Marburg Virüsü ve Tehlikeleri
Tanzanya’da Marburg virüsünün varlığı tespit edilmiştir. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), bu virüsün diğer Afrika ülkelerinde de bulunduğuna dair önemli bulgular elde ettiğini açıkladı. Bu nedenle, DSÖ, seyahat eden bireylere sağlık durumları düzelene kadar bu bölgeleri ziyaret etmemelerini önermektedir.
Record’un haberine göre, Marburg virüsü, yüksek ölüm oranı ile bilinen en tehlikeli patojenlerden biridir ve yayılma potansiyeli büyük bir tehdit oluşturmaktadır. DSÖ yetkilileri, Marburg virüsünün, hastalığı taşıyan bireylerin derisiyle doğrudan teması yoluyla bulaşabileceğini belirtmektedir. Ayrıca, enfekte kişilerin kanı, vücut salgıları, organları veya diğer organik sıvılarının mukoza zarlarına temas etmesiyle de virüsün yayılma riski artmaktadır.
Sağlık uzmanları, en çok enfekte olan bireylerin genellikle bu hastalarla yakın temasta bulunan kişiler olduğunu vurgulamaktadır. Bu kişiler, çoğu zaman hastalığı taşıdıklarını bilmeden enfekte olanlarla yakın temas kurarlar. Hastalığın belirtileri, enfeksiyondan 2 ila 21 gün sonra ortaya çıkmaya başlar. İlk aşamada, hastalarda yüksek ateş, şiddetli baş ağrısı, genel rahatsızlık ve yaygın kas ağrıları gözlemlenir. Ancak, üçüncü günden itibaren belirtiler daha da kötüleşir ve bunlara ishal, karın ağrısı, kramp, mide bulantısı ve kusma gibi semptomlar eklenir. Bu durum, hastalığın ilerleyişinin daha agresif bir şekilde devam ettiğini göstermektedir.
Hastalığın ilerlemesiyle birlikte, hastaların cildinde kaşıntısız döküntüler meydana gelir. Daha ciddi vakalarda, hastalık vücutta tamamen yayıldığında, daha endişe verici semptomların görülmesi de yaygın hale gelir. Bu belirtiler, hastalığın kritik bir aşamaya geçtiğini işaret eder.
Ölüm Riski ve Tedavi Yöntemleri
Dünya Sağlık Örgütü’ne göre, Marburg virüsü ile enfekte olan hastaların çoğu, belirtilerin başlamasından sekiz ila dokuz gün sonra hayatını kaybetmektedir. Ölümler genellikle büyük kan kayıpları nedeniyle gerçekleşmektedir. Virüsün ölüm oranı %88 civarındadır ve enfekte olan her on kişiden dokuzunun hastanelerde yaşamını yitirdiği ifade edilmektedir. Hastalığın kesin bir tedavisi olmadığı ve buna karşı bir aşı bulunmadığı da vurgulanmaktadır.
Enfekte hastalarla ilgilenen doktorlar, yalnızca destekleyici tedavi uygulayabilmektedir. Ancak bu tedavi genellikle kan kaybını durdurmak ve ölüm riskini engellemek için yeterli olmamaktadır. Marburg virüsünün önlenmesinin en etkili yolu, virüs tanısı konmuş kişilerin sıvıları ve salgılarıyla temastan kaçınmaktır.