Genç Yaşlarda Şekerli İçecek Tüketiminin Kolon Kanseri Riski Üzerindeki Etkisi
Son yapılan araştırmalar, genç yaşlarda günde iki veya daha fazla şekerli içecek tüketmenin, 50 yaşından önce kalın bağırsak kanseri olma riskini iki katına kadar artırdığını göstermektedir. Özellikle 13-18 yaş arası gençler için, günlük her bir şekerli içecek tüketiminin erken kolon kanseri riskini %32 oranında artırdığı belirtilmektedir.
Kolon (Bağırsak) kanseri, dünya genelinde en yaygın ikinci kanser türüdür. Türkiye’de ise yerel araştırmalara göre ikinci, Sağlık Bakanlığı istatistiklerine göre ise üçüncü sırada yer almaktadır. BMJ Journals’ta yayınlanan ve 95 binden fazla katılımcıyı kapsayan gözlemsel bir araştırma, 1950 yılında doğanlarla 1990’da doğanlar arasında kolon kanseri riskinin iki kat, rektum kanseri riskinin ise dört kat daha fazla olduğunu ortaya koymuştur.
Uzman Görüşü
Araştırma hakkında değerlendirmelerde bulunan Biruni Üniversitesi Hastanesi’nden Gastroenteroloji Uzmanı Prof. Dr. Kamil Özdil, kolon kanserinin tedavi seçeneklerinin diğer kanser türlerine göre daha fazla olduğunu vurguladı. Erken evrede tespit edilmesinin önemine dikkat çekerek, tarama testlerinin gerekliliğini ifade etti. Prof. Dr. Özdil, bu kanser türünden korunmak için gerekli önlemleri de sıraladı.
“Lifsiz Ürünlerden Uzak Durun”
Prof. Dr. Özdil, beslenme ve diyetin önemine vurgu yaparak, yaşam tarzının da büyük rol oynadığını belirtti. “Masa başı çalışma, bu hastalığın gelişimini tetikleyebilir. Bu nedenle düzenli egzersiz yapmak oldukça önemlidir. Paketli ve işlenmiş gıdalar ile şekerli içeceklerin etkisi büyüktür. Kolon kanseri ve diğer kanser türleri açısından göz önünde bulundurmanız gereken en önemli şey, ne yediğinize dikkat etmektir. Aşırı şeker tüketiminden uzak durmalı ve fast food tarzı lifsiz ürünlerden kaçınmalısınız. Sağlık Bakanlığı ve Milli Eğitim Bakanlığı bu konuda çalışmalar yaparak, okul kantinlerinde yiyecek içecek denetimleri gerçekleştirmektedir.”
“Haftada Bir veya Daha Az Tüketenlerin Yakalana Oranı Daha Düşük”
“Bu araştırmada, 13-18 yaş aralığındaki bireylerde her gün iki kez şekerli içecek tüketiminin kolon kanseri riskini ciddi şekilde artırdığı gösterilmiştir. Haftada bir veya daha az tüketen gençlerin ise yakalanma oranının daha düşük olduğu tespit edilmiştir” diyen Prof. Dr. Özdil, ailelere şu tavsiyelerde bulundu: “Çocuklar, sağlıksız beslenme alışkanlıklarına yönlendirilmemelidir. Hazır satılan paketli, gazlı ve şekerli içeceklerden uzak durulması önemlidir. Bunun yerine ayran, şalgam suyu, komposto gibi yerel içecekler tercih edilmelidir. Araştırmalar, kahve ve süt tüketen bireylerde kolon kanseri riskinin düştüğünü de göstermektedir. Ancak her gıda dengeli bir şekilde tüketilmelidir; her şeyin aşırısı zarardır.”
Kolon Kanseri Belirtileri
Prof. Dr. Kamil Özdil, kolon kanserinin belirtilerini sıralarken, “Bu kanser türü başlangıçta hiç semptom vermeyebilir. Ancak semptomatik hale gelirse, vücutta kansızlık, dışkılama düzensizliği veya makat kanaması gibi belirtiler ortaya çıkabilir. Gizli kanama da söz konusu olabilir. Bağırsaklar tıkanma noktasına gelirse şişkinlik, kilo kaybı, bulantı ve kusma görülebilir. Erken evrede ise kansızlık belirgin bir işaret olabilir. Bu nedenle rutin taramalar büyük bir önem taşımaktadır. Tarama testlerinde kansızlık tespit edilirse, dışkıda kan testi pozitif çıkarsa kolonoskopik inceleme öneriyoruz. Kolon kanseri, %50 oranında hastalarda belirti olmaksızın tespit edilebilmektedir. Aile öyküsü, kansızlık, beklenmeyen demir eksikliği ve dışkıda kan gibi durumlar bizim için alarm niteliğindedir.” şeklinde konuştu.
“45 Yaşından İtibaren Kolonoskopik Tarama Önerilmektedir”
Prof. Dr. Kamil Özdil, sözlerini şu şekilde tamamladı: “Dünyanın her yerinde tarama programları yürütülmektedir. Önceden 50 yaş olarak belirlenen tarama yaşı, artık 45 yaşına indirilmiştir. Bu sayede kolon kanseri önlenebilir hale gelmektedir. Kolon kanserinin diğer kanser türlerine göre daha fazla tedavi seçeneği bulunmaktadır. Erken evrede tespit edilirse cerrahi müdahale olmadan tedavi edilebilir. Bu yüzden korkmayın, düzenli tarama testlerinizi yaptırmayı ihmal etmeyin.”