Vitrinlerdeki Müzikal Anılar: 18 Kasım 2024’te Yeni Albümlerle Buluşma

vitrinlerdeki-muzikal-anilar-18-kasim-2024te-yeni-albumlerle-bulusma-NdBwF8UD.jpg

Sabih Cangil ‘Kimin Umurunda ki’ (SCP)

Sabih Cangil, gerçek rock müziğinin gizli kahramanlarından biri olarak, müziğini sadece bir sanat dalı olarak değil, aynı zamanda bir yaşam biçimi olarak nitelendiriyor. Kolektif bir ruhla hareket eden Cangil, dostlarını bir araya getirerek konserler düzenliyor ve birbirinden özgün kayıtlar yapıyor. Çalışkanlığı ve yaratıcı üretkenliği ile dikkat çeken sanatçı, solo albümler üretmeyi de ihmal etmiyor. Yeni albümü “Kimin Umurunda ki” ise, Cangil’in kendi tanımıyla üç farklı konsepti bir araya getiriyor: Aşk, Protesto ve Nostalji. Bu üç tema altında, dinleyiciye toplamda on şarkılık bir rock müziği ziyafeti sunuyor.

Albümde söz, müzik, düzenleme, kayıt ve vokal gibi tüm sorumlulukları üstlenen Cangil, gitarda Tanju Eren, tuşlularda Güven İlter, basta Cenk Tarhan ve davulda Erhan Akhan ile birlikte çalışarak müziğine zenginlik katıyor. Özellikle “İstiyorum” adlı parçada, eleştirinin kimin ağzından çıktığı ve ne tür bir mesaj taşıdığı oldukça belirgin. Sabih, slogan atmadan toplumsal ve siyasi eleştiriler yaparak, psikolojik ve ontolojik bir yaklaşım geliştiriyor. Duygusal bir insan olarak insani değerleri müziğine yansıtan Cangil, daha iyi ve adil bir dünya temennisini dile getiriyor.

Şarkılarda geçmişe duyulan özlem hissedilirken, geleceğe dair umutsuzluk da söz konusu değil. Bezginliğini ve yorgunluğunu rock müziğine sığınarak telafi eden sanatçı, distorsiyon yüklü sert gitarlarla ruhlarımızın üzerindeki ölü toprağını kaldırıyor. Üç İngilizce parçada, Ra günlerine duyduğu özlemi de dinleyiciye aktarıyor. Seksenli yılların soundunu ve anlayışını sadakatle işleyerek, geçmiş ile günümüz arasında köprü kuruyor.

BaBa ZuLa ‘İstanbul Sokakları’ (Ada Müzik)

BaBa ZuLa’nın dört yıl aradan sonra yayınladığı yeni albüm “İstanbul Sokakları”, adını Murat Ertel’in dayısı Turhan Selçuk’un ünlü Abdülcanbaz çizgi romanının 1960’larda yayımlanan bir macerasından alıyor. Topluluk tarafından tasarlanan ve gatefold, özel iç zarflı, stickerlı, 180 gramlık plak formatında sunulan bu albüm, bir resimli roman estetiği taşıyor. İçerik, Abdülcanbaz maceralarında kullanılan el yazılarıyla tasarlanan fontlarla zenginleştirilmiş.

Saykodelik müziğimizin deneysel temsilcisi olan BaBa ZuLa, bu albümünde dört taksim ve dört yeni şarkı sunuyor. Memleket coğrafyasından beslenen bir ses paleti oluşturan grup, özellikle İstanbul’un ruhunu yansıtıyor. Kaşıklar, el zilleri, darbuka, bendir, bozulmuş elektronik sesler, yoğun bas, elektrikli saz ve kadın-erkek ikili vokalleri ile desteklenen dub temelli ritmik ve hipnotik parçalar, İstanbul’un sesleri ve efektleri ile etkili bir biçimde harmanlanmış.

Albüm, açık politik eleştiriler içermesiyle dikkat çekiyor ve BaBa ZuLa, tüm mesajını “yetmez ama evet”e karşı “yeter ama hayır” diyerek “Arsız Saksağan” adlı şarkısında net bir şekilde ifade ediyor. Önceki çalışmalarına oranla, soundu, mesajları ve şarkı içerikleriyle çok daha güncel bir çizgide. Sadece sözleriyle değil, müziği ve konseptiyle de müzik tarihimizde nadir görülecek derecede cesur bir albüm olan “İstanbul Sokakları”, dinleyicileri derin düşüncelere sevk ediyor.

Exit mobile version