HPV ve Rahim Ağzı Kanseri

hpv-ve-rahim-agzi-kanseri-S3nFLvbK.jpg

Türkiye’de her yıl yaklaşık 1500-2 bin kadın, HPV virüsünün neden olduğu rahim ağzı kanseri sebebiyle yaşamını yitiriyor. Erken yaşlarda HPV aşısı olmanın, rahim ağzı kanserine yakalanma riskini azalttığı bilinmektedir. Uzmanlar, 9-26 yaş arasındaki bireylerin bu aşının yapılması gerektiği konusunda çağrıda bulunmaktadır. Ancak, HPV aşısı henüz ulusal aşı programı içerisinde yer almamaktadır.

HPV Virüsü ve Aşısı

HPV virüsünün kadınları olduğu kadar erkekleri de etkilediğini belirten uzmanlar, kadınlarda rahim ağzı, vulva, vajen, ağız ve yutak kanserlerine yol açarken erkeklerde de penis, anal bölge, ağız ve yutak kanserlerine neden olabileceğini vurgulamaktadır. HPV’nin yaygın ve bulaşıcı bir mikrop olduğu, Dünya Sağlık Örgütü tarafından bir “halk sağlığı sorunu” olarak tanımlandığı bilinmektedir. HPV aşısı, canlı biyolojik ürünler veya viral DNA içermediği için enfeksiyona yol açmaz. Aşıların güvenli olduğu ve HPV’ye karşı koruma sağladığı bilimsel olarak kanıtlanmıştır.

  • HPV aşısının koruyuculuğunun ve güvenilirliğinin dikkate alınarak en kısa zamanda ücretsiz temin edilmesi gerekmektedir.
  • HPV’ye bağlı en yüksek rahim ağzı kanseri sıklığı ve ölüm oranları düşük ve orta gelirli ülkelerde görülmektedir. Bu durum, HPV aşısı, servikal tarama ve tedavi hizmetlerine erişim eksikliğinden kaynaklanan eşitsizlikleri yansıtmaktadır.
  • HPV aşısının, 26 yaş sonrasında da yapılabilmesine rağmen koruyuculuğunun azaldığı bilinmektedir. Bu nedenle, 30 yaş sonrasında da beş yılda bir olmak üzere 65 yaşına kadar HPV taraması yaptırılması önerilmektedir.

Prezervatifin HPV’ye karşı koruyucu olmadığına vurgu yapılırken, cinselliğin tabu olarak görülmesi nedeniyle HPV-HPV aşısı ile ilgili taleplerin baskılandığı ve bu durumun tanı ve tedavi sürecini geciktirdiği belirtilmektedir.

Exit mobile version