Genç Sanatçılar ve Manifestoları: Üniversite Öğrencilerinin Eserleri Galeri Binyılda

genc-sanatcilar-ve-manifestolari-universite-ogrencilerinin-eserleri-galeri-binyilda-DcBdg2yE.jpg

Güneş Aslıhan ve Genç Sanatçılar

Güneş Aslıhan, Mert Ali Aykut, Selin Bulut, Murat Çakın, Ahsen İnankur, Tunga Öztek ve Bulut Yüksel gibi yetenekli sanatçıların eserleri, 22 Şubat’a kadar sanatseverlerle buluşmayı bekliyor. Bu serginin en dikkat çekici özelliği, eserlerin sahiplerinin Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi’nde (MSGSÜ) öğrenci olmalarıdır. Farklı disiplinlerde eğitim alan genç sanatçıların bir araya geldiği bu sergi, sanat dünyasında heyecan verici bir misyon üstleniyor.

Küratörlüğünü MSGSÜ mezunu İlknur Şanal’ın üstlendiği sergi, ziyaretçilere sanatsal bir yolculuk sunuyor. Şanal, sergiyi şu şekilde tanımlıyor: “Sanatın çeşitli disiplinleri (resim, heykel, seramik, müzik, bale, vb.) arasında, farklı malzeme ve tekniklerin kullanımıyla birlikte, temel bir süreçte buluşma söz konusudur: Oluşum. Bu oluşum süreci, bir fikrin, duygunun veya gözlemin sanatsal bir ifade biçimine dönüşmesini ifade eder. Ancak ‘oluşum’ kelimesi, oldukça geniş bir anlam yelpazesine sahiptir ve birçok farklı alanda kullanılabilecek bir terimdir. Genel anlamıyla bir şeyin ortaya çıkması, meydana gelmesi, yaratılması veya şekillenmesi süreçlerini kapsamaktadır. Bizler, bu kavramın altında sergimizi sunuyoruz.”

Sanatın Çok Yönlülüğü

Sergide yer alan genç sanatçılar, mitolojik, fantastik ve güncel yaşam gözlemlerinden yola çıkarak ortaya koydukları eserleriyle dikkat çekiyorlar. Bu gözlemler, sanatın derinliğini ve çok yönlülüğünü gözler önüne seriyor. Sergideki eserler arasında; sevdiklerimizle paylaşılmış anıların, mutlulukların ve belki de hüzünlerin yoğunlaştığı yemek masaları; pistlerde birbirini geçmeye çalışan atların insan ruhundaki heyecanı yansıtan imgeler; bir rüyanın fırça ve kâğıtla buluştuğu anlar; ana rahminden dünyaya adım attığımız o ilk anda hissettiklerimizin görsel ifadesi gibi unsurlar yer alıyor.

Bu eserler, farklı anlatımların birbirine bağlandığı ve genç sanatçıların güçlü bir manifestosu niteliğinde. İlknur Şanal, başka sanat disiplinleri arasındaki bu bağlantıların, sanatın evrensel sınırlarını sürekli olarak zorladığını ve yeni ifade biçimlerinin ortaya çıkmasına olanak sağladığını vurguluyor. Şanal, “Sanatçılar, farklı disiplinlerin özelliklerini harmanlayarak, daha zengin ve anlam dolu eserler yaratmayı başarabilirler” şeklinde düşüncelerini ifade ediyor.

Exit mobile version