Ridley Scott’un Gladyatör 2: Karanlık Bir Dönemin Portresi
30 Kasım’da 86 yaşına girecek olan usta sinemacı Ridley Scott, 2000 yılında başrolde tanınmamış bir aktör olan Russel Crowe ile birlikte “Gladyatör” adlı epik yapımı hayata geçirdi. O dönem Hollywood’da, yıldız oyuncusuz tarihi bir film çekmek, büyük bir risk olarak görülüyordu; bu, adeta bir kumar oynamak demekti. Ancak “Gladyatör”, dünya genelinde 465 milyon dolarlık (bugünün parasıyla yaklaşık 850 milyon dolar) bir gişe hasılatı elde etti ve beş Oscar ödülü kazanarak, sinema tarihine adını altın harflerle yazdırdı. Scott, “Napolyon” filminin “yönetmenin kurgusu” nu tamamladıktan hemen sonra, “Gladyatör 2”nin hazırlıklarına başladı. Bu yeni filmin senaryosunu, “Napolyon”un senaristi David Scarpa ile birlikte oluşturdu.
Karanlık ve Vahşi Bir Dünya
24 yıl aradan sonra gelen bu devam filmi “Gladyatör 2”, ilk filmden oldukça farklı bir atmosfer sunuyor. İmparator Marcus Aurelius’un Roma hayalini gerçekleştirmek için hayatını adayan sadık komutanı Maximus’un ölümünden 20 yıl sonra, Roma İmparatorluğu çöküşün ve yozlaşmanın eşiğindedir. Soylu ve onurlu Roma ideali, yerini açgözlülük, hırs, şiddet ve vahşete bırakmıştır; halk yoksulluk içinde kıvranmaktadır. Aurelius’un kızı Lucilla, Maximus’tan doğan oğlu Lucius’u güvenliği için 20 yıl önce Afrika’daki Numidya’ya göndermiştir. İkiz imparatorlar Geta ile Caracalla, eğlence ve kan dökme peşindedirler. Bir zamanlar mitolojik ve soylu olan Roma, artık halkını ezen ve sömüren bir yer haline gelmiştir. “Gladyatör 2”, ilk filmin duygusal ve romantik içeriğinden uzak, karanlık, güvensiz ve umutsuz bir atmosfer sunmaktadır. Scott, filmin açılış sekansını MS 200’de, son özgür kent Numidya’nın Romalı General Acacius’un komutasındaki kuşatmasıyla başlatır. Numidyalı asker çift Arishat ile Lucius, Romalılarla savaşmak için hazırlanmaktadır. Acacius, Arishat’ı öldürür ve Lucius’u esir alır.
Lucius’un Tinsel Arayışı
Filmin karakterleri, sırayla karşımıza çıkar: Lucius, Lucilla, gladyatör okulunun sahibi olan eski bir filozof değil, hırslı bir politikacı ve silah taciri olan Macrinus’tur. Artık bir imparator değil, iki imparator vardır. General Acacius’un eşi Lucilla, babasının adaletli Roma hayalini gerçekleştirmek için sabırla beklemektedir. Lucius, arenada babası gibi avuçlarını toprakla doldurur; ancak onun davranışı pragmatik bir yaklaşımı yansıtır ve babasınınkine nazaran sembolik bir anlam taşımaz. Tek amacı, hayatta kalmak ve karısını öldüren Acacius’u ortadan kaldırmaktır. Marcus Aurelius’un öğretilerini ve babasını daha iyi anladıkça, Lucius’un düşünceleri de değişir. Tinsel bir arayış içinde olan Lucius, Aurelius ile babası Maximus’un adaletli, uygar ve soylu Roma’sının ne denli yozlaştığını sorgular. Ridley Scott, günümüzle ilgili göndermelerde bulunarak, Roma uygarlığı ve Batı uygarlığının artık sadece terminolojide kalan kavramlar olduğunu vurgular.
Duyarsızlık Çağı
Günümüz, güçlülerin, zenginlerin, oligarkların, neoliberallerin, vahşi kapitalistlerin, uyuşturucu baronlarının, teknoloji milyarderlerinin, insan, organ, çocuk ve kadın tüccarlarının, güçsüz ve yoksul ülkelere saldıran; bebekleri, çocukları, kadınları ve yaşlıları katleden faşist, militarist ülkelerin serbestçe at koşturduğu bir dönemdir. Bu, gerçekten bir duyarsızlık çağını simgeler. Ridley Scott, toplu histeriyi kolezyumdaki etobur babunlar, köpekbalıkları ve gergedanlarla pekiştirerek izleyicisine “Çok eğlendiniz mi?” sorusunu yöneltir. Ne kadar çok kan, şiddet, vahşet ve ölüm varsa, o kadar çok eğlence vardır. John Mathieson’ın olağanüstü görüntüleri, yapım tasarımları ve Harry Gregson Williams’ın ilk filmin temasını eklediği etkileyici müziği, seyirciyi derinden etkilemektedir.
“Gladyatör 2”, kaybetme, yas, iyileşme, yaraları sarma, yeniden her şeyi kazanma ve başarma öyküsüyle karşımıza çıkıyor. Filmin kadrosunda Paul Mescal, Pedro Pascal, Connie Nielsen, Denzel Washington, Joseph Quinn, Fred Hechinger ve Derek Jacobi gibi önemli isimler yer alıyor.