TBMM Genel Kurulu’nda Vergi ve Sosyal Güvenlik Düzenlemeleri
Vergi ve sosyal güvenlik alanına yönelik düzenlemeleri içeren kanun teklifi, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Genel Kurulu’nda dördüncü gününde görüşülmeye devam ediyor. Saadet Partisi – Gelecek Partisi Grup Başkanvekili İsa Mesih Şahin, “Kıymetli madenlerin vergilendirilmesine ilişkin kuralların belirlenmesini” amaçlayan kanun teklifinin 8. maddesi üzerine önemli açıklamalarda bulundu.
“Vergi Reformu Beklentimiz Var”
Şahin, konuşmasında şu ifadeleri kullandı: “Kıymetli madenlerin vergilendirilmesi düzenlenmektedir; ancak etki analizi incelendiğinde, bu konuda bir öngörü ortaya konulmamış, bu da bir eksiklik teşkil etmektedir. Uygulama esnasında, ülkemizde faaliyet gösteren yurtdışı firmalarının küresel asgari kurumlar vergisine tabi olacak gelirlerinin artacağı öngörülmektedir. Bu noktada dikkat çekmek istediğimiz bir husus var; yerli şirketlerin vergilendirme konusunda yurtdışı firmalarına karşı ezilmemesi için gerekli önlemlerin acilen alınması büyük bir önem arz etmektedir. Ayrıca, kamuoyunun beklediği bir vergi reformu talebimiz var. TBMM kapanmadan önce, bu reformu buradan geçirmiş olalım. Adaletli bir sistemden bahsediliyordu; az kazanandan az, çok kazanandan çok vergi alınacak deniliyordu. Ancak, bu düzenlemeler içerisinde kayıtdışılıkla yeterli mücadeleyi göremediğimiz için, reform dememiz mümkün değil.”
“250 Milyarlık Vergi Alacağından Vazgeçildi”
Saadet Partisi Grup Başkanvekili Bülent Kaya ise, kanunun 9. maddesi üzerine yaptığı konuşmada, “Türkiye, vergi affı düzenlemeleri konusunda sıklıkla başvuran bir ülke haline gelmiştir. Geçtiğimiz mart ayında bazı alacakların yeniden yapılandırılmasına dair bir kanun bu Meclis’ten geçmişti. Bu düzenleme ile birlikte kamunun en az 250 milyarlık vergi alacağından vazgeçildi. Üzerinden 1,5 yıl geçmiş olmasına rağmen yeni bir vergi affı için kamuoyunda bir beklenti oluşmuş durumda. Neden? Çünkü sık sık vergi affı çıkardığınız için insanlar, vergilerini ödememekte; daha doğrusu vergi kaçırabilecek durumda olanlar, vergi ödememekte ve bir sonraki affı beklemektedirler. Sabit ücretlilerden stopaj yoluyla kaynak kesiyorsunuz, ancak büyük şirketler vergi kaçırmakta ve zamanında ödeme yapmamaktadır. Sonrasında bu şirketleri ödüllendirmek için vergi afları çıkarmaktasınız. Peki, bu 250 milyar ne anlama geliyor? 2 bin 500 TL emekli maaşı artışı için 33 milyarlık bir maliyet göz önüne alındığında, bu miktar yaklaşık 8 katı bir değere tekabül ediyor; her emekliye 15 bin liranın üzerinde bir zam artışı yapma imkanı varken, elinizin tersiyle bunu itiyorsunuz ve zenginin cebine koyuyorsunuz.”