Eski Ülkü Ocakları Genel Başkanı Sinan Ateş’in öldürülmesine ilişkin davanın duruşması üçüncü gününde devam ediyor. Sanıklar arasında tetikçi Eray Özyağcı, azmettirici olduğunu iddia eden ve olayları organize eden Doğukan Çep, eski Ülkü Ocakları yöneticisi Tolgahan Demirbaş, tetikçiyi Demirbaş’la birlikte Audi marka çakarlı araçla Bolu’ya götürdüğü belirlenen eski Ülkü Ocakları yöneticisi ve Ülkü Ocakları Genel Başkanı Ahmet Ümit Yıldırım’ın eski kalemi Emre Yüksel, Doğukan Çep’in cinayetten bir gün önce aradığı MHP İstanbul İl Yönetim Kurulu üyesi Ufuk Köktürk ve Çep’in avukatlığını yapmış MHP’li avukat Serdar Öktem de bulunuyor. 22 tutuklu sanık ilk iki gün savunmalarını yapmıştı. Ankara 32. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davada bugün sanık avukatlarının beyanlarına geçildi.
Ayşe Ateş ve Kılıçdaroğlu Ortak Açıklama Yaptı
Sinan Ateş’in eşi Ayşe Ateş ve CHP’nin eski genel başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, duruşma arasında ortak basın açıklaması yaptılar.
Ayşe Ateş: “Kurulan Kumpas Başlarına Geçecek”
Ayşe Ateş, “Bir buçuk yıldır beklediğimiz mahkeme nihayet başladı. Ancak yargılama esnasında şunu müşahede ettim, büyük bir kumpas tiyatrosu sergileniyor. Ezberletilmiş ifadelerle bu siyasi cinayeti adli bir cinayet davasına dönüştürmeye çalışıyorlar. Davalar öncesinde hepimizin tanık olduğu Ülkü Ocakları mensuplarının, MHP MYK üyelerinin ve genel başkan yardımcılarının söylemleriyle örtüşen ifadeler veriyorlar. Kurulan kumpasın başlarına geçeceğini düşünüyorum. Devletle tanışacaklar, adaletle karşılaşacaklar. Kimse yaptığı suçu yanına kar bırakmasın, herkes hesap verecek. Bu siyasi cinayetin siyasi ayağı ortaya çıkacak. Ne yaparlarsa yapsınlar, ne kadar uğraşırlarsa uğraşsınlar, ne kadar kumpas kurarlarsa kursunlar; kurdukları her oyun ve alçaklık başlarına geçecek. Bunu herkes böyle bilsin.” dedi.
Kılıçdaroğlu: “Neleri Konuşacaklarını Önceden Planlayan Bir Yapıyla Karşı Karşıyayız”
CHP’nin 7. Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ise, “Adalet arayan, mağdur bir kadını dinlediniz. Eşini kaybeden bir anneyi dinlediniz. Mahkeme salonunda olay sanki siyasi bir olay değil, adli bir olaymış gibi algı yaratılmak isteniyor. Olay, açık ve net bir şekilde ifade ediyorum ki siyasi bir cinayettir. Rahmetli bir akademisyen ve siyasetçidir. Bir annenin, eşin adalet istemesi kadar doğal bir şey yoktur. Ancak neleri konuşacaklarını önceden planlayan bir yapıyla karşı karşıyayız. Bu davada adalet sağlanana kadar mücadelemiz devam edecek. Bu dava kim vurduya giderse ülke kaybeder, demokrasi kaybeder, adalet kaybeder, hepimiz kaybederiz. Hangi görüşten olursa olsun bütün vatandaşları adalet konusunda duyarlı olmaya davet ediyorum. Ayşe Ateş’in davası 83 milyonun davasıdır, hepimizin davasıdır. Bu dava bir adalet davasıdır. Ve adalet davasını takip etmek, izlemek, sonuçlandırmak da adaleti savunan herkesin ortak görevidir.” şeklinde konuştu.