Ankara Tren Garı’nda 10 Ekim 2015’te IŞİD’in canlı bombalarıyla 104 kişinin katledilmesine ilişkin davanın 25’inci duruşması Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülüyor. Duruşmada katılanlar katliamda sorumlu tüm kamu görevlilerinin de yargılanması talebinde bulundu.
Katliamın Acılı Annesi: Nuray Coşgun
Katliamda yaşamını yitiren Uygar Coşgun’un annesi Nuray Coşgun, “Biz 9 yıldır yaşıyor muyuz? Yaşamıyoruz. Biz adalet istiyoruz, adaletten başka bir şey istemiyoruz. Ama gerçek adalet istiyoruz, artık gerçek adalet gelsin” derken Korkmaz Tedik’in annesi ise “Bizim ciğerimiz yanıyor. Her biri bir fidandı, geleceğin mühendisleri doktorlardı, hakim olacaklardı, savcı olacaklardı. 9 yıldır tek talebimiz adalet. Bir tek kamu görevlisi yargılanmadı” diye konuştu.
Yaralıların İsyanı: İshak Kocabıyık
Duruşmada cübbelerini çıkartarak artık savunma yapmayacaklarını ifade eden avukatların ardından duruşmada yakınlarını kaybedenlerin yakınları ve yararlılar olan katılanların dinlenilmesine geçildi. İlk sözü alan 10 Ekim yaralılarından ve 10 Ekim Derneği Eşsözcüsü İshak Kocabıyık, “Bizi insan olduğumuz için katlettiler. 1 yıldır teknik takipte olan bu IŞİD’liler tek başına mı hareket ettiler. Dönemin İçişleri Bakanından Emniyet Müdürüne, Cumhurbaşkanına kadar herkes bildiği ne varsa söylemeli” dedi.
Acılı Annelerin Çığlığı
Katliamda hayatını kaybeden avukat Uygar Coşgun’un annesi Nuray Coşgun, “Benim bir tane torunum var. İki buçuk yaşında babasız kaldı. Mezarına gidip ‘benim babamın evi’ diyor. Benim torunum ömür boyunca babasını göremeyecek. Beni ancak buradak aileler anlayabilir. Biz 9 yıldır yaşıyor muyuz? Yaşamıyoruz. Biz adalet istiyoruz, adaletten başka bir şey istemiyoruz. Ama gerçek adalet istiyoruz” diye konuştu.
Annenin İsyanı: Derman Doğan
Katliamda hayatını kaybeden üniversite öğrencisi Güney Doğan’ın annesi Derman Doğan, “Benim her şeyimdi. Benim yavrum karıncayı incitmezdi. Ankara’ya barış için geldi, omzunda silah, bıçak yoktu. Bu ülkede insanların barış içinde yaşamasını istedi benim evladım. 23 yaşındaydı benim evladım. O gün beni de mezara gömdüler. Ben oğlumu mezun edemedim, evlendiremedim, torun göremedim. 9 yıldır aynı acıyı yaşıyorum. Sayın savcım siz de babasınız, sizin de babanız var. Benim oğlumun günahı neydi? Güney’in kanı yerde kalmasın, sadece adalet istiyorum” ifadelerini kullandı.
Sanık İsyanı: Zöhre Tedik
Katılanlar konuştuğu sırada sanıklardan IŞİD üyesi Hacı Ali Durmaz, duruşmaya devam etmek istemediğini bildirdi. Hakim ise bu talebini reddederek, “dinlesin” dedi. Korkmaz Tedik’in annesi Zöhre Tedik, “Ne askerler, ne polisler, ne de insanlar ölsün diye barış talebiyle geldik. Bu terör örgütünü siz insanlık suçu işlemediler diye yargılamıyorsunuz. Israrla siz bu davayı bitirmek istiyorsunuz. 19 firari var, yerlerini bilmelerine rağmen onları yargılamaktan, tutuklamaktan imtina ediyor. Peki biz çocuklarımızı, evlatlarımızı kaybeden aileler ne olduk? Benim oğlum üstüne gaz atılarak nefesi kesilerek gitti. Sağ kalanlar da ölsünler denildi. Bizim ciğerimiz yanıyor. Her biri bir fidandı, geleceğin mühendisleri doktorlardı, hakim olacaklardı, savcı olacaklardı. 9 yıldır tek talebimiz adalet. Bir tek kamu görevlisi yargılanmadı. Benim çocuğum da kamu görevlisi olabilirdi. Bir gün sıra sizin de çocuklarınıza gelecek bu katilleri yargılamazsanız. Biz katiller yargılanan kadar bunun hesabını soracağız, hesabını da verecekler” şeklinde konuştu.
Uyarı ve İsyanlar Devam Ediyor
Katliamda hayatını kaybeden Başak Sidar Çelik’in annesi Hatice Çelik, “Göz göre göre yapılan bir katliam var ve biz bu katliamda sevdiklerimizi, canlarımızı kaybettik. Adaletin sağlanması için elinizden geleni yapmasını bekliyoruz. Bizler başımızı yastığa koyup uyuyamıyoruz. Hala ilk günkü acıyı yaşıyoruz. Sizden talebimiz içimize bir su serpmeniz. Bu katliamda sorumlu olan kamu görevlilerinin buraya getirilmesini istiyorum” talebinde bulundu.