Üç Silahşörler: D’Artagnan ve Jimnastikte Başarı Hikayesi

uc-silahsorler-dartagnan-ve-jimnastikte-basari-hikayesi-VAGfTlvi.jpg

Üç Silahşörler: D’Artagnan

Alexandre Dumas’nın nehir romanı Üç Silahşörler (1844) sessiz sinema döneminden bugüne dek 40 kez sinemaya uyarlandı. George Méliès (1903), George Sidney (1948), Michel Audiard (1953), Richard Lester (1973) gibi ünlü yönetmenler Dumas’nın cesur kahramanlarının olağanüstü serüvenlerini yıldız oyuncularla perdeye yansıttılar. Sidney’in Technicolor olarak çektiği filmde Gene Kelly, Lana Turner, Van Heflin, Vincent Price gibi dönemin ünlü oyuncuları vardı. Dijital platformların artması ve pandemiden sonra izleyici sinema salonlarından uzaklaşmışken Martin Bourboulon (Eiffel) epik aksiyon-serüven Üç Silahşörler: D’Artagnan ile seyirciyi yeniden kazandı. Popüler romanı 21. yüzyıla modern bir bakışla uyarlayan yönetmen, silahşörlerin klasik portrelerini, kadın karakterlerin özelliklerini değiştirerek farklı, taze bir uyarlama gerçekleştirmiş. Böylelikle Fransa’da serüven türüne başarılı bir dönüşün yolunu da açmış.

Entrika ve Aşk

Yıllarca süren savaştan sonra Fransa Krallığı yeni bir din savaşının eşiğindedir. Hâlâ bir varisi olmayan Kral 13. Louis bölünmüş bir ülkeyi yönetmektedir. Bir yanda İngiltere tarafından desteklenen Protestan güçler diğer yanda egemenliklerini genişletmek isteyen Katolik soylular vardır. Kral otorite kurmak için en güçlü bakanı Kardinal Richelieu’ye güvenir fakat Richelieu gizli gizli tahta oturmak için planlar yapar. Bu komplolar ve isyanlar sürerken Kral’ın silahşörlerine katılmak için genç Gaskonyalı D’Artagnan Paris’e gelir (1627).

Acısız Başarı Olmaz

Nazlı Savranbaşı, İbrahim Çolak, Ahmet Önder, Ferhat Arıcan, Adem Asil, Göksu Üçtaş Şanlı adlı genç jimnastiklerimiz Tokyo 2020 Olimpiyat Oyunları’nda Türkiye’yi temsil ettiler ve ilk kez beş milli jimnastikçimiz bireysel kota aldı. Pandemiden ötürü 124 yıllık tarihinde ilk kez Olimpiyatlar ertelendi, İzmirli gençler hazırlık döneminde psikolojik, fiziksel olarak yıprandılar ama umutlarını hiç yitirmediler. Yatak, uyku, yemek, antreman kapanma sarmalında geçen bu zorlu süreç boyunca onları izliyoruz, araya giren 2005’e ait çocukluk görüntüleri belgesele ayrı bir sıcaklık katıyor. İpek Kent ile Efe Özdoğan Eclipse’i (Dönence) siyah-beyaz çekti, doğru bir seçim. ‘Acı olmazsa başarı da olmaz’ diyen, kendini bir eklipsin, karanlıkla aydınlığın arasında hisseden sosyal, detaycı İbrahim Çolak’ın annesiyle birlikte bavul hazırlama, erkeklerin, berberde traş olma, kurşun dökme, sporcuların gündelik yaşamlarından kesitler dikkat çekiyor. Bir hafta boyuncu Eclipse’i tüm öğrenciler ve öğretmenler (ilkokul, lise, üniversite) öğrenci-öğretmen kartlarını göstererek ücretsiz izleyebilirler.

Exit mobile version