Dünya Bankası’ndan Deprem Bölgesine Ekstra Finansman Desteği

dunya-bankasindan-deprem-bolgesine-ekstra-finansman-destegi-3LOLyJMP.jpg

Humberto Lopez ve Wiebke Schloemer’den Önemli Açıklamalar

Humberto Lopez ve Uluslararası Finans Kurumu (IFC) Türkiye ve Orta Asya Direktörü Wiebke Schloemer, İstanbul’da gerçekleştirilen bir toplantıda basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Lopez, Dünya Bankası ve IFC’nin dünya genelinde aynı şehirlerde beraber çalıştığını, ancak Türkiye’de bu durumun farklılık gösterdiğini belirtti. Türkiye’de Dünya Bankası’nın Ankara, IFC’nin ise İstanbul merkezli olarak faaliyet gösterdiğini ifade eden Lopez, ülkeler bazında stratejik çerçeveler içerisinde programlar düzenlediklerini, bu programların büyümeyi destekleme ve hızlandırmaya yönelik olduğunu vurguladı.

Lopez, ülkelerde toplumu büyümenin bir parçası haline getirmeyi ve bu büyümeden faydalandırarak dayanıklılığı artırmayı hedeflediklerini dile getirdi. Türkiye’de kamu ve özel sektör iş birliği ile projeler yürüttüklerine dikkat çeken Lopez, son zamanlarda verimliliği artırmaya yönelik projelere öncelik verdiklerini ifade etti. Ayrıca, deprem bölgesinde altyapı, sağlık, su dağıtım sistemleri ve hastanelerle ilgili çalışmalar yaptıklarını ve bu projelerin devam edeceğini belirtti.

Lopez, depremden etkilenen özel sektör şirketlerine yönelik destek sağladıklarını ve IFC’nin, deprem bölgesinde nakit ihtiyacı olan firmalara yardım etmek için çalışmalar yürüttüğünü aktardı. Şu ana kadar sağlanan 3 milyar dolarlık kaynağın yanı sıra bu yıl için 1 milyar dolarlık bir kaynak daha ayırdıklarını kaydeden Lopez, toplamda 4 milyar dolarlık bir kaynağın sağlanmış olacağını belirtti.

TÜRKİYE’NİN STRATEJİK ÖNEMİ

Lopez, Türkiye’nin Orta Koridor, Kalkınma Yolu Projesi ve Yavuz Sultan Selim Köprüsü üzerindeki demir yolu projeleri gibi altyapı projeleriyle geniş bir coğrafyayı birbirine bağlama potansiyeline sahip olduğunu söyledi. Dünya Bankası’nın Türkiye’nin elektrikli demir yolu taşımacılığını yaygınlaştırmaya yönelik çabalarına 660 milyon dolarlık finansman sağladığını hatırlatan Lopez, bu projenin sadece düşük karbon ile ilgili olmadığını, aynı zamanda doğu-batı arasındaki maliyetlerin düşürülmesinin de önemli olduğunu dile getirdi.

TÜRKİYE REFERANS NOKTASI

IFC Türkiye ve Orta Asya Direktörü Wiebke Schloemer, Türkiye’nin Dünya Bankası Grubu içinde önemli bir ülke olduğunu belirterek, Türkiye ve bölgedeki kalkınma bankalarıyla yakın iş birliği içerisinde olduklarını ifade etti. Türkiye’de yaşanan gelişmeleri yakından takip ettiklerini vurgulayan Schloemer, “Türkiye, bir referans noktası. Türkiye’deki başarılı uygulamaları diğer ülkeler için nasıl bir örnek teşkil edebileceğini düşünüyoruz.” dedi.

Schloemer, Türkiye’deki deprem bölgesindeki çalışmalara da değinerek, bölgedeki özel sektörün faaliyetlerini desteklemeye devam ettiklerini, bu bağlamda istihdamı korumanın ve ekonomik sürdürülebilirliği sağlamanın önemine dikkat çekti. Türk özel sektörünün uyum yeteneği ve kabiliyetinin yüksek olduğunu dile getiren Schloemer, Türkiye’nin stratejik coğrafi konumunun ve genç iş gücünün ekonomiye avantajlar sağladığını vurguladı.

YABANCI YATIRIMCILAR İÇİN GÖZLEMLER

Türkiye ekonomisine yönelik makroekonomik istikrarın olumlu bir seyir izlediğini ve kredi derecelendirme kuruluşlarından gelen iyileştirmelerin yabancı yatırımcılar tarafından dikkatle takip edildiğini ifade eden Schloemer, yatırımcılar için öngörülebilirliğin önemine vurgu yaptı. Schloemer, “Türkiye’yi etkileyen jeopolitik riskler, her ne kadar var olsa da bunlar sadece Türkiye için değil, dünya genelindeki gelişmekte olan piyasalarda da mevcuttur.” dedi.

Makroekonomik kırılganlıkların öne çıktığını belirten Schloemer, istikrar önlemlerinin son 18-19 aydır olumlu sonuç vermeye başladığını ifade etti. Lopez’in de belirttiği gibi, CDS’lerin 600’lerden 270’lere düşmesinin önemli bir gelişme olduğunu belirtti.

TÜRKİYE’Yİ DİKKATLE TAKİP EDİYORUZ

2025 yılına yönelik ekonomik öngörüler, enflasyon beklentileri ve yatırımcıların Türkiye’ye bakışı hakkında değerlendirmelerde bulunan Schloemer, Türkiye’nin ekonomik performansının hem yurtiçinde hem de uluslararası arenada dikkatle izlendiğini ifade etti. “Türkiye, yalnızca bir ülke değil, önemli bir ekonomi. Büyük bir pazar olmanın yanı sıra, stratejik konumu ve ekonomik potansiyeli ile yatırımcılar için cazip bir ülke.” dedi.

ENFLASYONDA DÜŞÜŞ BEKLENTİLERİ

Öngörülebilirlik konusunda, ekonomik politikaların hızlı değişiklikler göstermesinin yatırımcı güvenini olumsuz etkileyebileceğine dikkat çeken Schloemer, Orta Vadeli Plan’a atıfta bulunarak, sürdürülebilir bir ekonomik çevre oluşturulmasının gerekliliğini vurguladı. Enflasyon beklentisi konusunda bir rakam veremeyeceklerini ancak önemli bir düşüş beklediklerini sözlerine ekledi.

Exit mobile version