Gönüllülüğün Yaşlı Bireyler Üzerindeki Etkisi
Son zamanlarda gerçekleştirilen bir araştırma, gönüllü faaliyetlerde bulunan yaşlı bireylerin depresyon riskinin, diğerlerine göre yarı yarıya daha düşük olduğunu ortaya koydu. Bu bulgu, emeklilik döneminde sosyal etkileşimin ve anlamlı bir amaç duygusunun ne denli önemli olduğunu bir kez daha gözler önüne seriyor.
Araştırmacılar, 65-79 yaş aralığındaki yaklaşık 3 bin Amerikalı üzerinde yaptıkları çalışmada, gönüllülük ile depresyon arasında güçlü bir ilişki tespit etti. Gönüllü olarak yardım eden bireyler, yalnızca kendilerini daha iyi hissetmekle kalmayıp, aynı zamanda topluma katkıda bulunmanın getirdiği tatminle yaşamlarına anlam katıyorlar.
Araştırmanın dikkat çeken bir diğer bulgusu ise, 65-69 yaş aralığındaki bireylerin depresyon riskinin daha yüksek olması. Uzmanlar, bu durumu emekliliğin ilk yıllarında yaşanan ani değişimlerle ilişkilendiriyor. Sosyal hayatın bir anda durması, yeni bir rutine uyum sağlama zorluğu ve kimlik kaybı gibi faktörler, depresyonun tetiklenmesine neden olabiliyor.
Ayrıca, araştırmada yüksek gelir düzeyine sahip bireylerde depresyon görülme oranının daha düşük olduğu da vurgulandı. Bu durum, sosyoekonomik faktörlerin ruh sağlığı üzerindeki etkisini bir kez daha gözler önüne seriyor. Ancak araştırmacılar, düşük gelirli bireylerin de gönüllülük sayesinde depresyon riskini azaltabileceğini belirtiyor.
TÜRKİYE’DE DURUM
Türkiye’de milyonlarca emekli, ekonomik zorluklar nedeniyle çalışmaya devam etmek zorunda kalıyor. Bu durum, gönüllü faaliyetlere katılma imkanlarını kısıtlayabilir. Ancak uzmanlar, sosyal ilişkilerin güçlendirilmesi ve yeni hobiler edinilmesi gibi yöntemlerle depresyonun önüne geçilebileceğini vurguluyor.