Meme kanseri riskini artıran faktörlere dikkat

VM Medical Park Mersin Hastanesi Genel Cerrahi Kliniği’nden Op. Dr. Zekai Ögetman, meme kanserinde erken teşhisin önemine değinerek konu ile ilgili merak edilen noktaları anlattı.

featured

Meme kanserinin kadınlarda en sık rastlanan kanser türü olduğunu belirten VM Medical Park Mersin Hastanesi Genel Cerrahi Kliniği’nden Op. Dr. Zekai Ögetman, “Mamograf taramalarının bu artışta payı olsa da meme kanserinin özellikle ABD’de her 100 bin kadından 22.4’ünün ölüm nedeninin ve 40-44 yaş kadınlarda birinci ölüm nedeni olması dikkat çekicidir. Yenidoğan her 100 kız çocuğundan en az 10-12’sinin yaşamları boyunca meme kanserine yakalanacağı da belirtilmektedir,” dedi.

Genetik yatkınlık neden olabilir

Tüm meme kanserli hastaların yüzde 75’inin sporadik (nedeni belirsiz) vakalar olduğunu belirten Ögetman, “Kalan yüzde 25’inin de genetik bazı etkenlerin rol oynadığı 19. yüzyıldan beri bilinmektedir. Ailede bir veya birden fazla birinci veya ikinci derecede kan akrabasında meme kanseri saptanmış olması ailevi meme kanserlerini; kanserin 20-30 yaş gibi çok genç yaşta görülmesi, over ve meme gibi birden fazla odak bulunması ise kalıtsal meme kanserini düşündürür” şeklinde konuştu.

Geç menopoza dikkat edilmeli

BRCA1 ve BRCA2 genlerinin günümüzde meme kanseri gelişiminde suçlanmakta olduğunu Ögetman, “BRCA1 geni mutasyonu sonucunda ailevi meme ve over (yumurtalık) kanseri gelişiminde etkilidir. BRCA2 geni ise çok erken yaş meme kanseri ve iki taraflı meme kanserinde etkili olmaktadır. Meme dokusunun puberte ve sonrasında menopoz dönemine kadar yoğun bir şekilde östrojen hormonunun etkisinde kalması da meme kanseri oluşumunda bir risk gibi algılanmıştır. İlk adet yaşının erken olması ve geç menopoza girilmesi, riski artıran faktörlerden birisidir” ifadelerini kullandı.

Meme kanseri riskini artıran faktörler

Ayrıca doğum yapma veya yapmama üzerinde de durulduğunu sözlerine ekleyen Op. Dr. Zekai Ögetman, şu bilgileri paylaştı:

“Hiç doğum yapmama riski 1,5 kat artırırken, ilk doğumun 30-35 yaş sonrasında olması ise bu riski 4 kat artırmaktadır. Menopoz öncesi dönemde gelişen meme kanseri açısından, emzirmeyenlerin, emzirenlere göre 2 kat daha fazla risk altında olduğu söylenebilir. Bunun nedeninin, uzun süreli emzirme ile östrojen hâkimiyetinin azalması ve ovulasyon sayısının düşmesidir. Doğum kontrol hapları, özellikle ilk doğumdan önce 8-10 yıl kullanılması durumunda meme kanseri riskini yüzde 35 kadar artırmaktadır. Menopoza girmiş kadınlara gerek tıbbi endikasyon, gerekse yaşam kalitesini artırmak için östrojen tedavisi verilmesinin kullanım süresi arttıkça meme kanseri riskini artırdığı fakat bunun istatiksel olarak anlamlı olmadığı konulmuştur.

Meme kanseri için diğer riskli faktörlere de değinen Op. Dr. Zekai Ögetman, “Yağdan zengin, bitkisel liflerden fakir beslenme etkilidir. A vitamini ve selenyum koruyucudur. Alkol alımı meme kanseri riskini artırmaktadır,” dedi.

Meme kanserinde taramanın önemi göz ardı edilmemeli

Meme kanserinde taramanın önemini vurgulayan Op. Dr. Zekai Ögetman, şunları söyledi:

“Hiçbir şikâyeti olmayan kadınlarda meme kanserini yakalamaya yönelik yapılan çalışmalar tarama olarak adlandırılır. Bu yöntemler kendi kendini muayene etmek, doktor muayenesi ve mamografidir. Tarama yöntemleri, taraması yapılan organdaki kanseri veya prekanseröz lezyonları göstermede başarılı, ucuz ve pratik olmalı, hasta ve hekim tarafından tercih edilmelidir. Tarama yöntemi tekrarlanan aralıklarla kullanılacağı için uygulama hastaya zorluk vermemeli, uzun zaman almamalıdır. Test hassas olmalıdır. Ayrıca hastalığa ait bulguları göstermede özgül olmalıdır. Etkili bir kanser taraması hastalığı preklinik dönemde semptomlar gelişmeden önce teşhis eder ve böylece hastalığa bağlı ölümlerde azalma meydana getirir. Bu açıdan bakıldığında meme kanseri tarama yapılmaya uygun bir hastalıktır.’’

Kendi kendini muayene etmek belirleyici etkendir

Kendi kendine yapılan muayenelerin belirleyici kıstaslar oluşturduğunu belirten Op. Dr. Zekai Ögetman, “Meme kanserinin muayene ile bulgu vermesi, belli aşamaları geçtiğini gösterir. Bununla birlikte birçok kadın kitle bulurum ve bu da kanser çıkar endişesiyle kendi kendini muayene etmekten kaçınmaktadır. Kendi kendini muayene, uzun zamandan beri önerilmekte olan, maliyeti son derece düşük bir yöntemdir. Meme kanserinden ölüm oranını yüzde 25 azaltabileceği tahmin edilmektedir. Bu yöntem 20’li yaşlardan itibaren önerilmektedir. En uygun dönem, adet sonrası ilk bir haftadır” açıklamasında bulundu.

0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış

Tamamen Ücretsiz Olarak Bültenimize Abone Olabilirsiniz

Yeni haberlerden haberdar olmak için fırsatı kaçırmayın ve ücretsiz e-posta aboneliğinizi hemen başlatın.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

Haber Dönüşüm ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!

Bizi Takip Edin