Yetkiliden Açıklama: Düşük Faizle Konut Kredisi Kampanyası Gerçekleşecek mi?

yetkiliden-aciklama-dusuk-faizle-konut-kredisi-kampanyasi-gerceklesecek-mi-XM1BMb9I.jpg

Alpaslan Çakar’ın Finans Masası Değerlendirmeleri

Alpaslan Çakar, İstanbul Finans Merkezi’nin katkılarıyla hazırlanan Anadolu Ajansı (AA) Finans Masası’nda gündeme dair önemli değerlendirmelerde bulundu ve soruları yanıtladı. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) politika faizini 250 baz puan indirerek yüzde 45’e çekmesine ve Para Politikası Kurulu (PPK) toplantı sayısında değişikliğe gitmesine ilişkin Çakar, Türkiye’nin en büyük sorununun enflasyon olduğunu vurguladı. Bu problemi yönetmek zorunda olduklarını belirten Çakar, enflasyonun öngörülebilirliği azalttığını, yatırım kararlarını, üretimi ve büyümeyi olumsuz etkilediğini ifade etti.

“Enflasyon, adı konmamış bir vergilendirmedir”

Enflasyonun, gelir dağılımında ciddi sorunlara yol açtığını özellikle düşük gelirlilerin aleyhine çalışarak sosyal problemlere neden olduğunu belirten Çakar, “Toplamda da verimliliği negatif etkiler. O nedenle biz bunu her halükarda çözmek zorundayız.” dedi. Çakar, Türkiye’nin en sağlıklı büyüdüğü 2004-2019 dönemlerindeki düşük enflasyon ortalamasına atıfta bulunarak, enflasyonla mücadeleyi esas alan Orta Vadeli Program’da (OVP) dezenflasyonun amaçlandığını, çok yönlü ve tüm ekosistemi kapsayan bu programın para politikası, maliye politikası, gelirler politikası ve iletişim ile koordinasyonunu içerdiğini açıkladı.

“2023 Sonunda Enflasyon Oranı %65”

2023 sonunda enflasyon oranının %65’e yükseldiğini hatırlatan Çakar, geçen yılı %44 civarında kapattıklarını ve ocakta %42’ye gerilediğini bildirdi. Hane halkının enflasyon beklentisinin %58 ile hala yüksek olduğunu vurgulayan Çakar, şu ifadeleri kullandı: “Reel sektörde bu oran %47 iken, bizim gibi piyasa oyuncularının beklentisi %27 civarında. Reel sektörün ve hane halkının enflasyon beklentisi yüksek olsa bile bu düşüş eğiliminde. Son enflasyon raporunda bu senenin enflasyon hedefi %21 ile %26 aralığında belirlendi.” Çakar, uygulanan program sayesinde iç talebin kontrol altına alındığını, cari işlemler açığının ciddi anlamda düştüğünü ve emtia ile enerji fiyatlarının Türkiye’nin lehine geliştiğini aktardı.

“Faizlerin Düşmesi Programın Başarısını Gösteriyor”

Alpaslan Çakar, TCMB’nin son 2 toplantıda gerçekleştirdiği indirimlerle faiz oranını %45’e düşürdüğünü belirterek, bu durumun ekonomistler ve bankacılık sektörü açısından sevindirici bir gelişme olduğunu ifade etti. “Faiz oranının düşüş eğilimine girmesi, uygulanan orta vadeli programın sonuç verdiğini, başarılı olduğunu gösterir.” diyen Çakar, toplantı sayısının 12’den 8’e düşürülmesini, daha önce uygulanan bir takvime dönüş olarak değerlendirdi.

“Bankacılık Sektörü Faizlerin Düşmesini İstiyor”

Alpaslan Çakar, faizlerin düşüşünü en çok isteyen sektörlerden birinin bankacılık olduğunu belirterek, “Fiyat istikrarı olmadan finansal istikrar sağlanamaz.” dedi. Çakar, Türkiye’de mevduatın vadesinin ortalama 60 gün olduğunu, faiz oranlarının düşmesiyle mevduat maliyetlerinin azalacağını ve bunun net faiz marjlarına pozitif yansıyacağını ifade etti. Ayrıca, bu senenin ikinci yarısında bankacılık sektörünün net faiz marjının geçmiş yıllara göre daha pozitife döneceğini öngördüğünü vurguladı.

