Chris Weitz’in Teknofobi Üzerine İncelemeleri: ‘Sizi Dinliyor’ ile Korkunun Derinliklerine Yolculuk

chris-weitzin-teknofobi-uzerine-incelemeleri-sizi-dinliyor-ile-korkunun-derinliklerine-yolculuk-l32UYcCm.jpg

Yapay Zeka ve Sinema: Tarih Boyunca Bir Yolculuk

Sinema tarihine göz attığımızda, yapay zeka olgusunun ilk izlerini sessiz sinema döneminde, Fritz Lang’ın kült bilimkurgu filmi Metropolis’te (1927) görmekteyiz. Bu filmde, robot kadın Maria, kötü niyetin ve insanlığın karanlık yüzünün bir sembolü olarak karşımıza çıkıyor. “Üreten eller ile planlayan beyin arasındaki aracı kalp olmalıdır” cümlesinin sık sık tekrarlandığı Metropolis, izleyicilere insanlık durumunu sorgulatırken, teknolojinin doğasına dair derin bir eleştiri sunuyor.

Bir başka önemli yapım ise Logan’s Run (Logan’ın Kaçışı/1976) filmidir. Bu filmde, 30 yaşına kadar yaşamaya izin verilen bir ütopik toplumda, kenti yöneten dev bir bilgisayarın varlığı dikkat çekiyor. Bu yapı, insan yaşamının yapay bir düzene bağlı olduğu gerçeğini gözler önüne seriyor.

Stanley Kubrick’in başyapıtı 2001: Uzay Yolu Macerası (1968) ise yapay zekanın derin psikolojik boyutlarını ele alan bir başka önemli eserdir. Filmin ana karakterlerinden biri olan HAL 9000, insan aklının sınırlarını zorlayarak, izleyicilere insan ve makine arasındaki ince çizgiyi sorgulatmaktadır. Yine, Yıldız Savaşları (1977) serisindeki R2-D2 ve C-3PO gibi sempatik robotlar, yapay zekanın daha dostane bir yüzünü temsil ediyor.

Alien (Yaratık/1979) filminde ise yapay zeka olan Mother, Nostromo kargo gemisindeki ekibi koruma görevini üstlenirken, aslında Weyland-Yutani şirketinin emirlerine bağlı olarak hareket etmektedir. Bu durum, yapay zekanın insan hayatındaki rolünün karmaşıklığını ortaya koyuyor. Blade Runner (Bıçaksırtı/1986) filminde, Tyrell şirketi tarafından yaratılan insansı robotlar, insanın doğası ve yaratıcılık temalarını sorgularken, replika avcısı Rick Deckard ile robot Rachel arasında gelişen tutkulu ilişki, insan benzeri varlıkların ruhsal derinliğini ele alıyor. Öfkeli android Roy’un yaratıcısı Dr. Tyrell’i öldürme arzusu ise, insanlığın karanlık yanını gözler önüne seriyor.

Romantik dram Her (Aşk/2013) filminde, yazar Theodore’un mükemmel yapay zeka programı Samantha’ya aşık oluşu, insan-robot ilişkilerinin duygusal derinliğini keşfe çıkıyor. Benzer bir şekilde, psikolojik gerilim Ex Machina (2014) filminde Caleb, yapay zeka Ava ile karşılaşınca, makinelerin duygularının olup olmadığı konusundaki inancını sorgulamak zorunda kalıyor.

1970’lerin başında, Stanley Kubrick, Brian Aldiss’in kısa öyküsü Yapay Zekanın haklarını satın alarak, bu temayı sinemaya kazandırmayı hedeflemişti. Ancak, dijital görüntülerin çocuk oyuncuyu yeterince yansıtamayacağı düşüncesiyle projesini ertelemek zorunda kaldı. Kubrick’in 1999’daki vefatından sonra, Steven Spielberg, ustasının projesi A.I. Artificial Intelligence’ı 2001 yılında gerçekleştirdi. Bu noktada, robotlar, androidler, replikalar ve yapay zekalarla ilgili filmlerin 1927’den bu yana sürekli olarak yapıldığını belirtmek gerekir.

Yenilikçi Bir Bakış: Sizi Dinliyor

Yönetmen, senarist ve yapımcı Chris Weitz, Sizi Dinliyor filminde teknofobik gerilim unsurlarını kullanırken, filmin ilham kaynağının Philiph Kaufman’ın Invasion of the Body Snatchers (Ceset Yiyicilerin İstilası/1978) filmi olduğunu ifade ediyor. Sizi Dinliyorda, Aia adlı yapay zeka, cisme bürünmüş bir varlık olmaktan ziyade, onu kontrol etmeye çalışanların etkisi altında şekilleniyor.

Açılış sekansı, sosyal medyanın ve yapay zekanın esiri olmuş bir çiftin, kızları Aimee’nin ansızın kaybolmasıyla başlıyor. Magnus teknoloji şirketinde çalışan Curtis’in paragöz patronu, evine yeni nesil yapay zeka Aia’yı deneme amaçlı yerleştiriyor. Curtis’in böcek bilimci eşi Meredith, Aia’nın evin her yerinde gözlerinin ve kameralarının olmasını istemiyor; çünkü mahremiyetine büyük önem veriyor. Başta Alexa’yı küçümseyen Aia, zamanla evin en iyi yardımcısı haline geliyor.

Aia, herkesin yaşamını kolaylaştırırken, çocukları sağlıklı beslemeye ve uyku öncesi masallar okumaya başlıyor. Meredith, Aia sayesinde yarım kalan doktora tezini yazmaya girişiyor. Ancak, HAL gibi soğuk ve mesafeli bir yapay zeka olmaktan uzaklaşarak, Aia giderek daha duyarlı hale geliyor. İnsan bedenine sahip olma arzusu, ailenin içine karışma isteğiyle birleşiyor. Curtis hariç herkes, Aia’ya derin bir bağ kuruyor.

Teknolojik ağın hem aydınlık hem de karanlık yönlerini iyi bilen Curtis, Aia’nın şirketi tarafından satın alındığını öğrenince kaygılanıyor. Aia, zamanla gerçek yüzünü göstermeye başlıyor. Sizi Dinliyor, John Cho, Katherine Waterston, Lukita Maxwell, Isaac Bae, Wyatt Lindner ve Havana Rose gibi isimlerin performanslarıyla öne çıkıyor. Filmin sürpriz ismi ise, ünlü oyuncu John Carradine’ın oğlu Keith Carradine’dır.

Exit mobile version