Biden Yönetiminden Suriye’ye Önemli Ziyaret
Biden yönetiminin üst düzey diplomatları, Suriye’nin fiili yeni yöneticileri olan Hayat Tahrir el-Şam (HTŞ) liderliğindeki yetkililerle görüşmek üzere Cuma günü Şam’a geldi. Dışişleri Bakanlığı sözcüsü, bu görüşmenin Washington ile Suriye’nin yeni yönetimi arasındaki ilk resmi ve yüz yüze toplantı olduğunu vurguladı.
ABD heyetinde, Orta Doğu’dan sorumlu üst düzey diplomat Barbara Leaf, Rehineler Özel Temsilcisi Roger Carstens ve yeni atanan Suriye Danışmanı Daniel Rubinstein yer aldı.
Görüşmenin Amaçları
ABD heyeti, HTŞ lideri Ahmet el-Şaraa ile gerçekleştirilen temaslar çerçevesinde, Suriye’nin siyasi geçiş sürecine dair kapsayıcılık, azınlık ve kadın haklarının korunması gibi önemli konuları gündeme getirecek. Bu görüşmelerin, HTŞ’nin terör örgütü statüsünün kaldırılmasının tartışıldığı bir dönemde gerçekleşmesi dikkat çekti. El Şaraa, “Yeni Suriye kimseye tehdit teşkil etmemektedir” diyerek, örgütünün terör statüsünün kaldırılmasını talep etti.
ABD Dışişleri sözcüsü, “Heyetimiz, Suriye’nin geleceğine dair vizyonlarını paylaşmak üzere Şam’a ulaştı. Aynı zamanda, ABD’nin nasıl destek sağlayabileceğini öğrenmek amacıyla Suriyeli sivil toplum üyeleri, aktivistler ve azınlık grubu temsilcileriyle de görüşecek” ifadelerini kullandı.
Temkinli Temaslar ve Gelecek Belirsizliği
Suriye’deki yeni dönemin nasıl şekilleneceği hala belirsizliğini korumaktadır. HTŞ lideri Ahmet el-Şaraa, İŞİD‘den kopan El Nusra cephesine dayanan kökleri sebebiyle uluslararası arenada endişeler yaratmaktadır. Ancak Batılı hükümetler, Suriye’deki siyasi geçiş sürecinde HTŞ ile yeni bir diyalog arayışında bulunuyorlar.
ABD Başkanı Joe Biden, Suriye’deki rejim değişimini, ülkenin halkı için tarihi bir fırsat olarak nitelendirdi. Bununla birlikte, Biden, Suriye’nin karşı karşıya olduğu riskler konusunda da uyarılarda bulunarak, özellikle IŞİD’in yeniden canlanması konusundaki tehditlerin altını çizdi. ABD, Suriye’nin doğusunda desteklediği YPG/PKK mevzileriyle Türkiye arasında çıkabilecek olası bir çatışma konusunda da endişelerini dile getirmiştir.