Sanatta Bu Hafta: Tiyatrodan Operaya, Masallardan Sergilere Büyüleyici Bir Serüven

sanatta-bu-hafta-tiyatrodan-operaya-masallardan-sergilere-buyuleyici-bir-seruven-IxnO7b65.jpg

Bu Haftanın Sanat Gündemi

Bu hafta sanatseverleri etkileyici sahne performansları, güçlü hikayeler ve hayal gücünün sınırlarını zorlayan eserler bekliyor. Geçmişten günümüze uzanan bu sanat yolculuğunda, izleyiciler derin düşüncelere dalacak ve insan ruhunun karmaşıklığını sorgulama fırsatı bulacaklar. Şimdi, bu haftanın öne çıkan etkinliklerine birlikte göz atalım.

TİYATRO

“OĞUL”

Çankaya Sahnesi’nde Florian Zeller’in ödüllü üçlemesinin dikkat çekici ikinci oyunu “Oğul”, 6 Aralık Cuma günü saat 20.00’de izleyicilerle buluşuyor. Ayberk Erkay’ın titiz çevirisiyle Türkçeye kazandırılan bu eser, Mehmet Atay’ın yönetiminde sahneye taşınıyor. Oyun, ergenlik dönemindeki bir bireyin yaşamla ve ailesiyle olan mücadelesini sahneye yansıtıyor.

Bir metropol ailesinin sıradışı gibi görünen hayatında, yetişkinliğe adım atma aşamasındaki bir oğulun hayata dair sorgulamaları ve ruhsal çalkantıları gözler önüne seriliyor. Ergenlik döneminin fırtınalı yaşamlarının bir kabusa dönüşebileceğini güçlü bir anlatımla ortaya koyan “Oğul”, izleyenleri derin bir düşünce yolculuğuna davet ediyor. Uzman Klinik Psikolog ve Psikoterapist Tuba Ertunç’un danışmanlığında sahnelenen oyunun fotoğrafları Kerem Kantarcı tarafından çekilmiştir. Usta oyuncu kadrosunda Ozan Altuntaş, Çağrıl Atay, Deniz Aygün Balkan, Deniz Özaydın ve Çetin Karakul yer alıyor. Bu kaçırılmaması gereken güçlü drama, 6 Aralık Cuma günü saat 20.00’de Çankaya Sahnesi’nde seyirciyle buluşacak. Biletleri tiyatro gişelerinden ve online satış platformlarından temin edebilirsiniz.

“BABA”

Çankaya Sahnesi’nde Florian Zeller’in dikkat çekici bir diğer yapıtı “Baba”, 7 Aralık Cuma günü saat 20.00’de izleyicilerle buluşuyor. Ayberk Erkay’ın çevirisi ve Mehmet Atay’ın yönetmenliğinde sahneye taşınan bu etkileyici eser, unutmanın ve anıların savunma mekanizmalarımızdaki rolünü sorgulayan güçlü bir hikaye sunuyor. Zeller, Oscar ödüllü filmine ilham veren “Baba” ile izleyenleri demans ve Alzheimer gibi sıkça karşılaşılan, ancak çoğu zaman yeterince anlaşılamayan bir dünyaya davet ediyor.

Unutmanın bir savunma aracı olarak nasıl işlediğini gözler önüne seren oyun, travmatik anılarla baş etme yöntemlerimizi derin bir empatiyle işliyor. Çarpıcı anlatımıyla, seyirciyi zihinsel yıkımın insan ilişkilerine etkisi üzerine düşünmeye davet ediyor. Mehmet Atay’ın dekor tasarımıyla sahneye hazırlanan oyunun güçlü oyuncu kadrosunda Mehmet Atay, Deniz Aygün Balkan, Ozan Altuntaş, Çetin Karakul, Müge Buket ve Derin Yılmaz bulunuyor. Bu etkileyici drama, 7 Aralık Cuma günü saat 20.00’de Çankaya Sahnesi’nde izlenebilir. Biletler tiyatro gişelerinden ve online platformlardan temin edilebilir.

