Geleceğin Pazar Potansiyeli ve Türkiye’nin Avantajı
Son yıllarda hızla büyüyen ve 10 yıl içinde 150-200 milyar dolar seviyelerine ulaşması beklenen bakliyat temalı ürünler pazarı, Türkiye’nin güçlü ve kaliteli üretim kapasitesiyle dikkat çekiyor. Özellikle bakliyat cipsi üretiminde yaşanan artış, tarımsal üretim alanında yeni fırsatların kapılarını aralıyor. Bu hareketlilik, hem çiftçiye hem de sanayiye yeni kazanç kapıları sunarken, dünya pazarlarında Türk ürünlerinin bilinirliğini artırıyor. Artan talep ve yenilikçi ürünlerle birlikte, tüketicilerin farklı damak zevklerine hitap eden bakliyat ürünleri, pazarda önemli bir yer tutmaya başladı.
Piyasa Dinamikleri ve Uluslararası Yansımalar
Günümüzde patates ve mısır cipsinin hakim olduğu global atıştırmalık pazarında, nohut, mercimek ve fasulye gibi temel bakliyatların kullanıldığı cipsler giderek daha fazla ilgi görmeye başladı. İstanbul Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliği (İHBİR) Başkanı Kazım Taycı, bu alandaki araştırma ve geliştirme çalışmalarının hızla sürdüğünü belirterek, “Gelecek 10 yıl içinde bu pazarın toplam hacminin 150-200 milyar dolar seviyelerine ulaşmasını öngörüyoruz” dedi. Bu rakamlar, bakliyatın global pazardaki yükselişinin ve stratejik öneminin göstergesidir.
Farklı Ürünlere Dönüşüm ve Katma Değer Yaratma
Yüksek katma değerli atıştırmalık kategorisinde, bakliyat unlarının kullanımıyla yeni ürünler ortaya çıkıyor. Taycı, “Nohut, fasulye ve mercimek unları, kek, pasta ve cips üretiminde ham madde olarak kullanılmaya başlandı. Bu sayede, geleneksel bakliyat tüketiminin ötesine geçip, hazır gıda sektöründe yeni alanlar açılıyor.” şeklinde açıklamalarda bulundu. Ayrıca, bakliyat unlarının helva ve diğer hazır tüketim ürünlerinde kullanımıyla ilgili çalışmaların devam ettiğini de ekledi.
Fiyatlandırma ve Piyasa Sorunları
Ulusal Bakliyat Konseyi Başkan Vekili Abdullah Özdemir, “Devletin teşvik ve denetim mekanizmalarıyla, bakliyatın ciddi bir katma değerli sanayi ürününe dönüşümüne tanıklık ediyoruz” diyerek, bu gelişmenin önemine vurgu yaptı. Ancak, fiyat konusuna da dikkat çeken Özdemir, “Ürün fiyatlarının yüksek olması, iç piyasadaki satışları olumsuz etkiliyor. Daha fazla tüketicinin ulaşması ve sofralara gelmesi için markaların fiyat politikalarını gözden geçirmeleri gerekiyor” ifadelerini kullandı.
Sürdürülebilir Tarım ve Yeni Alanlar
Reis Gıda Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Reis, “Bakliyat unu Ar-Ge çalışmalarımızın sonuçlarını yakında piyasaya sunacağız” diyerek, sürdürülebilir tarım ve yeni üretim alanları konusunda önemli mesajlar verdi. “Her dönemde olduğu gibi, geleceğin gıdası olan bakliyat, yeni tarım alanlarının üretime kazandırılmasında kilit rol oynayacak” diyen Reis, bu alanın gelişimine büyük önem verilmesi gerektiğini sözlerine ekledi.
Yeni Aromalar ve Gıda Girişimciliği
Bakliyatın fonksiyonel gıda olarak işlenmesi, yeni pazarlar ve girişim fırsatları yaratıyor. TİM Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar ve Mamulleri Sektör Kurulu Başkanı Ahmet Tiryakioğlu ise, “Rekabet, lezzet, etiket ve ambalaj gibi faktörlerde yoğunlaşıyor. Bu da markalaşma ve katma değeri artıran yatırımların önünü açıyor” dedi. Ayrıca, cips ve kraker üretiminde ürünlerin görünümden çok içeriğe önem verildiğine işaret eden Tiryakioğlu, bu sayede düşük pazarlama değeri olan bakliyatların işlenerek, fire oranlarının azaltıldığını belirtti. “Bakliyat, az su kullanımı ve havayı azotla zenginleştirme gibi avantajlarıyla sürdürülebilir ve sağlıklı bir gıda kaynağıdır” diye sözlerine ekledi. Gıda girişimcileri ise, mercimek, nohut ve bezelye gibi ürünlerin doğal lezzetlerine uygun yeni aromalar geliştirmeye devam ediyor, böylece tüketicilere daha çeşitli ve keyifli atıştırmalıklar sunuluyor.