ABD’li Yetkiliden Gazze’deki Ateşkes Süreci Hakkında Açıklamalar
ABD’li üst düzey bir yetkili, telekonferans aracılığıyla düzenlenen basın brifinginde, Gazze’deki ateşkes süreci ile ilgili mevcut durumu ve müzakerelerdeki ayrıntıları değerlendirdi. Yetkili, masada bulunan anlaşma önerisinin, Hamas’ın temmuz ayında kabul ettiği metinle büyük ölçüde uyumlu olduğunu ifade etti. Anlaşma metninin 18 bölümden oluştuğunu ve bunlardan 14’ünde uzlaşma sağlandığını belirten yetkili, bu bölümlerin önceki metinle aynı olduğunu, 1 bölümün ise teknik detaylarla ilgili olduğunu vurguladı. Kalan 3 bölümün ise Filistinli mahkumlar ile Hamas’ın elindeki esirlerin takasına dair detaylar içerdiğini dile getirdi.
Yetkili, esir takasıyla ilgili bölümlerde hâlâ müzakere edilmesi gereken başlıkların bulunduğunu belirterek, “Esas itibarıyla bu anlaşmanın yüzde 90’ında mutabakat sağlanmış durumda.” dedi. Geçtiğimiz hafta sonu İsrailli 6 esirin hayatını kaybetmesinin müzakereleri bir nebze zora soktuğunu kabul eden yetkili, mevcut durumda daha az sayıda esir olduğunu ve bunun hem ABD hem de İsrail tarafında hayal kırıklığı yarattığını söyledi. Bununla birlikte, esir takası konusunda önemli ilerlemeler kaydedildiğini ve bu konunun tamamen çözülebileceğine inandığını ifade etti.
ABD’li yetkili, “Tutuklu takası, bu anlaşmanın temel bileşenlerinden birisidir ve şu anda müzakereleri devam ediyor ancak Hamas’ın bu sürece dahil olması gerekiyor; aksi takdirde ilerleme kaydedemeyiz.” şeklinde konuştu.
“KORİDORDA KALACAĞIZ”
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, bu akşam Batı Kudüs’te yabancı gazetecilerin katılımıyla bir basın toplantısı gerçekleştirdi. Toplantının başında bir harita gösteren Netanyahu, “Burası Orta Doğu, burası da Arap dünyasının geri kalanı. İsrail, dünyanın en küçük ülkelerinden biri; Arap dünyasının yüzölçümünün yaklaşık yüzde biri kadar. Yani Hamas, Filistin’i nehirden denize kurtarmaktan bahsederken, aslında İsrail’i yok etmekten söz ediyor.” ifadesini kullandı. Daha sonra, 2 Eylül’deki basın toplantısında sunduğu Gazze Şeridi haritasını tekrar göstererek Philadelphi Koridoru’nun önemine dikkat çekti.
Netanyahu, Philadelphi Koridoru’ndan ayrılmaları halinde Hamas’ın yalnızca silah kaçakçılığı yapmakla kalmayıp, aynı zamanda İsrailli esirleri yurtdışına kaçırmasının da imkansız olacağını savundu. Esirleri serbest bırakmak için Hamas’a baskı yapacak bir araç gereksinimleri olduğunu belirten Netanyahu, Gazze’nin silahlardan arındırılması gerektiğini, bunun da ancak Philadelphi Koridoru’nun İsrail kontrolü altında kalması ve Hamas’a mühimmat ve silah tedarik hattı bulundurmaması halinde mümkün olabileceğini ileri sürdü. Ayrıca, esirlerin iadesi için (Kasım 2023’te) bir anlaşmaya vardıklarını ve kalan esirleri geri getirme konusunda kararlı olduğunu ifade etti.
Hamas’ın, ilk anlaşmada olduğu gibi askeri baskı hissettiğinde anlaşmayı kabul edeceğini savunan Netanyahu, esir takası anlaşmasına varılmasını engelleyenin kendisi veya İsrail değil, Hamas ve Hamas Siyasi Bürosu Başkanı Yahya Sinvar olduğunu ileri sürdü. ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken’a, İsrail’in bir aşamada Philadelphi Koridoru’ndan çekileceği yönünde söz verip vermediği sorusuna ise Netanyahu şu yanıtı verdi: “Koridor boyunca asker sayısını azaltma konusunda anlaştık ve orada tam bir tümene ihtiyacımız yok. Kalıcı bir ateşkes için görüşmelere başlama konusunda anlaştık ve şartlarımız, Philadelphi Koridoru’nun aşılmaz hale geldiği bir durumu da içermelidir. Birinin orada olması gerekiyor, kim olduğu önemli değil. Bize kağıt üzerinde ya da sözlü olarak değil, her gün, her hafta sahada, daha önce olanların tekrarını önleyebileceğini gösterecek birini getirin, biz de bunu değerlendirmeye açığız.”
KORİDOR TARTIŞMALARI
Öte yandan, hâlâ müzakerelerin devam ettiği bir diğer ana başlık olan Philadelphi Koridoru’nda İsrail askerlerinin kalıp kalmayacağı konusu üzerinde de duruldu. ABD’li yetkili, 3 aşamalı anlaşmanın birinci aşamasında İsrail’in “nüfusu yoğun bölgelerden çekilmesi” maddesinin bulunduğunu ve bu bağlamda koridorun tartışma konusu olduğunu hatırlattı. İsrail’in, Philadelphi Koridoru’nda belli sayıda asker bulundurmak istediğini güvenlik gerekçesiyle ifade eden ABD’li kıdemli yetkili, “Anlaşmada Philadelphi Koridoru’ndan bahsedilmiyor. Anlaşmanın söylediği şey, (İsrail’in) nüfusu yoğun bölgelerden geri çekilmesi. Burada tartışma, Philadelphi Koridoru’nun nüfusu yoğun bir yer olup olmadığı üzerine başladı; ki burası esasen Gazze ile Mısır sınırı arasında bir yol.” değerlendirmesini yaptı.
ABD’li yetkili, İsrail’in koridordaki asker sayısını azaltıp buna mukabil belli bir kısmını koridor boyunca tutmasının “anlaşmayla uyumlu” olduğunu savunarak, bununla birlikte İsrail’in hâlâ bazı düzenlemeler yapması gerektiğini vurguladı. Tutuklularla esirlerin değişimi konusunun yanında Philadelphi Koridoru boyunca İsrail askerlerinin kalıp kalmayacağı konusundaki tartışmaların sürdüğünü belirten yetkili, bu konuları çözebilmek için hem İsrail hem de Mısır ve Katar üzerinden Hamas ile yoğun müzakerelerin devam ettiğini kaydetti.