Avrupa’dan İsrail’e Sert Mesaj ve Sınırlandırmalar
Uzun süredir Gazze’yi yoğun hava saldırılarıyla hedef alan ve son dönemde İran’a da yönelik operasyonlar düzenleyen İsrail’e karşı Avrupa ülkelerinden güçlü tepkiler yükselmeye başladı. Özellikle Fransa, bu konuda aldığı kararla dikkat çekti.
Paris’te düzenlenen ve 22 Haziran tarihine kadar devam edecek olan prestijli havacılık fuarında, saldırı amaçlı silah sistemlerini sergilemek isteyen İsrailli firmaların ürünleri, Fransız yetkililer tarafından engellendi. Fuara katılan İsrailli firmalar, kendi standlarındaki saldırı silahlarını kaldırmayı reddetmiş olsa da, organizatörler bu duruma karşı önlemler aldı.
Organizasyon yetkilileri, stantların kurulumu tamamlandıktan sonra, İsrailli katılımcılardan ürünlerindeki saldırı silahlarını görünür şekilde sergilememelerini talep etti. Ancak bu talep, bazı firmalar tarafından dikkate alınmadı. Bunun üzerine, organizatörler saldırı silahlarının sergilenmesini engellemek amacıyla, İsrail standındaki ilgili bölümleri siyah bloklar ile çevreleyerek, silahların fuarda görünmesini önledi.
İsrail’den ve Yetkililerden Tepki
İsrail Savunma Bakanlığı yetkilisi Amir Baram, organizatörlerin bu kararını “skandal” olarak nitelendirdi. Bakanlık tarafından yapılan açıklamada, alınan kararın “bir gecede ve tek taraflı siyasi motivasyonlarla” alındığı öne sürüldü. Ayrıca, bazı Fransız siyasetçiler, Gazze’de gerçekleştirilen operasyonlar ve yaşanan insani kriz nedeniyle, İsrail menşeli savunma sanayi firmalarının bu fuara katılımını yasaklama çağrısında bulunmuştu.
Bu gelişmeler, İsrail’e ait savunma ve güvenlik endüstrisine dair önemli bir darbe oldu. 2024 Eurosatory Fuarı’na katılmak isteyen İsrailli firmaların da aynı şekilde engellendiği bildirildi. Geçen yıl Haziran ayında yapılan fuarın ana organizatörü Coges Events, yaptığı açıklamada, “Hükümetin aldığı karar doğrultusunda, 2024 Eurosatory Fuarı’nda hiçbir İsrail savunma endüstrisi standı bulunmayacak” diyerek, durumu net bir şekilde ortaya koydu.
Bu gelişmeler, Avrupa’nın İsrail’e karşı tutumunda yeni bir dönemi işaret ediyor ve güvenlik politikalarında yaşanan değişiklikleri gözler önüne seriyor.