Epilepsi Hastalarının Artan Çilesi: Stok Yetersizliği Sorunu

epilepsi-hastalarinin-artan-cilesi-stok-yetersizligi-sorunu-3exTimeX.jpg

İlaç Krizi Büyüyor: Epilepsi Hastaları Zor Durumda

Türkiye’de ilaçta yaşanan kriz giderek derinleşirken, bu durumdan en çok etkilenen gruplardan biri de epilepsi hastaları oldu. Uzun zamandır Clobazam etken maddeli ilaca ulaşılamadığı bildiriliyor. Bu durum, aileleri ve hastaları zor günler geçirmek zorunda bırakıyor. Çaresiz kalan aileler, yurtdışından ilacı temin etmeye çalışırken, bazıları tarihi geçmiş ilaçları kullanmak zorunda kalıyor.

‘ETKİSİ AZALIYOR’

Sosyal medya platformlarında aileler, yaşadıkları zorlukları dile getirerek yardım çağrısında bulunuyor. Örnek paylaşımlardan bazıları şöyle:

  • “Kuzenim epilepsi hastası. Türkiye’de ilacı bulamıyoruz, yurtdışından getirtmemiz gerekiyor. Yardımcı olabilecek kimse var mı?”
  • “Annem epilepsi hastası, 12 Haziran’dan bu yana ilacı bekliyoruz. Türk Eczacılar Birliği’ne başvurdum, hâlâ stoğa düşmesini bekliyoruz. Neden kimse çözüm üretmiyor?”

Tarihi geçmiş ilaç kullanmak zorunda kalan ailelerden biri de, 14 yıldır bu ilacı kullanan Çetin ailesi. Anne Didem Çetin, yaşadıkları mağduriyeti şu sözlerle anlattı: “Uzun zamandır ilaca ulaşamadığımız için tarihi geçmiş bir ilacı kullanmak zorunda kaldık. Bu süre zarfında oğlumun epilepsi nöbetleri çok fazla arttı. Tarihi geçmiş olduğu için ilacın etkinliği de azalıyor. Doz ayarını kendi kafamıza göre yapmak mümkün olmadığı için her zamanki dozda vermeye devam ediyorum. Sosyal Güvenlik Kurumu’ndan da henüz bir dönüş almadık. Hâlâ stok bekleyen hasta olarak görünüyoruz.”

Uzman Görüşü: Nöbetlerin Sıklığı Artıyor

Türk Nöroloji Derneği Epilepsi Çalışma Grubu Moderatörü ve Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Nöroloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Kadriye Ağan Yıldırım, ilaç eksikliğini Cumhuriyet gazetesine değerlendirdi. Ağan, Clobazam’ın özellikle dirençli epilepsilerde ve Lennox Gastaut sendromu gibi sendromlarda yaygın olarak kullanıldığına dikkat çekti.

‘MUADİLİ YOK’

Ağan, “Bu hastalar sıklıkla birden fazla anti-nöbet ilacı kullanmaktadır. Dolayısıyla, alternatif bir ilaç eklenmesi gibi bir seçenek de mevcut değildir. Zaten dirençli nöbetleri olan hastalarımız için, uygun ve fayda gördükleri ilacın yokluğu, nöbetlerin sıklığını artırmakta ve hastayı daha dirençli hale getirmektedir. Artan nöbetler, hem hastanın hem de hasta yakınlarının yaşam kalitesini, sosyal yaşamlarını ve iş hayatlarını olumsuz yönde etkilemektedir.” şeklinde konuştu.

Exit mobile version