Türkiye’nin Güncel Jeopolitik Ortamda Yabancı Yatırımcılar İçin Öne Çıkması

turkiyenin-guncel-jeopolitik-ortamda-yabanci-yatirimcilar-icin-one-cikmasi-hyNgEsgD.jpg

Türkiye Katılım Bankaları Birliği ve Uluslararası İşbirliğiyle Düzenlenen İslami Finans Zirvesi

Türkiye Katılım Bankaları Birliği, İngiltere’nin İstanbul Başkonsolosluğu ve Birleşik Krallık İhracatın Finansmanı Kuruluşu (UK Export Finance) tarafından organize edilen ve global finans dünyasının önemli platformlarından biri olan İslami Finans Zirvesi kapsamında, AA muhabirinin sorularını yanıtladı. Bu toplantı, sektörün gelişimi ve uluslararası işbirliklerinin artırılması adına büyük bir öneme sahip olup, katılım finans sektöründeki vizyon ve stratejilerin paylaşılması amacıyla gerçekleştirildi.

Başkan Dağlıoğlu, katılım finans sektörünü geliştirmeye yönelik hazırladıkları strateji belgesi hakkında detaylar verdi. Bu belge, sektörün sürdürülebilir büyümesini hedefleyen ve yeni nesil finansal araçların geliştirilmesini teşvik eden önemli adımları içeriyor. Ayrıca, uluslararası alanda güçlendirilmiş işbirlikleri sayesinde sektörün global ölçekte daha etkin hale gelmesi amaçlanıyor.

Uluslararası İşbirliğinin Geliştirilmesi ve Sektör Büyümesi

Dağlıoğlu, söz konusu strateji belgesinde en dikkat çekici unsurlardan birinin uluslararası işbirliğinin artırılması olduğunu vurguladı. “Dünyadaki katılım finans sektörünün toplam finansal piyasalardaki payı %1 civarında. Bu oran, sektörün gelişimi ve büyümesi açısından büyük bir potansiyele işaret ediyor. Sadece kendi ülkeleriyle sınırlı kalmadan, küresel işbirlikleri aracılığıyla sektörün yaygınlaşmasını ve derinleşmesini sağlamak büyük bir öncelik haline geliyor.” şeklinde konuştu.

Bugünkü toplantının, iki ülke arasındaki sektör oyuncularını bir araya getiren ve çeşitli anlaşma ve mutabakatların imzalanmasına zemin hazırlayan önemli bir platform olduğunu belirtti. Ayrıca, Türkiye’de katılım finansının güçlü bir altyapıya sahip olduğunu ve sektörün büyüklüğünün dünya ortalamasını geçtiğine dikkat çekti:

  • Bankacılık sektöründe toplam sermaye oranı %8’in üzerinde
  • Sermaye piyasaları ve katılım sigorta alanında ise küresel ortalamanın biraz üzerinde büyüme

İngiltere ve Türkiye Arasında Sektörel İşbirliği ve Yatırım Potansiyeli

İngiltere’deki finans sektörünün derinliği ve gelişmişliğiyle Türkiye’nin potansiyelinin uyumunu vurgulayan Dağlıoğlu, iki ülke arasındaki işbirliğinin uzun vadeli yatırımlar ve ekonomik büyüme açısından önemli bir avantaj sağladığını belirtti. “İki ülke, sektörün derinleşmesi ve likiditenin artırılması noktasında büyük adımlar atıyor. Bu işbirlikleri, hem finansal altyapıyı güçlendirecek hem de yatırımcılar için yeni fırsatlar sunacak.”

Türkiye’nin İstanbul Finans Merkezi’nin küresel İslami finansın merkezi olma hedefiyle konumlandığını anlatan Dağlıoğlu, “Burada yatırımcıların ilgisini çekmek ve uluslararası finans piyasalarında söz sahibi olmak amacıyla, İstanbul Finans Merkezi’nin avantajlarını detaylı şekilde anlatıyoruz.”

Türkiye’nin Teknoloji ve Yenilik Yatırımlarındaki Yükselişi

Türkiye’nin teknoloji alanındaki gelişimleri hakkında da bilgi veren Dağlıoğlu, erken aşama teknolojik yatırımların salgın öncesinde yıllık yaklaşık 100 milyon dolar seviyesinde olduğunu, pandemi sonrası dönemde bu tutarın hızla büyüyerek 1 milyar doların üzerine çıktığını belirtti. “Son 4 yılda toplamda yaklaşık 5 milyar doların üzerinde yatırım gerçekleştirildi. Bu, Türkiye’nin inovasyon ve teknolojik gelişmelere verdiği önemin göstergesidir.”

Yatırımcıların, yeni girişimlere ve fonlama turlarına ilgisinin arttığını ve özellikle fintech, biyoteknoloji, sağlık ve yaşam bilimleri gibi ileri teknolojiler alanında önemli projelerin hayata geçtiğini dile getirdi. Ayrıca, Türkiye’deki girişimcilerin küresel pazarlara açılma ve yeni teknolojiler geliştirme konusunda büyük bir motivasyon ve kapasiteye sahip olduğunu vurguladı.

Yatırım Çeşitleri ve Uluslararası Fonlama

Dağlıoğlu, uluslararası fonların Türkiye’deki projelere ilgisinin devam ettiğine ve yeni yatırım turlarının sürdüğüne dikkat çekti. “ABD’nin uyguladığı gümrük vergileri ve jeopolitik gelişmeler ışığında, yatırımcılar Türkiye’nin bölgesel istikrarını ve ekonomik direncini takdir ediyorlar.”

Yatırımcıların, Türkiye’nin bölgesel ve küresel siyasi gelişmeler karşısındaki dayanıklılığına ve ekonomik politikalarına güven duyduğunu belirten Dağlıoğlu, şunları kaydetti:

  • Türkiye’nin bölgede istikrar sağlayan ve barışçıl çözümler sunan bir ülke olarak öne çıktığını
  • ABD’nin uyguladığı %10’luk gümrük vergisinin, Türkiye’nin uluslararası rekabet gücünü olumsuz etkilemediğini
  • Türkiye’nin şoklara karşı dayanıklılığını kanıtlayan güçlü ekonomik yapısına yatırımcıların güvendiğini

Yılbaşından itibaren gelen doğrudan yabancı yatırımın yaklaşık 12 milyar dolar seviyesinde olduğunu ve bunun, küresel ekonomik daralmaya rağmen umut verici bir gelişme olduğunu belirtti. Ayrıca, 2023 yılının sonunda toplam yabancı doğrudan yatırım tutarının 13-14 milyar dolar civarına ulaşabileceği öngörüsünde bulundu.

Dağlıoğlu, gelişmelerin, özellikle imalat sanayi ve teknoloji projelerine odaklanan yeni yatırımların artmasıyla, Türkiye’nin uluslararası yatırımcılar açısından cazip bir destinasyon olmaya devam edeceğine inandığını sözlerine ekledi.

Exit mobile version