Euro’ ihtimalinin Türkiye üzerinde olumsuz etkileri olabileceğini öne sürmektedirler.
Nitekim, Euro Ekim ayında dolar karşısında %2.3, Türk Lirası (TL) karşısında ise %2 değer kaybetmiştir. Bu süreçte dolar, TL karşısında ayı sınırlı da olsa %0.27’lik bir artışla kapatmıştır. Trump’ın Çin mallarına yönelik önerdiği %60’lık gümrük vergisinin yanı sıra diğer ülkelerden yapılan ithalata uygulanacak %10’luk gümrük vergisi vaadi, dolara olumlu yansıyacağı öngörülmektedir.
Türkiye’deki yüksek faiz oranları ve ‘kontrollü kur’ politikası, şu anda döviz kurlarında dramatik bir dalgalanmayı engellemektedir. Ancak ekonomistlere göre, ‘güçlü dolar’ durumu orta vadede Türkiye’de faiz indirimlerinin başlamasıyla birlikte, ekonomi yönetiminin döviz kuru üzerindeki kontrolünü zorlaştırabilir.
Ekonomik Analizler ve Yorumlar
İş Yatırım Araştırma Direktörü Serhat Gürleyen, Trump’ın başkanlık koltuğunu devralması ve Cumhuriyetçilerin Temsilciler Meclisi ile Senato’da çoğunluğu elde etmesi durumunda piyasalardaki hareketliliğin devam edeceğini belirtmektedir. Gürleyen, ‘güçlü dolar ve zayıf Euro’ senaryosunun, Türkiye’nin dış ticaretinde ve dış borç servisinde olumsuz sonuçlar doğurabileceğini vurgulamaktadır.
Doç. Dr. Oğuz Demir ise Harris yönetiminin büyük bir değişime neden olmayacağını, ancak Trump’ın seçimi kazanmasının bazı ilginç sonuçlar doğurabileceğini ifade etmektedir. Demir, “Özellikle Çin, Rusya ve İsrail ile olan ilişkilerin belirsizliği, orta ve uzun vadede temel riskler arasında yer alıyor. Trump, birçok belirsizlikle birlikte göreve geliyor” şeklinde konuşmaktadır.