SIRÇA KÜMES

Bursa Devlet Tiyatrosu, Tennessee Williams’ın dünya tiyatro klasikleri arasına girmiş önemli eseri “Sırça Kümes” ile Ankara seyircisinin karşısına çıkıyor. Can Yücel’in özgün çevirisi ve Şahin Ergüney’in yönetmenliğinde sahnelenen oyun, 3-7 Aralık tarihleri arasında Akün Sahnesi’nde izleyicilerle buluşacak. Başrollerde Hatice Sezer (Amanda Wingfield), Ufuk Şener (Tom Wingfield), Öykü Esendemir Örük (Laura Wingfield) ve Çağrı Dulun (James D. O’Conner) gibi güçlü bir oyuncu kadrosunun yer aldığı “Sırça Kümes”, Büyük Buhran döneminin zorlu atmosferinde geçen çarpıcı bir aile dramını konu alıyor.

Bir anne ve iki çocuğunun, yokluk ve çaresizlik içinde sıkışıp kaldıkları boğucu dünyalarında hayatta kalma mücadelesi verirken, sistemle olan çatışmalarına ve içsel kırılganlıklarına tanık olacaksınız. Oyunun teması, evrensel travmalar, hayal kırıklıkları ve umutsuzluklar üzerine şekilleniyor; her biri camdan daha narin, sırçadan daha kırılgan birer ruh taşıyan karakterlerin sarsıcı hikayesi sahnede hayat buluyor. 3 Aralık Salı 20:00, 4 Aralık Çarşamba 20:00, 5 Aralık Perşembe 20:00, 6 Aralık Cuma 20:00, 7 Aralık Cumartesi 20:00. Biletler, Bursa Devlet Tiyatrosu gişelerinden ve online platformlardan temin edilebilir. Bu eşsiz yorum için yerinizi ayırmayı unutmayın.

CEPHEDE PİKNİK

Ankara Devlet Tiyatrosu Oda Tiyatrosu’nda, Fernando Arrabal’ın absürd tiyatronun klasiklerinden biri olan “Cephede Piknik”, 3-7 Aralık tarihleri arasında sahneleniyor. Sadun Altuna’nın çevirisi ve Ergin Özdemir’in yönetmenliğinde izleyiciyle buluşacak olan bu etkileyici oyun, belirsiz bir savaşın ortasında yalnızlık çeken Zapo’nun ailesinin bir pazar günü onu ziyaret etmesiyle başlayan sıradışı bir hikayeyi konu alıyor. Piknik sırasında düşman askerlerinden Zepo’nun da aralarına katılmasıyla olaylar absürd bir boyut kazanıyor. Bu eser, barış ve savaş kavramlarını ironik bir şekilde sorgularken, savaşın anlamsızlığını ve alternatif bir yaşam olasılığını sorgulatarak izleyiciyi derin bir düşünceye davet ediyor.

Zapo’yu Volkan Özman, Madam Tepan’ı Elif Şeker, Mösyö Tepan’ı Yıldırım Bayazıt, Zepo’yu H. Gökhan Olcay ve Hemşire’yi Öykü Kaya canlandırıyor. 3 Aralık Salı 18:30, 4 Aralık Çarşamba 18:30, 5 Aralık Perşembe 18:30, 6 Aralık Cuma 18:30, 7 Aralık Cumartesi 18:30’da sahnelenecek olan oyunun biletleri, Devlet Tiyatroları gişelerinden ve online platformlardan temin edilebilir. Kaçırmayın!

KONSER

CUMHURBAŞKANLIĞI SENFONİ ORKESTRASI KONSERLERİ

6 Aralık 2024’te Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası (CSO), 6 Aralık 2024 Cuma günü saat 20:00’de CSO Ada Ankara Ziraat Bankası Ana Salon’da dinleyicileriyle buluşuyor. DenizBank Konserleri kapsamında gerçekleşecek olan bu özel etkinlikte, şef Cemi’i Can Deliorman yönetiminde ve piyanist Honggi Kim’in solistliğinde seçkin eserler seslendirilecek.

PROGRAM:

  • Pyotr Ilyich Tchaikovsky: Piyano Konçertosu No.1 Si bemol minör, Op.23
  • Mesruh Savaş: “Sinan’nın Gölgesi” (Dünya Prömiyeri)
  • Kamran İnce: Senfoni No.2 ‘The Fall of Constantinople’ (Konstantinopolis’in Düşüşü)

Bu konserde, Tchaikovsky’nin ünlü Piyano Konçertosu’nun yanı sıra, besteci Mesruh Savaş’ın “Sinan’nın Gölgesi” adlı eseri dünya prömiyeriyle ilk kez dinleyiciyle buluşacak. Ayrıca, Kamran İnce’nin tarihsel bir olayı işleyen ve büyük yankı uyandıran “Konstantinopolis’in Düşüşü” başlıklı 2. Senfonisi de bu unutulmaz etkinlikte yer alacak.

