Veriler Farklı Halkların Gündemini Nasıl Şekillendiriyor?

veriler-farkli-halklarin-gundemini-nasil-sekillendiriyor-wGDM53sp.jpg

Türkiye’nin Ekonomik Gerçekleri

Belce ÖRÜ Türkiye, dolar bazında 1 trilyon 322.4 milyar dolarlık gayri safi yurt içi hasıla (GSYH) ile kişi başına 15 bin 463 dolarla tarihi bir zirveye ulaştı. Ancak bu rakamların arkasındaki gerçekler ne kadar parlak? Yüksek enflasyon ve sabit tutulan döviz kuru ile Dünya Bankası’nın yüksek gelirli ülkeler ligine girmeyi başarsa da, Türkiye uzun yıllardır dünyanın en büyük 15 ekonomisi arasında yer alamadı.

Gerçekler Farklı

Üstelik, bu zenginlik çoğu vatandaşın hayatına yansımadı. Bugün Türkiye, 22 bin 104 liralık asgari ücreti ile Avrupa’nın en düşük ücretli altıncı ülkesi konumunda. En düşük emekli aylığı ise 14 bin 469 lira. Ancak büyükşehirlerde kiralar 25 bin liradan başlıyor. 2003 yılına göre ortalama fiyatlar 24 kat, gıda fiyatları ise 35 kat artış gösterdi. Yüksek faiz ortamında, yüksek gelir grubuna mensup olanlar zenginliklerini artırırken, gelir dağılımındaki eşitsizlik giderek derinleşti ve orta sınıf neredeyse yok oldu. Çalışanların yarısı asgari ücret veya ona yakın ücretlerle geçinmeye çalışıyor.

Yüksek enflasyon sıralamasında, Türkiye; Zimbabve, Sudan, Güney Sudan, Arjantin ve Venezuela’dan sonra dünyada altıncı sırada yer almakta. Büyüme oranlarına bakıldığında, katma değerli ve üretime dayalı bir büyüme yerine, tüketimin öne çıktığı, enflasyonu tetikleyen hizmetler ve inşaat sektörünün ön planda olduğu bir modelde ilerliyoruz. Tüketim malındaki 12 aylık ithalat, 55.4 milyar dolarla yeni bir rekor seviyesine ulaştı.

Geleceğe dair güvenin azaldığı bu ortamda, beyin göçü hızlanırken, ülkedeki her üç gençten biri ne eğitim ne de istihdam bulabiliyor. Gerçek işsizlik oranı yüzde 28’i aşmış durumda ve işsiz sayısı 11.2 milyonu geçmiş durumda.

Vatandaş Geçim Mücadelesi Veriyor

Gayri safi yurt içi hasıla ve kişi başına düşen milli gelirdeki artışın, vatandaşlar için anlam ifade etmesi; yaşam standartlarının iyileşmesi, yapısal reformların hayata geçirilmesi, bölüşüm krizinin çözülmesi ve ekonominin rekabetçi düzeye ulaşması ile mümkün olacaktır. Ancak şu anda Türkiye’de asgari ücretlilerin, emeklilerin ve gençlerin gündeminde hayatta kalma mücadelesi var.

Exit mobile version