Çocuk İşçiliği ve Türkiye’deki Durum

cocuk-isciligi-ve-turkiyedeki-durum-wtOnch3T.jpg

Çocuk işçiliği Türkiye’de hala ciddi bir sorun olarak karşımıza çıkıyor. Mesleki Eğitim Merkezleri’ne (MESEM) kaydolan öğrenci sayısı 1,5 milyonu aşmış durumda. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın yaptığı çalışmalara göre sokakta çalıştırılan çocuk sayısı ise 46 bin 754. Bu rakamlara göçmen çocuklar ve mevsimlik tarım işçisi çocuklar dahil değil. Dolayısıyla, Türkiye’de işçi çocuk sayısı 3,5 milyonu aşıyor.

MESEM ve Çocuk İşçiliği

MESEM kapsamında çalışan çocuklar, öğrenci değil, işçi statüsünde bulunuyorlar. Bu merkezlerde 9., 10. ve 11. sınıf öğrencilerine asgari ücretin üçte biri, 12. sınıf öğrencilerine ise asgari ücretin yarısı kadar ödeme yapılıyor. Ancak MESEM, çocukların iş cinayetlerinde yaşamını yitirmesine de zemin hazırlıyor. Şu ana kadar MESEM kapsamında çalışırken hayatını kaybeden en az 9 çocuk bulunuyor. 2013-2024 yılları arasında ise en az 695 çocuk işçi hayatını kaybetti.

TÜİK verilerine göre çocuk işçi oranı yüzde 22,1’e yükselmiş durumda. Bu artışın arkasında iktidarın yanlış politikalarının olduğu belirtiliyor. Ekonomik kriz etkisiyle yoksulluk artarken, çocuklar eğitim hayatından koparılıp çalışmaya yönlendiriliyor. MESEM, bir eğitim merkezi olmaktan ziyade ucuz emek sömürüsü merkezi olarak görülüyor.

Duruma tepki gösteren uzmanlar, “Mesleki eğitim” adı altında çocuk işçiliğinin devlet eliyle özendirildiğini ve yaygınlaştırıldığını belirtiyorlar. MESEM’e son verilmesi için daha kaç çocuğun hayatını kaybetmesi gerektiği sorusu ise gündemde.

Çocukların yeri okul ve park olmalıdır. Onların ruhsal, zihinsel ve fiziksel gelişimlerini tamamlayarak sağlıklı bireyler olmalarını sağlamak, devletin en büyük görevlerinden biridir. Çocuk işçiliğiyle ve onu besleyen politikalarla mücadele etmek, sağlıklı bir toplum inşa etmek için önemlidir.

Exit mobile version