Akıllı Telefonların Okullarda Yasaklanması Üzerine Yeni Araştırmalar
Akıllı telefonların okullarda yasaklanması, son yıllarda birçok ülkenin gündeminde önemli bir yer edindi. Eğitim sistemleri, bu uygulamanın öğrencilerin odaklanmalarını artırmaktan güvenli bir öğrenme ortamı yaratmaya kadar pek çok farklı fayda sağlayabileceğini savunuyor. Ancak, İngiltere’de gerçekleştirilen yeni bir çalışma, bu yasakların sosyal medya kullanımı ve genel refah üzerindeki etkilerini derinlemesine inceleyerek dikkat çekici sonuçlar ortaya koydu.
The Lancet Regional Health – Europe dergisinde yayımlanan bu çalışmaya, kısıtlayıcı telefon politikaları uygulayan 20 okuldan ve telefon kullanımına izin veren 10 okuldan 12 ila 15 yaş arası 1.227 öğrenci dahil edildi. Araştırmacılar, ilginç bir şekilde kısıtlayıcı okul politikaları ile daha düşük telefon veya sosyal medya kullanımı ve iyileştirilmiş refah arasında anlamlı bir bağlantı bulamadılar. Okulda cep telefonlarını kullanamayan öğrencilerin, hafta içi diğer öğrencilerle aynı miktarda telefon kullandıkları tespit edildi. Başka bir deyişle, telefonlarında günde aynı süreyi harcıyorlardı; ancak bunu günün farklı saatlerinde gerçekleştirdikleri gözlemlendi (telefonlarını okulda gizlice kullanmadıkları varsayılarak).
Bunlar, okulda telefon yasaklarını savunanlar için dikkate alınması gereken önemli bulgular. Ancak daha da önemli bir nokta, gençlerin akıllı telefon ve sosyal medya kullanımından kaynaklanan olumsuz etkileri azaltmak için daha kapsamlı ve bütüncül bir strateji geliştirilmesi gerektiğini vurguluyor. Çalışmanın yazarları, araştırmalarının okulda kısıtlayıcı telefon politikalarının zorbalık vakaları veya yüz yüze etkileşim süreleri üzerindeki etkilerini incelemediğini belirtmektedir. Ayrıca, farklı kısıtlama türleri arasındaki farklılıklar veya bu politikaların ne kadar süredir uygulandığı gibi unsurlar da araştırma kapsamına alınmamıştır.
İngiltere hükümeti, Şubat 2024’te yayımladığı bir kılavuzla, okullarda akıllı telefon yasaklarının güçlü bir savunucusu olmuştur. Bu kılavuz, okulların kendi bağlamlarına en uygun politikaları geliştirmelerini önermekte, ancak ana hatlarıyla birkaç seçenek sunmaktadır. Bu seçenekler arasında, tüm akıllı telefonların okul binalarında yasaklanması, öğrencilerin okula geldiklerinde telefonlarını teslim etmeleri veya dolaplarda güvenli bir şekilde saklamaları yer almaktadır.
Akıllı telefonların yasaklanmasına yönelik adımlar atan ülkeler arasında ABD ve Fransa gibi birçok örnek bulunmaktadır. Ancak, bu yeni araştırmanın yasakların uygulanması ve sonuçları üzerinde nasıl bir etki yaratacağı henüz belirsizliğini korumaktadır. Eğitim sistemlerinin bu konuda alacağı tutumlar ve uygulamalar, gelecekteki sosyal medya kullanımını ve gençlerin refahını şekillendirebilir.