Ali Koç’un İfadesiyle Karaborsa Davasında Yeni Gelişmeler

ali-kocun-ifadesiyle-karaborsa-davasinda-yeni-gelismeler-StOIFweU.jpg

Ali Koç’tan Galatasaray’a Sert İddialar

Fenerbahçe Başkanı Ali Koç, geçtiğimiz günlerde düzenlediği basın toplantısında Galatasaray’ın karaborsa biletlerle gelir elde ettiğine dair çarpıcı iddialarda bulundu. Koç, karaborsa biletlerle ilgili olarak, “Bu mesele öyle küçümsenecek bir rakam değil. Bize müfettişler geldi, ‘Bizi inceleyin’ dedik. Ancak birkaç gün sonra ana müfettişin soruşturmadan eli ayağı çekildi. Bu durum, kimlerin koruma sağladığını, nereden geldiğini ve bu gücün kimlere izin verdiğini sorgulamama neden oluyor. Neden sistem burada farklı, diğerlerinde farklı işliyor? Karaborsa soruşturmasında ifade veren bir hanımefendi var. O hanımefendinin ifadesini kimse görmedi mi?” ifadelerini kullandı.

Ali Koç’un üzerinde durduğu ve ismini gizli tuttuğu kişinin Ebru Gürsoy olduğu öğrenildi. Gürsoy’un, karaborsa soruşturmasında verdiği ifadede şu sözlere yer verdi:

‘Karaborsa Faaliyetleri İki Yıldır Devam Ediyor’

Ebru Gürsoy, ifadesinde “Ben yaklaşık 2 sene önce Galatasaray Spor Kulübündeki görevimden ayrıldım. Yaklaşık 9 yıl bu kulüpte çalıştım. 6 başkan ve 8 yönetim gördüm. Kendim bir Galatasaray taraftarıyım ve kulübün haklarını her ortamda savunacağım. Geçmişte karaborsacılık kağıt biletler üzerinden yapılıyordu. Ancak son iki sezondur Galatasaray Spor Kulübü’nde yoğun bir şekilde karaborsacılık devam etmekte. Stadyumun ana nizamiye kısmında güvenlik görevlilerinin stadyum içerisine kriminal ve şüpheli kişileri soktuğunu bizzat gördüm ve bu durum beni rahatsız etti. Bu kişiler, stadyuma maç izlemek için değil, karaborsacılık yapmak için geliyorlar.” şeklinde konuştu.

‘Çoğu Bilmesine Rağmen Susuyor’

Gürsoy, devam eden ifadesinde, “Spor kulübü içindeki bu olayları birçok kişi bilmesine rağmen, işlerini kaybetmemek için sessiz kalıyorlar. Stadyumun ana nizamiye kısmından geçtikten sonra, güvenlik odaları ve UEFA odası gibi alanlarda karaborsacılık faaliyetleri gerçekleştirilmektedir. Bu odalara genellikle Alper Narman, Eray Yazgan ve Bora Bahçetepe isimli kişiler girmektedir. Alper Narman’ın kulüpte yeri olmamasına rağmen taraftardan sorumlu direktör olarak atandığını öğrendim. Eray ve Bora ise yönetim kurulu üyesidir.” dedi.

Mevcut yönetimin bu işin içinde olduğunu belirten Gürsoy, “Eray Yazgan aynı zamanda Genel Sekreterdir ve Bora, taraftar derneklerinden sorumlu yöneticidir. Bilet talepleri bu şahıslara yapılmaktadır. Bu üç şahıs, Passolig üzerinden kulübe tanımlanan biletlere tanımlanır tanımlanmaz el koymaktadır. Bunu nasıl yaptıklarını bilemiyorum ama ilerleyen beyanlarımda bu durumu detaylandıracağım.” diye ekledi.

‘Olaylar Ortaya Çıkınca Hesaplar Kapandı’

Gürsoy, ifadesinde, “Bu kişilerin karaborsa ile ilişkili olduğunun en iyi örneklerinden biri Dursun başkanın seçilmesinden hemen sonra terfi almalarıdır. Normalde sıradan bir çalışan 20-30 bin TL maaş alırken, direktörler 175-200 bin TL alıyor. Ayrıca Akman Yengin ve Devrim Yazıcı isimli şahıslar da bu üç kişiyle bağlantılı çalışmaktadır.” şeklinde belirtti.

İfadesinin devamında, “Bu şahısların karaborsa ile ilişkilerini ortaya koyan bir başka durum ise, Emircan Zaptiye isimli kişinin karaborsacılık için tüm iletişimi sağlamasıdır. Kendisi birçok banka hesabını karaborsadan gelen paraların yatırılması için kullandığı söyleniyor. Olaylar açığa çıktıktan sonra, Emircan birçok hesap kapattı ve kulüpte bu şekilde faaliyet göstermeye devam etti. Ayrıca, bu şahsın görev yeri değişti ve mağazacılık bölümüne transfer edildiği duyumunu aldım.” ifadelerine yer verdi.

Gürsoy, stadyum çevresinde karaborsacılık yapan kişilerin, bilet bulamayan taraftarlardan nakit para alarak UEFA odasına getirdiklerini ve bu paraların toplandığını öğrendiğini belirtti. “Umarım kamera kayıtları silinmemiştir. Bu kayıtların incelenmesi gerekir.” dedi.

Gürsoy, “Dursun başkanın şoförü Ümit Karpuz’un, Dursun başkana gidecek parayı kendi hesabına aldığı ve bu işlerin genellikle Dursun başkanın oğlu Gökhan Özbek tarafından yürütüldüğünü duydum.” diyerek ifadelerini sürdürdü.

Yine, “Özellikle Avrupa deplasmanlarında, 5.000 kişilik biletlerin direkt olarak kulüp tarafından Ultraslan’a devredildiğini ve Ultraslan’ın bu biletleri karaborsa üzerinden sattığını biliyorum. Bu durum, son iki yıldır kulüp ile içli dışlı olmama rağmen deplasman bileti alamamamdan da anlaşılmaktadır.” sözlerini sarf etti.

Gürsoy, Dursun başkanın Galatasaray Spor Kulübü’nde karaborsa faaliyetleri ile ilgili dosyanın bir şahsa verilmesi durumunda, bu şahsın da Galatasaray üyesi olduğunu duyduğunu belirtti. “Dursun başkan, kimlerle iletişime geçtiğini bilmiyorum ama böyle bir girişimi olduğunu öğrendim.” dedi.

Son olarak, “Stadyum çevresinde ve bilet bulamayan kişiler, karaborsacılık yapan kişilerle iletişim kurarak stadyum önünde nakit parayı ya da bu şahısların gösterdiği iban bilgilerine parayı gönderdikten sonra, içerideki bilet departmanı ile bağlantılı olan bu kişiler, TC kimlik bilgilerini sisteme tanıtarak taraftara maç bileti gönderiyor.” diyerek karaborsa ile ilgili süreci detaylandırdı.

Gürsoy, “Benim Dursun başkana ya da Galatasaray Kulübü’ne karşı bir husumetim yok. Ben bir Galatasaray taraftarıyım. Ancak çalıştığım süre boyunca dönen karmaşık ve usulsüz olayları dile getirdiğim için, örtbas etmediğim için bu şekilde lanse edildim. Tüm bu söylediklerim, benim gördüğüm, bildiğim ve bizzat dostlarımdan edindiğim bilgilerden ibarettir.” diyerek ifadelerini sonlandırdı.

Exit mobile version