9 Bin Yıllık Höyükte, Hitit Döneminin İzleri: Surlara Dair Çarpıcı Buluntular

9-bin-yillik-hoyukte-hitit-doneminin-izleri-surlara-dair-carpici-buluntular-I9xtWgml.jpg

Anadolu’nun Tarihine Işık Tutan Yumuktepe Höyüğü Kazıları

Milattan önce 7 binli yıllara kadar uzanan köklü geçmişiyle Anadolu’nun en eski yerleşim yerlerinden biri olan Toroslar ilçesindeki Yumuktepe Höyüğü’nde bu yıl da yoğun bir kazı çalışması gerçekleştirilmektedir. İtalya’nın Bari Aldo Moro Üniversitesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Giulio Palumbi başkanlığında yürütülen kazılar, bu yıl üç ayrı noktada odaklanarak ilerleyecektir. Bu yılki kazıların önemli bir parçasını, höyüğün açık hava müzesi olabilmesi için gerekli hazırlıkların tamamlanması oluşturmaktadır.

“İlk Tunç veya Geç Kalkolitik Tabakalara İnmeye Çalışıyoruz”

Prof. Dr. Palumbi, hem Demir Çağı hem de Hitit Çağı tabakalarına, ayrıca Geç Kalkolitik dönem tabakalarına ulaşma hedefiyle çalışmaların devam edeceğini belirtti. “Bundan sonraki aşamada daha derin tabakalara inmeyi planlıyoruz, bu da bize daha fazla prehistorik bilgi sunacaktır. Bu sezon, ilk Tunç veya Geç Kalkolitik tabakalara ulaşmayı umuyoruz” ifadelerini kullandı.

“Konsantrik Bezeme ile Kıbrıs Etkili Kapalı Kabın Parçasını Bulduk”

Kazı Başkan Yardımcısı Dr. Özlem Aytek, şu an bulundukları tabakanın Orta Demir Çağı’na ait olduğunu ve bu çerçevede yürütülen çalışmalara dair bilgi verdi. Özaydın, kazı sırasında buldukları parçayı göstererek, “Bu gördüğünüz, konsantrik bezemeli ve Kıbrıs etkisi taşıyan bir kapalı kabın parçasıdır. Birkaç benzer örnek daha bulduk. Eğer bu buluntuların altında erken Demir Çağı tabakalarına ulaşabilirsek, Yumuktepe’deki Demir Çağ stratigrafisini belirleme şansına sahip olacağız. Bu buluntular milattan önce 8. ve 7. yüzyıla tarihlenmektedir. Daha erken dönemlere, yani milattan önce 9. yüzyıla ulaşabiliyor muyuz, bunu araştırmaya çalışıyoruz. Bu dönem, ticaretin ve kozmopolit yerleşimlerin yoğun olduğu bir zaman dilimidir; doğu, batı, adalar ve özellikle Kıbrıs ile olan ilişkilerin belirginleştiği bir süreçtir” şeklinde açıklamada bulundu.

“Milattan Önce 6500 ile Tarihleniyor Burası”

Yumuktepe Höyüğü’nde en eski tabakaların bulunduğu alanda yürütülen çalışmalara dair bilgi veren Dr. Özlem Aytek, “En erken tabaka dediğimiz, yerleşik yaşamın başlamasıyla ilgili olan alandayız. Bu alanın yaklaşık milattan önce 6500 ile tarihlendiğini söyleyebiliriz. Mimari açıdan bu tarihi, çok sayıda yenileme ve çeşitli alan kullanımlarıyla tanımlayabiliriz. Genel olarak taş temelli kerpiç mimari yapılar görmekteyiz ve bu yapıların içerisinde ağırlıklı olarak silolara rastlamaktayız. Siloların iç kısımlarında, özellikle mercimek gibi yoğun bitkisel kalıntılar bulmaktayız. Bu sene çalışmalarımızda alanımızı biraz daha genişlettik ve buradaki kronolojiyi daha iyi anlamaya yönelik bir hedefimiz var. Mimari açıdan baktığımızda birçok yenileme evresi ve yan yana inşa edilmiş yapılar görmekteyiz. Bu yapıların hangi amaçlarla kullanıldığına dair daha fazla bilgi elde etmeye çalışıyoruz. Umarım sezon sonunda daha fazla bilgiye ulaşarak, daha fazla şey söyleyebiliriz” dedi.

Yumuktepe Höyüğü’ndeki kazı çalışmalarının 5 Ekim’e kadar sürdürülmesi planlanmaktadır.

Exit mobile version