Woody Allen’ın Yeni Filmi ‘Şans Eseri’: Tesadüf, Aşk ve Suçluluk Temaları

woody-allenin-yeni-filmi-sans-eseri-tesaduf-ask-ve-sucluluk-temalari-Pa1QZpg6.jpg

Woody Allen ve “Şans Eseri”

Her yıl bir film çeken Woody Allen (87), son altı yılda ardı ardına üç film çekerek sinema dünyasını yeniden sarsmayı başardı. Genç kuşakları etkilemek adına Timothée Chalamet, Elle Fanning ve Selena Gomez gibi yıldız isimlerle çalıştığı “New York’ta Yağmurlu Bir Gün” filminden sonra, etkileyici sinemacılara selam duran nostaljik “Rifkin’in Festivali” ile 50. filmi olan “Şans Eseri”ni izleyiciyle buluşturdu. Bu filminde; tesadüf, şans, suçluluk, yazgı, iyilik ve kötülük gibi derin temaları dram, gerilim, komedi ve polisiye türlerini harmanlayarak ele alıyor.

Filmde, otuzlarındaki genç, güzel ve çekici Fanny, prestijli bir müzayede şirketinde çalışırken, New York’taki Fransız Lisesi’nde birlikte okuduğu Alain ile 15 yıl sonra Paris’te karşılaşır. Liseden beri Fanny’ye âşık olan Alain, hislerini hemen dile getirir. Fanny, işadamı Jean’la evli olmasına rağmen, bohem, romantik ve yazar ruhlu Alain’den derin bir şekilde etkilenir.

Suçluluk Duygusu

Fanny, ilk evliliğinden kurtulmasını sağlayan Jean’i çok sevmekte ve onunla lüks bir yaşam sürmektedir. Ancak, kocasının sıkıcı, dedikoducu ve ikiyüzlü sosyetik arkadaşlarından bıkmıştır. Alain, onun için bir nefes alma alanı olmuştur. İkili, Alain’in küçük çatı dairesinde buluşmaya başladıktan sonra büyük bir aşk yaşamaya başlar. Alain, yaşam mucizesine, şansa ve tesadüflere inanırken; Fanny, Jean’in kendisini aldattığını anlayınca, özel bir dedektif tutmasıyla işlerin karmaşık bir hale gelmesine neden olur. New York’tan Paris’e gelen Fanny’nin serüvenci annesi Camille, kızındaki değişimi fark ederken, Fanny suçluluk duyduğu için Alain’i terk eder. Alain’in ani gidişi, Fanny ve Camille’yi derin bir umutsuzluğa sürükler. Polisiye roman tutkunu Camille, damadı Jean’la ilgili şüpheli bilgiler edinince, hayatın belirsizliği üzerine düşündürmeye başlar. Alain, son romanını “Her yaşam bir mucizedir. Var olma şansı 400 milyarda birdir. Bu mucize, rastlantılar ve yanlışlıklarla sonuna dek sürer. Her canlının kozmik piyangoda bedeli vardır. Tesadüf her yerdedir, şansla ilgili çok düşünmemek en iyisidir” cümleleriyle tamamlar.

Doğaçlama Oyun

Woody Allen, ilk kez tüm filmini Paris’te, Fransız oyuncularla ve Fransızca çekti. Sosyal satire burlesk ve parodi unsurları ekleyerek, bol diyaloglu senaryosunu kendisi yazdı. Gözde görüntü yönetmeni Vittorio Storaro, lüks dairedeki mavi-beyaz renk paleti ile görsel bir kontrast yaratırken, sonbaharın sıcak ve muhteşem renklerini Fransız empresyonist ressamların tablolarına yaraşır bir şekilde yansıttı. Caz müziğine olan tutkusunu ise filmde Herbie Hancock’ın klasikleşmiş “Cantaloupe Island” nakaratıyla ortaya koydu. Lou de Laâge, Niels Schneider, Melvil Poupaud ve Valérie Lemercier gibi oyuncuların performansları ise olağanüstü bir derinlik sergiledi. Allen, oyuncularına büyük bir güven duyduğundan, onları serbest bırakarak doğaçlama yapmalarına izin verdi.

Allen ve Taciz

Venedik Film Festivali’nde yarışma dışı gösterilen “Şans Eseri”, feminist gruplar tarafından protesto edildi. Ünlü oyuncu Mia Farrow ile evlat edindiği kızı Dylan’a yönelik taciz iddialarıyla karşılaşan Allen, bu ağır suçlamalarla yüzleşmek zorunda kaldı. Gösterim sonrası İspanyol gazetesi El Mundo’ya verdiği röportajda, ulusal futbol federasyonu başkanı Luis Rubiales’in kadın futbolcu Jennifer Hermoso’yu halkın önünde öpmesine FIFA tarafından verilen ceza üzerine yorumlarda bulundu. Allen, “Birinin bir öpücük yüzünden işini kaybetmesi inanılır gibi değil. Kadın futbolcuyu öpmek bir hataydı fakat okul yakmadı, ona tecavüz etmedi. Sadece arkadaşını öptü, bunda ne kötülük var?” diyerek yeni bir polemik yarattı. Sanatçının özel yaşamından önce sanatını değerlendirmeliyiz; ancak bazı sanatçılar bu dengeyi zorlaştırıyorlar.

Exit mobile version