Adaletin ve Gerçeğin İzinde: Felsefi Bir Yolculuk

adaletin-ve-gercegin-izinde-felsefi-bir-yolculuk-grNTkcY8.jpg

Bu Hafta Gösterime Giren Üç Önemli Film

Bu hafta sinemaseverlerin beğenisine sunulan üç önemli film, izleyicilere farklı tadlar ve derinlikler sunuyor. Marc Webb’in yönettiği müzikal animasyon Pamuk Prenses, Dougal Wilson’ın kaleme aldığı komedi Ayı Paddington: Ormanda Macera ve Ellen Kuras’ın hayat hikayesinden uyarladığı biyografik dram Lee. Bu filmler, adalet, cesaret, dürüstlük, gerçek ve dayanışma gibi evrensel temaları işlemeleri bakımından dikkat çekiyor.

Pamuk Prenses: Yeniden Doğuş

Pamuk Prenses, klasik masalın modern bir yorumunu sunuyor. Olay örgüsü, izleyicileri beklenmedik bir şekilde karşılıyor; prenses, beyaz atlı prens tarafından kurtarılmıyor ve aşk hayalleri peşinde koşmuyor. Bunun yerine, karşımızda halkının geleceğini düşünen, cesur ve savaşçı bir genç kadın var. Ülkesini sömüren, babasını öldüren kötü kraliçeye karşı durarak, “Yönetilme değil, yönetme zamanı; bu krallık benim kaderim” diyerek isyancılarla birlik oluyor. Disney, geleneksel beyaz tenli prenses imajını bir kenara bırakarak Kolombiyalı genç yetenek Rachel Zegler’i başrole yerleştirdi. Zegler, Steven Spielberg’ün Batı Yakasının Hikayesi filmindeki Maria rolüyle tanınmakta. Küçük Deniz Kızı’nda Ariel için afroamerikalı Halle Bailey’i seçen stüdyo, yine tutucu eleştirileri göz ardı etmeyi tercih etti. Son yıllarda stüdyo, Ariel ve Moana gibi güçlü kadın karakterlerle dikkat çekici yapımlara yöneldi. 200 milyon dolarlık bütçesiyle dikkat çeken Pamuk Prenses’in güncellenmesi konusunda tartışmalar sürmekte; Zegler’e yönelik ırkçı yorumlar ve kötü kraliçeyi canlandıran Gal Gadot’un İsrail propagandası yapması, filmle ilgili eleştirileri artırdı. Ayrıca animasyon cücelerin kullanımı neticesinde cüce aktörlerin işsiz kalması da dikkat çekici bir durum.

Ayı Paddington: Ormanda Macera

Sevimli ayı Paddington, serisinin üçüncü bölümünde Ayı Paddington: Ormanda Macera ile izleyicileri yeni bir maceraya davet ediyor. Yönetmen Dougal Wilson, Peru’nun görkemli manzaraları, Amazon ormanları ve Machu Picchu gibi ikonik mekanlarda gerçekleştirdiği çekimlerle izleyicileri büyüleyici bir görsel şölenin içine sokuyor. Paddington, Londra’da Brown ailesiyle mutlu bir yaşam sürmekte ve artık bir İngiliz yurttaşıdır. Ancak, Peru’da yaşayan Lucy teyzesinin kaybolduğu haberini aldığında, Brown ailesi ile birlikte yola koyuluyor. Doğum yeri, Paddington’ı büyük bir maceraya çıkaracak birçok sürprizle doludur. Film, İngiliz mizahı ile dolu, eğlenceli ve komik sahnelerle örülü olup, Paddington’un kökenlerinin izlerini takip etmesini konu alıyor. Efsanevi El Dorado şehri, İspanyol hazine avcıları, altın çılgınlığı ve çılgın bir rahibenin yanı sıra, çok kişilikli bir gemi kaptanı ve portakal marmelatı ile birlikte Mary Poppins, Neşeli Günler ve Indiana Jones gibi klasiklere yapılan göndermelerle zenginleşiyor. Lucy teyzesini bulmaya gelen Paddington, aslında kendi kimliğini ve kabilesini keşfetme yolculuğuna çıkmış oluyor. Oyuncu kadrosunda Emily Mortimer, Hugh Bonneville, Julie Walters, Olivia Colman, Antonio Banderas ve sesiyle Ben Whishaw yer alıyor.

Lee: Vahşeti Kaydetmek

30 Nisan 1945’te, Life Magazine’in fotoğrafçısı David Schermann ile birlikte, Lee Miller, Dachau toplama kampının dehşeti ile yüzleşiyor. Hitler, Eva Braun ile Berlin’de intihar ettiğinde, Miller Münih’teki dairesine girmeyi başarıyor ve ünlü vahşetten arınma pozunu banyosunda veriyor. Belge fotoğrafları ile tarihe damgasını vuran Lee Miller (1907-1977), modern zamanların en etkileyici savaş muhabirlerinden biri olarak öne çıkıyor; toplama kamplarında çektiği fotoğraflar, soykırımın en önemli belgeleri arasında sayılmakta. Yönetmen Ellen Kuras, geriye dönüşlerle kurduğu klasik anlatımı ile Man Ray’in ilham perisi, şair Paul Eluard’ın arkadaşı ve Vogue’un mankeni olan Lee Miller’ın olağanüstü hayatını, oğlu Anthony Penrose’un romanından uyarlayarak etkileyici bir biyografik dramada başarıyla aktarıyor. Kadınlığı, cesareti, gerçeği, özveriyi ve dayanıklılığı temsil eden Miller, öncü ve ilham verici bir sanatçı olarak izleyicileri derinden etkiliyor. Kate Winslet, Alexander Skarsgard, Marion Cotillard ve Noémie Merlant’ın performanslarıyla hayat bulan Lee filmi, tüm kadınların mutlaka izlemesi gereken bir yapım olarak öne çıkıyor.

Exit mobile version