Otomotiv Endüstrisinde Tedarik Sanayisinin Önemi
Otomotiv endüstrisi, ana sanayi ve tedarik sanayisi olmak üzere iki ana bileşeni barındırmaktadır. Ana sanayi, binek otomobiller, hafif ticari araçlar, eşya taşımaya mahsus araçlar, midibüsler, minibüsler ve otobüsler gibi çeşitli araç sınıflarını içermektedir. Öte yandan, tedarik sanayisi, orijinal ekipman üreticisi (OEM) firmalarına yönelik satış sonrası pazarındaki yedek parça üretimi ile dikkat çekmektedir.
Geçen yıl, bu iki alt grupta da önemli ihracat artışları gözlemlendi. Tedarik sanayi, dış satımda en önemli alt grup olarak öne çıkmaktadır. Otomotiv sektörünün 2022 yılında 37 milyar 211 milyon 661 bin dolarlık ihracat gerçekleştirerek tüm zamanların rekorunu kırdığını hatırlatan Çelik, bu dış satımın yaklaşık %40’ının tedarik sanayisi tarafından yapıldığını belirtmiştir. 2024 yılı için tedarik sanayisinin 14 milyar 879 milyon 114 bin dolarlık bir dış satıma imza atması beklenmektedir, bu da %5,18’lik bir artış anlamına gelmektedir.
Tedarik sanayisinde, geçen yıl en yüksek ihracat 3 milyar 179 milyon dolarla Almanya‘ya yapılmıştır. İkinci sırada ise ABD yer almakta olup, bu ülkeye yapılan ihracat %20 artışla 1 milyar doları aşmıştır. Çelik, otomotiv sektörüne en büyük katkının tedarik sanayisinden geldiğini vurgulayarak, binek ve ticari araç gruplarının ardından tedarik sanayisinin önemli bir yer tuttuğunu ifade etmiştir.
Tedarik Sanayisinin Büyüme Potansiyeli
Tedarik sanayisinin kendi içinde iki ana gruba ayrıldığını belirten Çelik, Türkiye’nin tedarik sanayisinin OEM (ana sanayi) ve satış sonrası pazarına parça ihraç ettiğini belirtmiştir. Özellikle satış sonrası pazarda büyük bir dinamizm ve büyüme potansiyeli mevcuttur. Bu bağlamda, önümüzdeki yıllarda satış sonrası pazarında rekor ihracat değerlerine ulaşılması beklenmektedir.
Çift Haneli Büyüme Hedefi
Türkiye’nin otomotiv endüstrisi içinde en fazla ihracatın tedarik sanayisinde gerçekleştirildiğine dikkat çeken Çelik, ekosistemin Türkiye’nin otomotiv üreticisi ve ihracatçısı olmasındaki en önemli unsur olduğunu dile getirmiştir. Tedarik altyapısının gelişimi, 2000’li yılların ilk on yılında eksponansiyel bir büyüme sağlamış, ikinci on yılda ise satış sonrası pazarında büyük bir ivme kazanılmıştır. Bugün, satış sonrası tarafında çift haneli büyümeler yaşanmakta ve bu durum umut verici bir tablo çizmektedir.
Yerli Üretim ve Hedefler
Çelik, Türkiye’deki otomotiv yatırımlarında tedarik sanayisinin önemli bir rol oynadığını vurgulayarak, tedarik endüstrisinin Türkiye otomotiv sektörünün gücünü oluşturduğunu ifade etmiştir. 2025 yılı için otomotiv ihracat hedefinin 39 milyar dolar olarak belirlendiğini ve tedarik sanayisinin toplam otomotiv ihracatından ortalama %40 pay aldığını göz önünde bulundurarak, 2025’te tedarik sanayi ihracatının 15-16 milyar dolar aralığında olmasını öngördüklerini belirtmiştir.
Türkiye’deki OEM yatırımlarının arkasında güçlü bir tedarik ekosisteminin bulunduğuna işaret eden Çelik, araç içi parçalarının %80’lere varan seviyelerde yerli üretim kapasitesine sahip olunduğunu ifade etmiştir. Elektrikli araç dönüşümü ve otonom sürüş teknolojilerinin gelişimi gibi zorluklarla karşılaşılmasına rağmen, tedarik sanayisinin bu değişimlere uyum sağlayabileceği inancını taşımaktadır.