Sırtüstü Yatmanın ve Burun Karıştırmanın Alzheimer Üzerindeki Beklenmedik Etkileri

sirtustu-yatmanin-ve-burun-karistirmanin-alzheimer-uzerindeki-beklenmedik-etkileri-EIfdfIAw.jpg

Alzheimer Hastalığına Dikkat!

Tüm dünyada yaklaşık 44 milyon insan Alzheimer hastalığından muzdaripken, Türkiye’de bu sayı yaklaşık 700 bin kişiyi bulmaktadır. Genellikle 65 yaş üstü bireylerde görülen bu hastalık, hem hastalar hem de yakınları için oldukça zorlu bir süreç oluşturur.

21 Eylül Dünya Alzheimer Günü’nde konuşan Doç. Dr. Abdullah Özkardeş, çoğu zaman önemsiz görülen bazı alışkanlıkların bile Alzheimer riskini artırabileceğine dikkat çekti. Alzheimer hastalığı, başlangıçta unutkanlık ile kendini gösterirken, hastalığın ilerleyen evrelerinde günlük yaşam aktiviteleri; soyunma, giyinme, yemek yeme ve tuvalet ihtiyacı gibi durumlarda bile yardım gerektirebiliyor.

Burundaki Enfeksiyon Alzheimer’ı Tetikliyor

Yapılan araştırmalar, burun karıştırmanın da Alzheimer riskini artırdığını ortaya koyuyor. Doç. Dr. Özkardeş, “Bazı insanlar burunlarını sürekli karıştırıyorlar. Bu kişilerde Alzheimer riski daha yüksek olarak gözlemlenmiştir. Bunun sebebi ise burun karıştırma sonucunda burunda enfeksiyon riski artması ve bu mikropların burundaki beyne giden sinirler aracılığıyla beyne ulaşmasıdır. Alzheimer hastalığının kökeninde ise beyinde amiloid plak adı verilen bir bozukluk oluşmaktadır. Burun karıştıran bireylerde bu amiloid plakların daha fazla olduğu saptanmıştır. Bu nedenle burun hijyeni de son derece önemlidir.” diyerek uyarıda bulundu.

Sırtüstü Yatanlar Risk Grubunda

Doç. Dr. Özkardeş, bazı basit alışkanlıkların Alzheimer riskini artırabileceğini belirterek, “Yapılan çalışmalar, aklımıza gelmeyen bazı durumların da Alzheimer olma ihtimalini artırabileceğini göstermektedir. Örneğin, sürekli sırtüstü yatan bireylerde bu risk artmaktadır. Sırtüstü uyuyanlarda uyku apnesi sıklıkla görülmektedir. Uyku apnesinin hem kısa dönem hem de uzun dönem etkileri vardır. Bu durum, beynin kanlanmasını bozmakta ve buna bağlı olarak Alzheimer gelişme riski artmaktadır. Ayrıca işitme kaybı yaşayan bireylerde de Alzheimer riski daha yüksektir. İşitme, beyin için bir uyarandır ve bu uyarının kaybı, unutkanlık hissini artırmaktadır.” şeklinde açıklamalarda bulundu.

Sosyal İnsanlarda Daha Az Görülüyor

Alzheimer hastalığının nedenlerine değinen Doç. Dr. Özkardeş, “Alzheimer’da en önemli faktör yaş faktörüdür; belli bir yaşın altında bu hastalığa sık rastlanmamaktadır. Genç yaşlarda görüldüğünde genetik bir neden araştırılmalıdır. Bunun yanı sıra, bireyin entelektüel düzeyi de oldukça önemlidir. Hayatı dolu dolu yaşamış bireylerde Alzheimer olsa bile bu durum daha geç ortaya çıkmakta ve daha hafif seyretmektedir. Beslenme alışkanlıkları, fiziksel aktiviteler, hipertansiyon, diyabet ve yüksek kolesterol gibi rahatsızlıklar da önemli rol oynamaktadır.” ifadelerini kullandı.

Sebze ve Beyaz Et Koruyor

Beyni aktif tutmanın ve fiziksel hareketliliğin Alzheimer’dan korunmada önemli faktörler olduğunu vurgulayan Doç. Dr. Özkardeş, “Entelektüel bir yaşam sürmek, fiziksel olarak hareketli olmak ve günlük yürüyüşler yapmak son derece önemlidir. Kolesterol, şeker ve tansiyonu artıran durumlardan kaçınmak ve buna göre beslenmek de kritik öneme sahiptir. Alzheimer’a iyi gelebilecek bazı besinler mevcut; örneğin, lahana, pırasa ve pazı gibi yeşil sebzelerin tüketimi faydalıdır. Günlük birkaç ceviz ve fındık almak da önerilmektedir. Beyaz et, sağlıklı beslenme açısından her zaman faydalıdır. Kırmızı et ve hamur işlerinden ise uzak durmak gerekir. Ayrıca, ayçiçek yağı yerine saf zeytinyağı kullanmak da önemlidir.” diyerek sözlerini tamamladı.

Exit mobile version