RSV: Enfeksiyonu ve Önlemleri
RSV (Respiratuvar Sinsityal Virüs), başta üst solunum yollarını etkileyen bir viral enfeksiyon olup, özellikle küçük çocuklar ve bebekler için ciddi sağlık sorunlarına yol açabilmektedir. Uzman Dr. Sena Türk, RSV’nin tüm yaş gruplarında görülebileceğini, ancak özellikle 2 yaş altındaki çocukların neredeyse tamamının bu virüsle enfekte olma riski taşıdığını vurguladı. “Prematüre doğan bebekler, 1 yaş altındaki bebekler ve bağışıklık sistemi zayıf olan çocuklar, RSV enfeksiyonu açısından yüksek risk grubunda yer almaktadır,” dedi.
RSV’nin belirtileri, hafif soğuk algınlığı semptomlarından, daha ciddi alt solunum yolu enfeksiyonu belirtilerine kadar geniş bir yelpazede değişiklik gösterebilmektedir. Türk, başlangıçta görülen belirtileri burun akıntısı, hapşırık ve hafif ateş gibi bulgular olarak sıraladı. Daha ağır vakalarda ise şu semptomlar ortaya çıkabilir:
- Nefes almakta zorluk
- Hızlı nefes alma
- Nefes alırken hışıltı sesi
- Nefes alırken kaburgaların içe doğru çökmesi
- Dudaklar ve el-ayak tırnaklarında mavi-mor renk değişikliği
- Yorgun görünüm ve uyarılara yanıt verememe hali
- Burun tıkanıklığı veya hızlı nefes alma nedeniyle beslenmede ciddi azalma
RSV enfeksiyonunun spesifik bir tedavisi bulunmadığını belirten Türk, “Tedavi genellikle semptomlara yönelik yapılmaktadır. Burun tıkanıklığının giderilmesi, sıvı alımının artırılması ve oksijen desteği gibi yöntemler sıklıkla kullanılmaktadır. Ciddi vakalarda hastaneye yatış gerekebilir. Antibiyotikler ise RSV tedavisinde etkili değildir, ancak ikincil bir bakteriyel enfeksiyon gelişirse antibiyotik tedavisi düşünülebilir,” şeklinde bilgi verdi.
“RSV genellikle 7 ila 14 gün sürmektedir” diyen Türk, hastalığın süresinin hastanın yaşı ve genel sağlık durumuna bağlı olarak değişebileceğini aktardı. “RSV’ye yakalanan bebeklerin çoğu iyileşse de, bağışıklık sistemlerinin bu virüse karşı yeterli direnç geliştirmemesi nedeniyle enfeksiyon tekrarlama riski bulunmaktadır,” ifadelerini kullandı.
RSV’nin, enfekte kişinin öksürmesi veya hapşırmasıyla havaya yayılan damlacıkların solunması ve virüs içeren yüzeylere temas sonrası ağız, burun ya da gözle temas edilmesiyle bulaştığını belirten Türk, hastalığa yakalanmamak için şu önlemlere dikkat edilmesi gerektiğini vurguladı:
- Anne sütünün desteklenmesi
- Sigara maruziyetinin engellenmesi
- El hijyenine dikkat edilmesi
- Ellerin sık sık sabun ve suyla en az 20 saniye yıkanması
- Eller yıkanmadan gözler, burun ve ağıza dokunulmaması
- Oyuncaklar, telefon, kapı kolları gibi sık temas edilen yüzeylerin temizliğine dikkat edilmesi ve dezenfekte edilmesi
- Öksürük, hapşırık, burun akıntısı gibi soğuk algınlığı semptomları bulunan kişilerle yakın temastan kaçınılması
- Kalabalık ortamlardan uzak durulması