Aydın’ın Nazilli ilçesinde 14 Temmuz tarihinde Devlet Su İşleri (DSİ) tarafından gerçekleştirilen içme suyu isale hattı çalışmaları sırasında korkunç bir göçük meydana geldi. Bu feci olay sonucunda, toprak yığını altında kalan işçilerden Celal Yıldırım (74), Ramazan Okul (29) ve Burusk Şeyhmus Yapıştıran (29) yaşamlarını yitirdi.
Göçük altında kalarak hayatını kaybeden Burusk Şeyhmus Yapıştıran’ın kuzeni Cihan Yapıştıran, olayın ardından Cumhuriyet gazetesine açıklamalarda bulundu.
‘CİNAYET DİYEBİLİRİZ’
Olayda birçok ihmal ve yanlış uygulama olduğunu ifade eden Cihan Yapıştıran, “Kuzenim, bugüne kadar hiç şehir dışında çalışmak zorunda kalmamıştı. Ancak ekonomik sıkıntılar nedeniyle ilk kez Aydın’a çalışmaya gitti. İşinin 14. gününde maalesef yaşamını yitirdi. Aslen oto tamircisi olan kuzenim, ailesini geçindirmek için bu işe girmişti. 1.5 yıl önce babasını kaybetti ve evin tüm yükü onun omzundaydı. Bir kız kardeşi ve annesi var, onlara kuzenim bakıyordu” dedi.
Yapıştıran, olay yerini ziyaret ettiğini belirterek, “Yaşananlara bakıldığında, burada bir ihmal ve cinayet söz konusu. Kazı yönetimiyle ilgili birçok sorun mevcut. İşin teknik boyutunu bilen herkes bu durumu vurguluyor. Derin bir kuyuda hiçbir güvenlik önlemi alınmamış; göçük olma ihtimali göz ardı edilmiş. Kazı, sulama kanalının hemen dibinde yapılmış. Toprağın çatlama ve su sızması ihtimali oldukça yüksek. Ayrıca, toprağın sıvılaşma riskinin de dikkate alınmadığını düşünüyorum” şeklinde konuştu.
BİLİRKİŞİ RAPORU BEKLENİYOR
Kurtarma ekiplerinin olay yerine geç müdahale ettiğini dile getiren Yapıştıran, “Kuzenim ambulansla hastaneye götürüldü, ancak hızlı bir müdahale yapılmadığı için kurtarılamadı” dedi. Yapıştıran, konuyla ilgili soruşturmanın devam ettiğini belirterek, bilirkişi raporunun beklenildiğini aktardı.
DSİ’NİN SORUMLULARI NEREDE?
Hayatını kaybeden 74 yaşındaki Celal Yıldırım’ın oğlu Cem Yıldırım ise, olayın ardından yalnızca şantiye şefinin tutuklandığını hatırlattı. Yıldırım, “Şirket yetkilileri neden gözaltına alınmadı? DSİ’nin sorumluları nerede? Sahanın denetlendiğine dair ellerinde herhangi bir tutanak var mı?” diye sordu.