Alerji Gelişimini Önlemek İçin Doğru Beslenme Alışkanlıkları
Prof. Dr. Fatma Çelik, çocukluk döneminde alerji gelişimini engellemek amacıyla erken yaşta doğru beslenme alışkanlıklarının benimsenmesinin önemine dikkat çekti. Anne sütü alan bebeklerin, 4 ile 6 ay arasında yeni besinlerle tanıştırılması gerektiğini belirten Çelik, çiğ meyve ve sebzelerin alerjik reaksiyonlara yol açabileceğine vurgu yaptı.
İlk karşılaşmalarda besinlerin çiğ olmasının alerji açısından daha riskli olduğunu ifade eden Çelik, şu ifadeleri kullandı: “Hatta bazı meyvelerin yenilebilen kabukları bile alerjiyi tetikleyebilir. Örneğin, çiğ kuruyemişler veya domates ve elma kabuğu gibi.” Bu nedenle, alerjik bünyeye sahip bireylerin meyve ve sebzeleri pişmiş olarak tercih etmeleri önerilmektedir. Özellikle kavrulmuş fındık, fıstık ve susamda bulunan alerjik proteinlerin değiştiği ve daha az alerjenik hale geldiği ifade edilmektedir. Ayrıca, sütün yüksek sıcaklıklarda ısıtılmasının süt proteinlerinin alerjik etkisini azaltabileceği vurgulanıyor. Fermente süt ürünlerinin (yoğurt, kefir, peynir gibi) ise süte göre daha az alerjik olduğu belirtilmektedir.
Alerjik Reaksiyonların Belirtileri
Fatma Çelik, alerjik reaksiyonların belirtilerini şu şekilde sıraladı: “Genellikle karın ağrısı, ishal, ciltte döküntü ve solunum zorluğu gibi hafif belirtilerle seyretmekle birlikte, anafilaksi gibi çok ciddi sağlık sorunlarına da yol açabilmektedirler.” Eğer ailede alerji öyküsü varsa, çocuktaki belirtilerin ortaya çıkmasının ardından hekimler tarafından deri ve kan testleri yapılmakta, testlerin sonuçlarına göre beslenme düzeneğinin tıbbi tedavilere ek olarak eliminasyon ve provokasyon diyetleri ile düzenlendiği ifade edilmektedir.
Çelik, besin alerjisine yol açabilen yaklaşık 170 farklı besin bulunduğunu hatırlatarak, “Ancak alerjik vakaların yüzde 90’ını süt ve yumurta proteinleri, soya, kabuklu deniz ürünleri, ağaç fıstıkları, yer fıstığı, ceviz, susam, belirli meyve ve sebzeler, bunların polenleri ve buğday proteinleri oluşturmaktadır.” Ayrıca balık ve kabuklu deniz ürünleri de dahil olmak üzere et çeşitleri ve baharatlara karşı alerji gelişebildiği bilinmektedir. Bazı bireylerde yoğun egzersizin bile besinle ilgili alerjik sorunları tetikleyebileceği veya şiddetlendirebileceği gözlemlenmiştir; bu durum, besin ile ilişkili egzersiz anafilaksisine yol açabilmektedir.
Bebeklik Döneminde Besin Alerjileri
Özellikle bebeklik ve erken çocukluk döneminde görülen besin alerjilerinin büyük bir kısmının süt ve süt ürünleri proteini kaynaklı olduğunu belirten Çelik, bu durumun varlığında eğer bebek sadece anne sütü alıyorsa, bu besinlerin annenin diyetinden çıkarılması gerekebileceğini ifade etti. Eğer anne sütü alımı yoksa, bu ürünlerin yalnızca bebeğin veya çocuğun diyetinden çıkarılması gerektiği vurgulanmaktadır.
“Besinlere karşı gelişen alerji, doğan her 100 çocuğun sadece sekizini etkilemektedir. Neyse ki, yetişkin yaşamlarında bu çocukların yaklaşık dördünde alerjiler devam ederken, diğer dördünde ise sönümlenmektedir.” Alerji riski taşıyan bireylerde erken yaşta alerji testlerinin yapılmasının önemli olduğunu belirten Çelik, “Alerjene ilk maruziyet bağışıklık sistemini harekete geçirmez, ancak sonraki maruziyetlerde IgE antikorları devreye girerek alerjik reaksiyonlara yol açabilir.” açıklamasında bulundu.