BM Suriye Özel Temsilcisi’nin Değerlendirmeleri
BM Suriye Özel Temsilcisi Geir O. Pedersen, Şam’da yaşanan büyük değişimlerin beklenmedik olduğunu belirtti. Pedersen, ne silahlı grupların ne de uluslararası toplumun bu hızlı gelişmeleri öngörebildiğini vurguladı. “Şu an Şam’ın kontrolü büyük ölçüde Hayat Tahrir el-Şam’ın (HTŞ) elinde, ancak bu şehirdeki tek silahlı grup değil,” dedi. Bu durum, farklı silahlı gruplar arasında mevcut bir koordinasyon olduğunu gösteriyor. Ancak, Pedersen’a göre, çatışmaların önüne geçmek hayati bir önem taşıyor.
Pedersen, kuzeydoğuda devam eden çatışmaların henüz sona ermediğine dikkat çekti ve İsrail’in Suriye’ye yönelik bombardımanları ile askeri hareketlerinin durdurulmasının gerektiğini ifade etti. “Bu tür eylemler, bölgedeki gerilimi artırıyor ve istikrarı sağlama çabalarını baltalıyor,” dedi. Uluslararası toplumun, bu durumu dikkate alarak harekete geçmesi gerektiğini vurguladı.
Temsilci, Suriye’deki geçiş sürecinin tüm etnik grupları ve siyasi partileri kapsaması gerektiğini dile getirdi. Aksi takdirde, yeni çatışmaların kaçınılmaz olacağını belirtti. HTŞ’nin dokuz yıl önce terörist grup olarak ilan edilmesi gerektiğini hatırlatan Pedersen, bu süre zarfında HTŞ ve diğer gruplardan daha yapıcı mesajların geldiğini söyledi.
Pedersen, “Şam’da ilk günlerde görülen yağma olaylarının durduğunu gözlemliyoruz. Uluslararası toplumun, HTŞ’nin terör listesi üzerindeki durumunu yeniden değerlendireceğine inanıyorum,” şeklinde konuştu. Suriye’deki mevcut durumu “hala çok akışkan” olarak tanımlayan Pedersen, mültecilere dönüş çağrılarıyla ilgili de önemli uyarılarda bulundu.
Pedersen, “Birçok Suriyeli evlerine dönmeyi umut ediyor, ancak geçim kaynakları hâlâ ciddi bir sorun. Geçiş sürecinin adalet, yaptırımların kaldırılması ve mültecilerin dönüşü gibi hayati unsurları yerine getirmesi gerekiyor,” diye ekledi. BM temsilcisi, bu unsurların sağlanmasının Suriye’nin uzun vadeli istikrarı için kritik olduğunu vurguladı.