İskoçya’nın büyüleyici batısındaki Lewis Adası, sadece doğal güzellikleriyle değil, aynı zamanda gizemli ve rahatsız edici bir sesle de gündemde. Son birkaç aydır adanın çeşitli noktalarında duyulan ve kaynağı hâlâ belirlenemeyen düşük frekanslı uğultu, yerel halkın yaşamını derinden etkiliyor. Bu ses, adeta doğanın gizemli bir şifre gibi çözülmeyi bekleyen sırrı gibi duruyor.
Lewis Adası sakinleri, Facebook üzerinden kurdukları “The Hebridean Hum: Low Frequency Noise Disorder Action and Support Group” isimli destek grubu aracılığıyla, bu uğultuyu detaylı şekilde tanımlıyor. Grup yöneticisi Lauren-Grace Kirtley, sesi “derin, nabız atarcasına titreyen; bazen vızıltı, bazen de inleme biçiminde gelen düşük frekanslı bir gürültü” olarak anlatıyor. Kirtley ve ekibi, yaptıkları spektrografik ölçümlerle bu sesin yaklaşık 50 Hz civarında, değişken güçte olduğunu belirtiyor. İlginç olan ise, bu uğultunun çevre altyapı projeleriyle veya modern endüstri faaliyetleriyle doğrudan bağlantısı olmadığının anlaşılması. Şu anda, grup liman tesisleri, açık deniz rüzgar türbinleri ve deniz altı yapıları gibi olası kaynaklar üzerinde yoğunlaşmış durumda ve yeni ses kayıtları toplamaya devam ediyorlar.
“Bu sesin doğal olmadığını ve büyük olasılıkla insan yapımı bir kaynaktan yayıldığını düşünüyoruz,” diyor Lauren-Grace Kirtley. Ancak, adada yaşayanlar, kulak çınlaması, baş dönmesi ve şiddetli baş ağrıları gibi fiziksel rahatsızlıklar da bildiriyor. Dahası, bu uğultuya ilişkin benzer raporlar, dünya genelinde çeşitli noktalar tarafından da paylaşılıyor. British Columbia Üniversitesi’nden Glen MacPherson liderliğinde yürütülen Dünya Uğultu Haritası ve Veritabanı Projesi, bu tür sesleri “sokağın aşağısındaki rölanti motoru” veya “uzaktan gelen alçak vızıltı” gibi renkli tanımlamalarla sınıflandırıyor. Birçok kişi, özellikle gece saatlerinde ve kapalı ortamda bu uğultunun daha yoğun ve belirgin olduğunu bildiriyor.
Lewis Adası yerel yönetimi de duyduğu rahatsızlık karşısında harekete geçti. Bazı vatandaşların şikayetlerini dikkate alarak Çevre Sağlığı ekibini görevlendirdi ve incelemeler başladı. Hala devam eden araştırmalar, bu gizemli sesin kaynağını ortaya çıkarmayı hedefliyor. Kirtley, bu uğultunun deniz canlıları ve ekosistem üzerinde de olumsuz etkiler yaratabileceğine dikkat çekiyor. Eğer kaynağı tespit edilip kontrol altına alınmazsa, hem adalıların yaşam kalitesi hem de bölgedeki deniz yaşamı ciddi anlamda tehlike altında kalabilir.
Lewis Adası’nın bu gizemli uğultusu, dünya genelinde benzer olaylarla paralellik gösteriyor ve bilim insanlarının ilgisini çekmeye devam ediyor. Bu sıradışı sesin kaynağı ortaya çıkarıldığında, hem adanın huzuru sağlanmış olacak hem de doğa ile insan arasındaki bu gizemli denge yeniden kurulacak.