KARGO ‘YARINA KALAN ŞARKILAR’ (GRGDN MÜZİK / RAINBOW45 RECORDS)
Müzik camiamızda tanınan ve saygı duyulan isimlerden biri olan Hadi Elazzi, menajerlikten yapımcılığa, organizatörlükten distribütörlüğe kadar uzanan geniş bir yelpazeye sahip. Uzun yıllar boyunca, GRGDN çatısı altında büyük emekler vererek, müzikseverlere sunmak için sabırla beklediği projelerden biri de Kargo saygı albümüydü. İlk olarak, beşlik paketler halinde dijital platformlarda yayımlanan şarkılar, zamanla bir araya gelerek toplamda 20 parçadan oluşan, açılır kapaklı, 180 gram, neon turuncu renkli çift plakta hayat buldu. Bu plak, dört sayfalık bir kitapçık ile zenginleştirildi.
“Yarına Kalan Şarkılar” adını taşıyan bu albümde, Kargo’nun klasikleşmiş 20 şarkısı, 23 farklı sanatçı tarafından yorumlanıyor. Yorumcular, pop müzikten rock’a, hip-hop’tan elektronik popa kadar uzanan geniş bir yelpazede yer alırken, hepsini bir arada tutan bir ruh mevcut. Bu ruh, Kargo’nun 30 yılı aşkın müzikal kariyeri boyunca yazdığı ve memleket gençliğinin birkaç kuşağının hayatına fon müziği olmuş olan “Yüzleşme”, “Son Defa”, “Şairin Elinde”, “Boğaziçi”, “Renklerin İçinde” gibi muazzam şarkıların özüdür. Ayrıca, bu plağın basımında büyük bir özveriyle çalışan Rainbow45 ekibine de teşekkür etmek gerekir. “Yarına Kalan Şarkılar”, 2024 yılına veda ederken karşılaştığımız en değerli projelerden biri. Kesinlikle arşivlik ve gelecek nesillere miras bırakılacak bir eser niteliğinde…
OĞUZ BÜYÜKBERBER & ÇAĞLAYAN YILDIZ ‘HUE’ (PUJA MUSIC)
Oğuz Büyükberber ve Çağlayan Yıldız, yıllar boyunca birlikte ya da ayrı ayrı çeşitli mekanlarda sahne almış, müzikseverlerle buluşmuş olan iki değerli sanatçıdır. Ancak, nerede ne çalarlarsa çalsınlar, kalplerinde yankılanan haysiyetli bir ses her zaman var olmuştur. 1997 yılında “A’dan Z’ye” anlamına gelen “A Z” adlı bir albüm çıkardıklarında, müzik dünyasına olan katkıları dikkat çekmişti. Aradan geçen neredeyse 30 yıllık zaman diliminde, ruhlarının hâlâ o günkü gibi taze ve dinamik olduğunu, yeni albümleri “HUE” ile bir kez daha kanıtlıyorlar.
Bu yeni albümde, “gerçek zamanlı beste yapmak” anlayışıyla kayıt tuşuna basan ikili, kendilerini en eksiksiz biçimde ifade etmenin yolunu birbirleri için beste yapmada bulmuşlar. Bu süreç, kesintisiz bir sanatsal diyaloğun sürdürülmesi açısından büyük bir önem taşıyor. Bas klarnet çalan Oğuz ile elektrik gitar çalan Çağlayan, ortak bir alanda yakaladıkları özgün dili geniş ses renkleri ve ton paletine dönüştürmüşler. Parça isimleri ise bir pantone kataloğundan alınmış ve bu katalog numaraları parçaların isimleri haline gelmiştir. Aynı renkler, albümün kapağında da kullanılarak görsel bir bütünlük oluşturulmuştur. İlk albümlerine kıyasla, yazılı parça anlayışını bir kenara bırakıp başına buyruk bir özgür doğaçlama tercih eden ikili, 30 yıl önce iki idealist genç müzisyenken, şimdi olgunlaşmış iki idealist sanatçı olarak müzik sahnesinde dimdik ayakta durmaktadırlar.