Haziran Ayı Enflasyon Verisinin Beklenmedik Düşüşü ve Piyasalara Yansımaları
Haziran ayı enflasyon verisinin %1.37 ile piyasa beklentilerinin oldukça altında gerçekleşmesi, finansal piyasalarda yeni bir dönemin başlangıcını işaret etti. Bu gelişme, faiz indirimleri yönünde beklentileri güçlendirdi. Merkez Bankası’nın mevcut politika faizi %46 seviyesinde bulunurken, haziran ayı toplantısında herhangi bir faiz değişikliği yapılmamıştı. Analistler ve yabancı kurumlar ise 24 Temmuz’daki Merkez Bankası toplantısında faiz indirimi olasılığını yüksek görüyor ve piyasalarda 250-350 baz puanlık indirimler fiyatlanmaya başladı.
Yatırımcıların ve Piyasa Analistlerinin Görüşleri
Geçtiğimiz hafta BIST 100 endeksi, 10 bin puanın üzerine çıkarak haftalık bazda %9’un üzerinde değer kazandı. Uzun süredir baskı altında kalan endekste yaşanan bu yükseliş, piyasalarda yeni bir momentumun sinyalini verdi. Haftaya ise borsada yön arayışları devam ederken, döviz kurlarında hareketlilik gözlemlendi.
Dolar ve Euro Kurundaki Güncel Durum ve Kritik Seviyeler
ABD doları, 39 TL seviyesini aşarak yeni haftada 40.00 TL barajını da geçti. Euro ise 47.00 TL civarında seyrediyor. Bu gelişmeler, Merkez Bankası’nın olası faiz indirimlerinin döviz kurları üzerindeki etkilerini gündeme getiriyor.
Uzman Görüşleri ve Piyasa Analizi
Milliyet.com.tr’ye açıklamalarda bulunan 3. Göz Danışmanlık Kurucusu Hikmet Baydar, mevcut piyasa hareketlerini analiz ederek şu ifadeleri kullandı:
- “Şu anda doların yukarı yönlü hareketinde herhangi bir siyasi neden görmüyorum. Yabancı pozisyonların kapatılması veya piyasalarda olumsuz bir gelişme söz konusu değil.”
- “Piyasalar şu an faiz indirimini fiyatlıyor. Borsanın kısa sürede 1000 puanlık yükselişi, faiz indirimi beklentisiyle bağlantılıdır.”
- “Kurda yukarı yönlü büyük hamleler beklenmiyor. Ancak, Merkez Bankası’nın faiz indirme olasılığı yüksek olup, bu durum piyasalarda dalgalanma yaratabilir. Tahvil piyasası da bu beklentiyi fiyatlıyor ve kurlarda aşağı yönlü baskı görüyoruz.”
Dövizde Hareketlilik ve Gelecekteki Yönelim
Baydar, açıklamalarını sürdürürek şöyle devam etti:
- “Yukarı hareketlilik, dar marjlarda olsa da devam edecek. Aylık bazda %1 civarında yükselişler normal kabul edilebilir.”
- “Faiz indirimi gerçekleşirse, dolar ve euroda yükseliş devam eder mi?”
- “Faiz artırımlarının mart ayından sonra yapıldığını, enflasyonun düşüş trendinde olduğunu ve faiz indirim beklentisinin fiyatlandığını göz önünde bulundurursak, bu yükselişlerin faiz indiriminden kaynaklandığını düşünmüyorum. Dövizde yukarı hareket devam eder, fakat getirisi faiz oranının üzerinde olmayacaktır.”
Yıl Sonu Döviz ve Altın Tahminleri
Piyasalarda yıl sonu için dolar kuru hedefi 42-43 TL civarında öngörülüyor. Bu seviyelere ulaşılabilir ve hatta parite hareketlerine bağlı olarak 44-45 TL seviyeleri de görülebilir. Doların küresel anlamda değer kaybettiği bu dönemde, pariteler hareket ederse ve dolar endeksi güçlenirse, yıl sonunda dolar kuru 44-45 TL’leri de görebilir. Ancak, bu durumda getirilerin faiz oranlarının üzerinde kalmayacağı düşünülüyor.
Euro Kurundaki Yükselişin Nedenleri ve 50 TL Seviyesi Tahmini
Euro’nun 47 TL seviyesine ulaşmasının temel nedeni, euro/dolar paritesinin 1.06’dan 1.18 seviyelerine yükselmesi ve euro’nun dolar karşısında güçlenmesi. ABD’nin uyguladığı politikalarda yaşanan belirsizlikler ve tarifeler, doların görece zayıflamasına neden oluyor. Uzun vadede, Fed’in faiz indirimi yapması halinde euro/dolar paritesinin 1.17’den 1.20’ye çıkması mümkün ve bu durumda euro kuru 50 TL seviyesini görebilir. Bu gelişmeler, ülkelerin dolar bağımlılığını azaltmaya çalışmasıyla da destekleniyor. Dolar endeksinin düşmesi ve ABD tahvillerine gelen satışlar, bu durumu destekleyen faktörler arasında yer alıyor.