Lozan Barış Konferansı ve İsmet İnönü’nün Mirası

lozan-baris-konferansi-ve-ismet-inonunun-mirasi-jFCZPF9J.jpg

Lozan Barış Konferansı ve Antlaşması’nın 101. Yıl Dönümü Kutlaması

Lozan Barış Konferansı ve Antlaşması’nın 101. yıl dönümü dolayısıyla İstanbul’un tarihi Heybeliada’sında bulunan İsmet İnönü Müzesi’nde anlamlı bir program düzenlendi. Bu özel etkinliğe, İsmet İnönü’nün kızı ve İnönü Vakfı Başkanı Özden Toker’in ev sahipliği yaptı. Programda; Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel, İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik, Adalar Belediye Başkanı Ali Ercan Akpolat, Kadıköy Belediye Başkanı Mesut Kösedağı, Üsküdar Belediye Başkanı Sinem Dedetaş ve Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği Genel Başkanı Prof. Dr. Ayşe Yüksel gibi önemli isimler de yer aldı.

Programda konuşan Özgür Özel, “Burada ailenin kökleri ile Cumhuriyetin kökleri adeta iç içe geçmiş durumda. Bu aile, Cumhuriyetimizin tarihine damga vurmuş bir aile. Zaman zaman Pembe Köşk’te misafir oluyoruz; Gülsü Hanım’ın daveti ile, Özden Hanım’ın masasında, İsmet Paşa’nın masasında oturuyoruz. Cumhuriyet Halk Partili biri için yaşanabilecek en değerli anları birlikte yaşıyoruz. Partimizin geçmişi, bugünü ve geleceği hakkında derinlemesine sohbetler yapma fırsatını buluyoruz.” dedi.

Devlet Adamlığının Örneği: İsmet İnönü

Özgür Özel, genç siyasetçilere yönelik olarak, “Genç arkadaşlarım, bu binanın ne kadar önemli olduğunu hatırlatmak istiyorum. İsmet Paşa, 1925 yılında başbakanlıktan ayrıldıktan sonra buraya yerleşiyor. Evin sahibi, bu evi 25 bin lira fiyat biçiyor; ancak İsmet Paşa, bu fiyatı yüksek buluyor. Sonrasında konu Atatürk’e intikal ediyor ve Atatürk, ‘Ev sahibine mobilyasız bir fiyat verin’ diyor. Sonuçta, İsmet Paşa burayı 19 bin liraya satın alıyor. Bu, bir devlet adamının ne kadar mütevazı olması gerektiğinin güzel bir örneği. Genç arkadaşlarım, zengin iş adamlarının beş yıldızlı otellerinde tatil yapmaya alışanlara değil, bir devlet adamının nasıl olması gerektiğine bakacaklarsa, lütfen İsmet Paşa ve İnönü ailesine örnek alsınlar.”

Zaferin Temsilcisi: İsmet İnönü

İsmet İnönü’nün Lozan’da 92 gün boyunca müzakerelerde bulunduğunu hatırlatan Özel, sözlerini şöyle sürdürdü: “Lozan’da İsmet Paşa, müzakerelere giderken yanında götürdüğü yazı takımını ilk gidişinde serer ama karşı tarafın tavırları nedeniyle çok uzun sürmeden toplar. Çünkü karşısındakiler, Türkiye’nin egemenlik haklarını tanımıyorlardı. İsmet Paşa bunu fark ettiğinde, ‘Ben bağımsızlık savaşı vermiş ve kazanmış bir milletin temsilcisiyim. Buraya Mondros’tan değil, Mudanya’dan geliyorum’ diyerek masadan kalkar. Ancak daha sonra tekrar masaya oturarak 92 gün boyunca müzakerelere devam eder. Bu süreçte sabırla müzakere ederken, gerektiğinde sertleşir, gerektiğinde ise yumuşar. Savaş meydanlarında canını ortaya koymuş bir lider olarak, sonuç almayı bilmiş ve bizlere hem kahraman bir asker hem de yetkin bir diplomasi üstadı olduğunu göstermiştir.”

İsmet İnönü’ye Yapılan İftiralar

Özgür Özel, konuşmasına devam ederek, “29 Ekim törenlerinde, yaz tatilinde, Lozan’da ve savaş meydanlarında gösterdiği vatanseverliği ile İsmet Paşa, bize bir siyasetçinin nasıl olması gerektiğini göstermektedir. Karşı taraf, müzakereler sırasında psikolojik harp taktikleri uyguladı; İsmet Paşa’ya suikast girişimi olabileceği bilgisi ulaştığında, bayrağı sökme teklifinde bulunuldu. Ancak İsmet Paşa, ‘O bayrak orada durur, vuran vurur, ben ölürüm ama bu bayrak asla inmeyecek’ demiştir. Bugün birileri Atatürk’e laf söyleyemeyip, İsmet Paşa’ya laf söyleyecek kadar cüret edebiliyorsa, benim 9 yıl boyunca Meclis’te grup başkanvekilliği yaptığım dönemde, İsmet Paşa’ya yapılan asılsız iftiralara asla teslim olmadık.”

Onur Dolu Bir Görev

Özgür Özel, sözlerini şu şekilde tamamladı: “Bugün burada olmak benim için büyük bir onur. CHP Genel Başkanı sıfatıyla, İsmet İnönü gibi bir liderin oturduğu koltukta görev alıyor olmak, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün kurduğu bir partinin son genel başkanı olmak benim için çok büyük bir gururdur. Tüm CHP üyeleri adına, İsmet Paşa’nın aziz hatırası önünde saygı ile eğiliyorum. İnönü ailesine de saygılarımı sunuyorum. Bundan sonraki süreçte, onun mirasını yaşatmaya ve içimizde her zaman canlı tutmaya devam edeceğiz. Ruhu şad olsun. Verdiği emekler için minnettarız ve kendisine Allah’tan rahmet diliyorum.”

Exit mobile version