DEVLET ÇOKSESLİ KOROSU KONSERLERİ

Devlet Çoksesli Korosu, 8 Aralık 2024 Pazar günü saat 18:00’de CSO Ada Ankara Ziraat Bankası Ana Salon’da dinleyicileri büyüleyici bir performansla karşılayacak. Dünya Koro Günü kutlamaları kapsamında düzenlenen bu özel konserde, Türkiye’nin farklı illerinden gelen koroların bir araya gelerek oluşturduğu 400 kişilik devasa bir koro sahne alacak. Mozart’ın müzik tarihindeki eşsiz eseri Requiem’den bölümler ve Puccini’nin etkileyici Requiem’i seslendirilecek.

Türkiye’den katılan koroların birleşerek sahnede devleşeceği bu performans, koro müziğinin evrensel gücünü ve birleştirici etkisini dinleyicilere hissettirecek. Bu unutulmaz müzik ziyafetinde yerinizi almayı unutmayın.

OPERA VE BALE

FINDIKKIRAN

Ankara Devlet Opera ve Balesi, Tchaikovsky’nin ölümsüz eseri Fındıkkıranı 4 Aralık Çarşamba ve 9 Aralık Pazartesi günleri Opera Sahnesi’nde sanatseverlerle buluşturuyor. Masalsı bir hikayeyi büyüleyici müzik ve danslarla birleştiren bu eser, izleyicilere unutulmaz bir deneyim sunuyor. 1850’li yılların Almanya’sında, Nürnberg’de bir Noel günü geçen hikaye, Belediye Başkanı Herr Stahlbaum’un evinde başlıyor. Başkanın kızı Clara, amcası Doktor Drosselmeyer’in getirdiği oyuncak asker şeklindeki fındıkkırana hayran kalıyor.

Ancak rüyasında farelerle ve devleşmiş oyuncaklarla karşı karşıya kalan Clara, cesaretiyle savaşı kazanıyor ve fındıkkıran bir prense dönüşüyor. Clara, Prens’in rehberliğinde büyülü Karlar Ülkesi’ne yolculuk ediyor ve bu fantastik dünyada İspanyol, Arap, Çinli ve Rus dansçılarla eğlencelere katılıyor. Rüya gibi danslar ve görkemli sahne tasarımlarıyla dolu bu eser, izleyenleri masalsı bir dünyaya taşımaktadır.

Eserin rejisi ve koreografisi Mehmet Balkan’a ait olup sahneye Lale Balkan tarafından koyulmuştur. Orkestra şefliğini Kandemir Artun Hoinic üstlenirken, dekor tasarımında yine Kandemir Artun Hoinic, kostüm tasarımında Aslı Öngören, ışık tasarımında Tacettin Uyanık’ın imzası bulunmaktadır. Bale notatörlüğü Fuat Gök, eser koordinatörlüğü Ali Hakan Odabaşı ve eser sorumluluğu Tayfun Çebi tarafından gerçekleştirilmiştir. Biletler, Ankara Devlet Opera ve Balesi gişelerinden ve online satış platformlarından temin edilebilir. Bu büyülü gösteriyi kaçırmayın!

SERGİ

THE UNSPOKEN: KONUŞULMAYANLAR SERGİSİ

Fikret Otyam Sanat Merkezi’nde 21 Aralık 2024 – 21 Ocak 2025 tarihleri arasında The Unspoken: Konuşulmayanlar sergisi, sanatın insanın derinliklerine sunduğu etkileyici bir yolculuk olarak dikkat çekiyor. Sergi, suskunluğun ve bastırılmış duyguların görsel bir manifestosunu sunarken, kelimelerin yetersiz kaldığı anlarda sanatın duyguları ve hikayeleri nasıl anlatabileceğini gözler önüne seriyor.

Korkular, hayal kırıklıkları ve dile getirilemeyen acılar gibi duyguları keşfetmek için bir alan yaratan sergi, Susan Sontag’ın “Başka’nın Acısına Bakmak” adlı eserinde belirttiği gibi, imgelerin kelimelerin gücünün ötesine geçtiği bir dünyayı temsil ediyor. Sessizlik burada, hem bir tercih hem de kaçınılmaz bir iletişim biçimi olarak karşımıza çıkıyor ve duyguların kelimelerle sıkışıp etkisini yitireceğinden korkan bireylerin sessizlikle yaptığı mücadeleyi yansıtıyor.

