Anne Olmak

anne-olmak

Annelik…

Belki de hayata dair bir kadında bütünleşen tüm rollerin en kutsalı…

Yeni dünya düzeninde toplumların yapılarında birçok değişken olsa da aile kavramı ve olgusunun bel kemiğini oluşturan en değerli varlık “anne” olarak tanımlanmaktadır. Her ne kadar günümüzdeki modern toplum yaşayışına bakıldığında çalışma yaşamında yer alan kadınların sayısında artış gözlemlendiği, kadına yönelik olarak tanımlanan “ev içindeki sorumluluklar”ın yerini çalışma yaşamındaki görev ve sorumlulukların görünür oranda arttığı var olsa da kadının en önemli rollerinden biri “annelik” olarak yerini almaktadır.

Birçok konu başlığı ile uğraşan kadınların anne olduktan sonraki yaşam döngüsünde farklılaşmalar gündeme gelir. Gebelik süreciyle başlayan, doğum ile resmilik kazanan bu süreç bir kadının en eşsiz duyguları da beraberinde yaşadığı bir zaman dilimidir. “Annelik” ile ruhsal ve duygusal değişimlerle karşılaşan kadın, başlangıçta fiziksel olarak belki kendisini güçsüz hissetse de, hayatın tüm zorluklarını sırtlayabilecek kapasitede bir gücün varlığını da kendisinde hisseder. Diğer bir ifade ile kendisi için hayatın tüm zorluklarının yanı sıra artık en mutlu anları da yaşabileceği eşsiz bir dönem başlamıştır.

Annelik ile birlikte başlayan bu yaşam serüveninde “sevgi”, “şefkat”, “fedakarlık” ve “çocuğu hayatının merkezine” koyma vb. birçok konu başlığı yer almaktadır. Güncel yaşantıda “belki de eskisi kadar sosyal hayata veya özel alanlara sahip” olunmasa da “dünyaya getirdiği veya baktığı çocuğun varlığının” her şeyin üstünde olduğu görülmektedir.

İşte “annelik” ile birlikte böylesine kutsal ve değerli bir kimliğin kazanılmış olması kadını farklı kılar. Uykusuz geçen geceler, çocuğun her anını gözlemleme isteği yorucu olsa da dünyanın en karşılıksız sevgisini içinde barındıran ve artık tüm hayat boyu sizinle var olacak bu duygular beraberinde bir kadını olgunlaştıran ve hayatı daha derinden anlamasına sebebiyet veren bir süreçtir.

Annelik ile birlikte artık bir kadının üzerinde sadece kendi sorumluluğu değil, dünyanın en masum canlısının da sorumluluğu yer almaktadır. Bu noktada başta annenin sağlıklı olması oldukça önem taşır. Çocuğunun daha sağlıklı büyüyebilmesi adına öncelikli olarak anne olan kadının gerek fiziksel gerek psikolojik olarak sağlıklı olması koşulsuz tek şarttır.

Bu vesileyle, mutlu bir anne yaratılması için anne olan kadına gerek doğum öncesi gerek doğum sonrası gerekli desteklerin ve eğitimlerin verilmesi, düşüncelerini daha rahat ifade edebilmesi için gerekli psikolojik desteklerin sağlanması, kadının ailesi, eşi ve yakın çevresi ile davranışsal olarak verilecek destekler ile ilgili gerekli bilgilendirmelere ilişkin eğitimlerin yaratılması, annenin mutlu olabilmesi adına her türlü psikolojik desteğin konunun uzmanları tarafından verilmesinin sağlanması vb. değerli çalışmaların yapılıyor olması sürecin daha sağlıklı olması ve daha “mutlu anneler” yaratılması noktasında oldukça önemlidir.

“Anneler değerlidir.”

Bir nesil yetiştiren tüm annelerin anneler günü kutlu olsun…

 

 

Yararlanılan Kaynaklar

Özge, ZEYBEKOĞLU AKBAŞ, Cansu, DURSUN; “Toplumsal Değişme Sürecinde Annelik Serüveni: Genç Annelikten Geç Anneliğe Geçiş”, Akademik Hassasiyetler, Sayı:20, Cilt:9, 2022, s. 107-128.

Nuray, KURT, Hava ÖZKAN; “Annelik Rolü Ve Mutluluk Düzeyi Arasındaki İlişki” YOBU Sağlık Bilimleri Fakültesi Dergisi, Cilt:4, Sayı:3, 2023, s. 335-343.

Canan, UÇAKCI, ASALIOĞLU, Feride, ERCAN, Esra, ERDEM, Aysel, TÜFEKCİ, AKCAN; “Kadınların Anneliğe İlişkin Görüşleri”, Elektronik Sosyal Bilimler Dergisi, Cilt:19, Sayı: 75, 2020, s. 1546-1561.

Exit mobile version