Yaşlanmaya Giden Yol: Herkes İçin Eşit Değil

yaslanmaya-giden-yol-herkes-icin-esit-degil-Cbhq5trs.jpg

Yaşlanmaya Giden Yol: Eşitsizlikler ve Haklar Üzerine Bir Değerlendirme

Uluslararası araştırma ve raporlar, yaşlanmanın doğal bir süreç olmasının yanı sıra, bu sürecin eşit olmayan biçimde ilerlediğine işaret ediyor. Türkiye’de kadınlar, erkeklere kıyasla daha uzun yaşam sürelerine ulaşsa da, bu uzun ve sağlıklı yaşamın gerekliliği, yaşam kalitesi ve sosyal destek açısından ciddi sorunlar barındırıyor. CEİD’in hazırladığı rapora göre, ülkede yaşlı haklarını koruyan uluslararası bir sözleşmenin bulunmaması, bu alanda atılacak adımların önemini artırıyor. Dünya genelinde nüfusun hızla yaşlanmasıyla birlikte, 2050 yılına kadar 1,6 milyar seviyesine ulaşması beklenen yaşlı nüfusun artışı, ülkelerin sağlık ve sosyal güvenlik sistemleri üzerinde büyük bir baskı oluşturacak.

Yaşam Süresi ve Türkiye’deki Durum

TÜİK verilerine göre, Türkiye’de ortalama yaşam süresi erkeklerde yaklaşık 74,7 yıl, kadınlarda ise 80 yıl civarında seyrediyor. CEİD’in yaptığı araştırma, özellikle kadınların uzun yaşamlarının büyük bölümünü sağlıksız koşullarda geçirdiğine işaret ediyor. Bu noktada, yaşlı kadınların sağlık ve bakım ihtiyaçlarının göz ardı edilmemesi gerekiyor. Görme ve işitme kayıpları, yürüme zorlukları, günlük temel işleri yerine getirmede yaşanan güçlükler ve obezite, yaşlı kadınların karşılaştığı önemli sorunlar arasında yer alıyor. Bu sorunlar, onların yaşam kalitesini önemli ölçüde etkilerken, sağlık ve bakım hizmetlerine erişimlerini de zorlaştırıyor.

Yalnızlık ve Sosyal Destek İhtiyacı

Veriler, yaşlı kadınların dul kalma oranlarının erkeklere göre daha yüksek olduğunu gösteriyor. Bu durum, erkeklerin eş kaybı sonrası yeniden evlenme olasılığının daha yüksek olmasından kaynaklanıyor. Dolayısıyla, kadınların yalnız yaşama olasılıkları, erkeklere kıyasla daha fazla. Bu durum, yalnız yaşayan yaşlı kadınlara yönelik psikososyal destek ve sosyal hizmetlerin önemini artırıyor. Yaşlı kadınların ekonomik ve sosyal kırılganlıklarını azaltmak amacıyla, etkin ve sürdürülebilir sosyal destek mekanizmalarının geliştirilmesi gerekiyor.

İş Gücü Katılımındaki Farklılıklar ve Ekonomik Etkiler

Rapor, yaşlılıkta iş gücüne katılım oranlarının da cinsiyetler arasında belirgin farklılıklar gösterdiğine dikkat çekiyor. Erkekler, yaşlılık döneminde bile iş hayatında daha aktif bir konumda bulunurken, kadınlar bu alanda ekonomik kırılganlıklarını yaşam boyunca koruyor. Bu durum, kadınların ekonomik bağımsızlık ve güçlenme imkanlarını olumsuz etkiliyor ve yaşlılıkta gelir güvencesini zayıflatıyor.

Türkiye’nin İlk Kadın Organize Sanayi Bölgesi (OSB) Projesi

Türkiye’de kadın girişimcilik ve istihdamını artırmaya yönelik önemli bir adım olarak, ilk kadın OSB’sinin kurulmasına yönelik çalışmalar hız kazandı. Bu projenin temelini atan en somut gelişmelerden biri, İstinye Üniversitesi ile Uluslararası Sanayici ve İş Kadınları Derneği (USİKAD) arasında imzalanan iş birliği protokolü oldu. Bu ortaklık, yalnızca sanayiye nitelikli kadın iş gücü sağlamayı hedeflemekle kalmayıp, aynı zamanda kadın girişimcilere yönelik eğitim, mentorluk ve araştırma faaliyetlerine de güçlü bir akademik altyapı sunacak.

Protokol, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın onay sürecinde olan Kadın OSB’nin kurumsal yapısına katkı sağlayarak, bu alandaki ilk resmi adımı atmıştır. İstinye Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Erkan İbiş, bu projeyle ilgili şu ifadeleri kullandı: “Kadın OSB girişimiyle, USİKAD üyeleriyle gençler arasında mentorluk ve bilgi paylaşımı ortamları oluşturarak, iş dünyasına daha bilinçli ve güçlü kadınlar kazandırmayı hedefliyoruz. Ayrıca, yaşam boyu öğrenme ilkesiyle çeşitli eğitim programları ve girişimcilik atölyeleri düzenleyerek, kadınların kariyerlerini destekleyeceğiz.”

Akademik İş Birliği ve Sürdürülebilir Gelişim

USİKAD Yönetim Kurulu Başkanı Müge Eker Öz, bu iş birliğinin uzun vadeli ve sürdürülebilir olması açısından büyük önem taşıdığını vurguladı. Kendisi, “Bu proje, yalnızca teknik eğitimlerle sınırlı kalmayıp, akademik araştırmalar ve bilgi üretimine de açıktır. Kadınların ekonomik ve sosyal hayatta aktif rol alması için bütüncül bir model geliştirmeyi amaçlıyoruz” dedi. Ayrıca, Kadın OSB’nin Marmara bölgesinde kurulması planlandığını belirtti ve “Kadınların ailede, iş yerinde ve karar alma mekanizmalarında aktif olmalarını sağlayacak bir ekosistem oluşturmayı hedefliyoruz” diye ekledi.

Proje kapsamında, OSB bünyesinde kurulacak olan Kadın OSB Akademisi, özel eğitim ve girişimcilik merkezleri ile kadın girişimcilere çeşitli destek mekanizmaları sunacak. Bu sayede, girişimcilik ekosisteminin güçlendirilmesi ve kadınların ekonomik hayata katılımının artırılması amaçlanmaktadır.

Exit mobile version