Her eserin bir duruş, bir renk ya da bir iz aracılığıyla izleyiciyi davet ettiği bu sergi, Hannah Arendt’in “insanın koşulları” üzerine yaptığı gözlemleri çağrıştırıyor. Hayatın raslantısallığını, kontrol edilemez yapısıyla anlam yarattığını vurgulayan Arendt’in fikirleri, sergide başlangıçta bir hata gibi görünen unsurların nasıl derin anlamlara dönüştüğünü keşfetme fırsatı sunuyor. Maurice Merleau-Ponty’nin “algı fenomenolojisi”ne de göndermede bulunan sergide, eserler izleyicinin katılımıyla tamamlanmayı bekleyen bir bütünün parçaları olarak yer alıyor. İzleyiciler sadece eserleri görmekle kalmayıp, ruhlarıyla anlamlandırarak duygusal bir bağ kurma fırsatı buluyor. Fikret Otyam Sanat Merkezi’nde düzenlenen bu sergi, hayatın sessizliğiyle yüzleşme ve konuşulmayanları hissetme şansı sunuyor. 21 Aralık 2024 – 21 Ocak 2025 tarihleri arasında bu etkileyici sanatsal deneyimi kaçırmayın.

KİTAP

PEMBE KÖŞK’TEN MASALLAR

Gülsün Bilgehan / Bilgi Yayınevi tarafından kaleme alınan “Pembe Köşk’ten Masallar”, hayallerle gerçeğin birbirine karıştığı masalsı bir dünyada büyüyen Gülsün Bilgehan’ın, geçmişin izinde okurlarını büyülü bir yolculuğa çıkardığı bir eser. İsmet İnönü’nün torunu olarak Pembe Köşk’te geçen çocukluk anılarını, masal dünyasının sihriyle harmanlayarak sunan Bilgehan, bu kitapta sıcak bir nostalji ve hayal gücü dolu hikayelerle karşımıza çıkıyor.

Kitap, yalnızca mimarisiyle değil, içindeki insanlarla da masalları andıran bir evde geçen çocukluk yıllarını aydınlatıyor. Yüksek tavanlı odalar, gıcırdayan ahşap kapılar, kristal avizeler ve gümüş şamdanlarla süslü bu ev, tarihi büyük tanıklarıyla dolu: Meydan savaşları kazanmış komutanlar, uluslararası antlaşmalara imza atmış diplomatlar, balolarda dans eden zarif hanımlar… Bilgehan’ın kalemi, bu gerçek hayat hikayelerini peri kızları, ejderhalar, konuşan hayvanlar ve uçan halılarla harmanlayarak çocukları olağanüstü bir dünyaya taşıyor.

Masal yazarı Marina Warner’ın Once Upon a Time: A Short History of Fairy Tale adlı eserinde vurguladığı gibi, masalların gücü yalnızca hayal dünyasını genişletmek değildir; aynı zamanda yaşamın gerçekleriyle bir bağ kurmaktır. Bilgehan’ın bu kitabında Pembe Köşk’ün geçmişi ve masal dünyası iç içe geçiyor, okuru hem nostaljik hem de fantastik bir serüvene sürüklüyor.

“Pembe Köşk’ten Masallar”, çocuklara ders ya da öğüt verme amacını gütmüyor; aksine, onlara tarihin kokusunu hissettiren, hayal gücünü ateşleyen ve olağanüstü bir yolculuğa davet eden bir eser. Gülsün Bilgehan, köklü bir tarihin zengin mirasını, masal evreninin sıcaklığıyla birleştirerek eşsiz bir eser yaratmış. Pembe Köşk’ün tarihini solumak, anlatılan masallarla o yıllara tanıklık etmek isteyen herkes bu kitabı okurken geçmiş ve hayal dünyasının büyüsünü derinlemesine yaşayacak. Bu büyülü masal kitabı, hem çocuklara hem de tarihe ve masallara meraklı her yaş grubundan okura hitap ediyor. “Pembe Köşk’ten Masallar” ile nostalji ve hayal gücünün eşsiz buluşmasına tanık olun!

Exit mobile version