Erdoğan, G20 Zirvesinde Barış Planını Sunacak
ABD merkezli Bloomberg’in haberine göre, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, bugün Brezilya’da gerçekleştirilecek G20 zirvesine katılarak Ukrayna-Rusya savaşına dair geliştirdiği barış planını dünya liderlerine sunacak. Erdoğan’ın önerdiği plana göre, Ukrayna’nın NATO’ya katılma talebi 10 yıl süreyle ertelenecek ve Ukrayna ile Rusya arasında bir silahsız bölge oluşturulacak. Bu plan, zirveye katılacak 20 ülkenin liderleriyle paylaşılacak. Ancak, bu önerinin ABD Başkanı Joe Biden’ın karşıt görüşleri nedeniyle zora girebileceği belirtiliyor. Biden’ın, Ukrayna’ya NATO tarafından sağlanan uzun menzilli füzelerin, Rusya’nın Kursk bölgesinde kullanılmasına izin vermesi, bölgesel ve uluslararası gerilimi daha da artırmış durumda.
BARIŞ PLANININ ALTINDA YATAN STRATEJİ
Erdoğan’ın sunacağı barış planında, Ukrayna’nın resmi sınırları içinde yer alan ancak Rusya’nın desteklediği Donbas bölgesi, uluslararası bir barış gücü tarafından korunan bir silahsız bölge olarak ilan edilecek. Bunun yanı sıra, Ukrayna’nın NATO’ya katılma talebi de 10 yıl boyunca askıya alınacak. Ancak bu teklif, Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenski’nin kabul etmeye istekli görünmediği bazı şartları içeriyor. Erdoğan, bu anlaşmanın, gelecekteki bir barış için en iyi ihtimali sunduğunu savunuyor. Bloomberg’e göre, Erdoğan, Ukrayna’nın önümüzdeki aylarda daha fazla toprak kaybetme ihtimaline dair bir istihbarat raporu aldı. Erdoğan’ın amacı, barış planının bir anda kabul edilmesi değil, makul bir çözüm önerisi sunarak Rusya ve Ukrayna taraflarını İstanbul’da düzenlenecek bir barış zirvesinde bir araya getirmektir. Ancak, Biden’ın bugünkü füze kararı, bu süreci zorlaştırabilir.
BİDEN’IN KARARI VE SONUÇLARI
Biden’ın, bugün Ukrayna’ya uzun menzilli NATO füzeleriyle hedefleri vurma izni vermesi, her iki tarafı da barıştan uzaklaştırmış durumda. Financial Times’ın haberine göre, Rusya, 100 bin Kuzey Koreli askeri Kursk sınırına taşımaya hazırlanıyor. Bu askerlerin konuşlandırılmasından sonra, Mart ve Mayıs aylarında Kuzey Koreli askerlerle büyük bir taarruz başlatılması oldukça muhtemel. Diğer yandan, Ukrayna da Rusya’ya ait toprakları NATO füzeleri ile korumak istiyor. Eğer Ukrayna ordusu başarılı olursa, işgal altındaki topraklarını korumak üzere Kursk’ü kullanma imkanı bulabilir. Daha önce savunması oldukça zor olan Kursk bölgesi, Ukrayna ordusu için daha savunulabilir hale gelmiş durumda. Dolayısıyla, Biden’ın füze kararı, her iki tarafın da müzakerelere katılımını zayıflatıyor, çünkü masaya oturmak, karşı tarafın zayıflık gösterdiği şeklinde algılanabilir. Bu bilgiler ışığında, tarafların İstanbul’da buluşması pek olası görünmüyor. Erdoğan, elindeki istihbaratla Zelenski’yi ikna etse bile, toprak bütünlüğünü korumak isteyen Putin’i ikna etmekte zorlanacaktır.
FÜZELERİN SAVAŞTAKİ ROLÜ
Savaşın devam etmesi halinde NATO füzelerinin Ukrayna’ya sağladığı destek de belirsizliğini koruyor. Savaşın başından beri nispeten az miktarda uzun menzilli füze temin eden Ukrayna’nın, mevcut envanteri sorgulanıyor. Litvanya Dışişleri Bakanı, Ukrayna’nın Rusya’ya karşı kullanmak üzere yeterli füzeye sahip olup olmadığının belirsiz olduğunu vurguladı. Gabrielius Landsbergis, Brüksel’deki diğer AB dışişleri bakanlarıyla yapacağı toplantı öncesinde yaptığı açıklamada, “Henüz şampanya patlatmıyorum çünkü Ukrayna’nın kaç füzeye sahip olduğuna dair gerçek rakamları bilmiyoruz” dedi. Ayrıca, “Asıl soru, savaş alanında bir fark yaratacak kadar roket temin edip etmedikleri” ifadelerini kullandı.
