Tehlikeli Kimyasallar ve Sağlık Üzerindeki Etkileri
Uluslararası bir araştırma ekibinin yayımladığı son çalışmaya göre, belirli kimyasalların insan sağlığı üzerindeki olumsuz etkileri, acil küresel eylem gerektirecek kadar ciddi bir boyuta ulaşmış durumda. Bu çalışmada özellikle BPA (bisfenol A), DEHP (di(2-etilheksil) ftalat) ve PBDE (polibromlu difenil eterler) gibi sorunlu kimyasallar üzerine yoğunlaşılmıştır.
Sorunlu Kimyasalların Kullanım Alanları
BPA, özellikle gıda ambalajlarında yaygın olarak kullanılan bir kimyasaldır. DEHP ise esnek plastik ürünlerde, PBDE’ler ise yüksek ısıya dayanıklı ürünlerde sıkça yer almaktadır. Bu kimyasalların sağlık üzerindeki olumsuz etkileri uzun yıllardır tartışılmaktadır.
BPA’nın Kalp Sağlığına Etkisi
BPA’nın insan sağlığı üzerindeki riskleri, özellikle kalp sağlığı açısından dikkat çekicidir. İçme suyu şişeleri ve gıda kutularında kullanılan bu kimyasal, yapılan çeşitli çalışmalarda iskemik kalp hastalığı ve felç oranlarının artışıyla ilişkilendirilmiştir. Araştırmalar, yalnızca 2015 yılında BPA’ya bağlı olarak yaklaşık 5,4 milyon kalp hastalığı vakası, 346 bin felç ve 431 bin ölüm yaşanmış olabileceğini öne sürmektedir. Bu durumun ekonomik maliyeti ise yaklaşık 1 trilyon dolar olarak tahmin edilmektedir.
DEHP ve Hormonlar Üzerindeki Olumsuz Etkileri
Bahçe hortumları, duş perdeleri ve tıbbi tüplerde yaygın olarak bulunan DEHP’nin hormon sistemi üzerindeki olumsuz etkileri de dikkat çekmektedir. Hayvan deneyi sonuçları, bu kimyasalın gebelik ve ergenlik dönemlerini olumsuz etkileyebileceğini göstermektedir. 2022 yılında gerçekleştirilen bir araştırma, DEHP’nin yetişkinler arasında ölüm oranlarını artırabileceğini ortaya koymuştur. Güncel çalışmada ise DEHP’ye bağlı olarak 164 bin ölüm ve 398 milyar dolarlık ekonomik kayıp öngörülmektedir.
PBDE ve Gizli Tehditler
PBDE’ler, genellikle elektronik ürünlerde, araç parçalarında ve tekstil ürünlerinde alev geciktirici özellikleri nedeniyle kullanılan kimyasallardır. Ancak bu maddeler, gıda ambalajlarından mutfak gereçlerine kadar birçok farklı üründe de tespit edilmektedir. İnsan vücuduna solunum, cilt teması veya beslenme yoluyla girebilen bu kimyasallar, sağlık açısından gizli bir tehdit oluşturmaktadır.
Sonuç ve Öneriler
Bu araştırma, mevcut gözlemsel çalışmaların verilerine dayanmaktadır ve nedensellik ilişkisini kesin bir şekilde ortaya koyamamaktadır. Ancak bazı uzmanlar, elde edilen sonuçların dikkatli bir şekilde yorumlanması gerektiğini vurgulamaktadır. Bununla birlikte, araştırma ekibi, mevcut verilerin bile küresel ölçekte önlemler almak için yeterli olduğunu savunmaktadır. Araştırmacılar, plastiklerde bulunan kimyasalların zararlarını önlemek amacıyla ulusal kimyasal yasalarında köklü değişiklikler yapılması gerektiğini ifade etmektedir. Ayrıca, üreticilerin kimyasalların güvenli olduğunu kanıtlama yükümlülüğünü üstlenmesi gerektiğini vurgulamaktadırlar. Bu yaklaşım, 1970’lerden beri ilaç sektöründe standart bir uygulama olarak kabul edilmektedir.