“Sürdürülebilir Cari Açık İçin Önemli Adımlar Atıldı”

TBB Yönetim Kurulu Başkanı ve Ziraat Bankası Genel Müdürü Çakar, OVP’nin ana hedeflerine işaret ederek, enflasyon oranının gerilediğini, TL mevduatın arttığını ve GSYH’ye göre bütçe açığının %9’dan %4,8’e düştüğünü belirtti. “Bu oran deprem etkisi izale edildiğinde, Maastricht Kriterleri’nin öngördüğü %3’lük bütçe disiplini oranının altına inebilecek duruma geliyoruz ki bu durum kamu harcamalarının rasyonalizasyonu ve bütçe disiplininin sağlandığını gösterir.” diyen Çakar, cari açığın OVP’de öngörülen %2’lik oranın altına gerileyerek %1’in de altına düştüğünü vurguladı.

“OVP’nin Başarıları”

Çakar, Merkez Bankası rezervlerinin swap dahil 71 milyar dolara yükseldiğini, swap hariç net rezervlerin 63 milyar dolar olduğunu anlatarak, kredi derecelendirme kuruluşlarının Türkiye’nin notunu bir yılda 2 derece artırdığını ve 5 yıllık kredi risk priminin (CDS) 250’lere düştüğünü belirtti. “Dolayısıyla bütün bu parametreler dikkate alındığında OVP’nin doğru işlediğini ve başarılı sonuçlar aldığımızı söyleyebilirim.” dedi.

“Bankacılık Sektörü, TCMB Kararlarına Uyum Sağladı”

TCMB’nin aldığı kararların temel muhatabının bankacılık sektörü olduğunu ifade eden Çakar, “Bankacılık sektörü olarak TCMB’nin kararlarına tam uyum içerisinde hareket ettik.” dedi. Ayrıca, KKM’nin bankaların toplam mevduatı içerisindeki payının %5,3’e düştüğünü, KKM’nin artık ihtiyaç duyulmayan bir ürün durumunda olduğunu vurguladı.

“Kredi Erişimi Sorunu Yok”

Çakar, bankacılık sektörünün 2025 yılında %30 civarında büyümesini öngördüğünü belirterek, “Finansmana erişim noktasında asla bir sorun söz konusu değildir.” dedi. Ziraat Bankası’nın tarım kesimine verdiği kredilerin toplam hacminin 600 milyar lirayı aştığını ve bu alandaki pazar paylarının %70’in üzerinde olduğunu ifade etti.

“Dijitalleşme ve Siber Güvenlik”

Alpaslan Çakar, dijitalleşme alanında Ziraat Mobil uygulamasını 23 milyon müşterinin aktif olarak kullandığını belirterek, Ziraat Bankası’nın Türkiye’nin en dijital bankası olduğunu vurguladı. Ayrıca, siber güvenlik konusunda müşterilerin dikkatli olmaları gerektiğini hatırlattı.

“Suriye İle İlgili Planlar”

Alpaslan Çakar, Suriye’de Ziraat Bankası’nın şube açma potansiyeli olduğunu ve kamu otoritesi ile yakın iletişimde olduklarını söyledi. “Oradaki süreci çok yakından takip ediyoruz. Hedefimiz bu.” diye ekledi.

Büyüme ve Yatırım Sürekliliği

Son olarak, Çakar, Ziraat Bankası’nın 5,7 trilyon liralık büyüklüğe ulaştığını ve Türkiye ekonomisinin ana dinamiklerinden biri olmaya devam edeceğini vurgulayarak, “Önümüzdeki dönemde büyümeye ve yatırım yapmaya devam edeceğiz.” şeklinde sözlerini tamamladı.

Exit mobile version