200 Yıllık Tarihi Eşyaların Bahçede Hayat Bulduğu: 30 Yıllık Tutkunun Derinliklerine Yolculuk

200-yillik-tarihi-esyalarin-bahcede-hayat-buldugu-30-yillik-tutkunun-derinliklerine-yolculuk-hYOxcM3S.jpg

Murat Tatlı ve Yörük Kültürü: Bir Müzeye Dönüşen Ev

Mut’a bağlı Kale Mahallesi’nde yaşayan Murat Tatlı, yaklaşık 30 yıl boyunca biriktirdiği 200 yıllık objelerle evini adeta bir müzeye dönüştürmeyi başarmış. Yörük kültürünü yaşatma çabasıyla çıktığı bu yolculuk, yalnızca bir hobi olmanın ötesine geçmiş ve önemli bir kültürel mirasın temsilcisi haline gelmiştir. Tatlı, çocukluğunda başlayan koleksiyon merakını, zamanla daha da derinleştirerek, geçmişin izlerini geleceğe taşımayı hedefliyor.

Evinde özenle sergilediği tarihi eserler, eski bir evin bahçesinde düzenlenen bir alanda toplanmış. Murat Tatlı, burada tarım aletleri, işlemeli ahşap kapılar, av tüfekleri, eski radyolar, güğümler, kar çorapları, çeşitli mutfak aletleri ve halı tezgahları gibi 100’e yakın tarihi eşya ile köyüne ait kültürel değerleri yeniden hayat buldurmakta. Bu eserleri hobi olarak toplamaya başladığını dile getiren Tatlı, “Kıymetli eserleri gelecek nesillere aktarmak ve tarihe sahip çıkmak” amacıyla bu çalışmaları sürdürdüğünü vurguluyor.

Müze Olursa, Eserleri Bağışlarım

Murat Tatlı, tarihi eşyaları biriktirmeye hobi olarak başladığını ifade ederken, bu süreçte edindiği nesnelerin kökeninin de oldukça zengin olduğunu belirtiyor. “Bu eşyaların kimisi dedemden, kimisi babamdan, kimisi annemden, kimisi sağdan soldan atadan öteden, kimisi de komşulardan. Böylece biriktirmeye çalıştım. Yaklaşık 30 yıl boyunca, evleneli beri bu işe meraklıyım. Her şeyin eskisine karşı bir ilgim var” diyor.

Yeni neslin, onun gibi geçmişten gelen eşyalara meraklı olmamasını eleştiren Tatlı, “Birçok genç benim yaşımda olanları tanıyabilir ama bizden daha aşağıdaki kuşakların pek de bilgisi yok. Birikimimin burada bulunmasını istiyorum. Mesela, bir müze olsa, birçok eşyayı bağışlarım ve sergilerim. Amacım, Mut’umuzun kültürel mirasının başka yerlere gitmemesi. Buraya öğrenciler ve meraklılar gelsin, geçmişin izlerini görsünler” şeklinde konuşarak, toplumsal bilincin artırılmasına önemli bir vurgu yapıyor.

Exit mobile version