Yapılandırmanın Faiz Yükü: Zorlayıcı Bir Gerçek

yapilandirmanin-faiz-yuku-zorlayici-bir-gercek-rjfRUTn9.jpg

Yükselen Enflasyon ve Düşük Faiz İkilemi

Yükselen enflasyona rağmen düşük faiz politikasında ısrar eden iktidar, bu tutumuyla ülkeyi derin bir ekonomik krize sürüklemekte. Şimdi ise, borç sarmalına soktuğu vatandaşlara fahiş faiz oranlarıyla ‘yapılandırma fırsatı’ sunma yoluna gidiyor. Gelirleri zorunlu harcamalarına yetmeyen vatandaşlar, temel ihtiyaçlarını dahi borçlanarak karşılamak zorunda kalıyor. Bu durum, kredi kartı ve ihtiyaç kredisi borçlarının patlamasına yol açtı.

Merkez Bankası (TCMB) ve Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu’nun (BDDK) eş güdümlü olarak devreye aldıkları yapılandırma formülünden yine ‘yüksek faiz’ çıkması dikkat çekiyor. Düzenlemeye göre, bireysel kredi kartlarını yapılandırmada kullanılacak faiz oranı %3.11 olarak belirlenmiş durumda. Ancak bu oran, %15 Kredi Kaynak Destekleme Fonu (KKDF) ve %15 Banka Sigorta Muamele Vergisi (BSMV) eklenince, yapılandırma faiz oranı aylık %4.04’e ulaşacak.

Yüksek Faizle Yapılandırma

İhtiyaç kredilerinde ortalama faizlerin %5.9’a çıktığı bu dönemde, yapılandırma ile sunulan bu oran başlangıçta nefes aldırıcı gibi görünse de, vatandaş 5 yıla yayılan geri ödeme sürecinde ağır bir faiz yüküne maruz kalacak. Örneğin, 100 bin TL’lik bir borcun 60 ay vadeyle yapılandırılması durumunda, aylık ödeme miktarı 4.454 TL olacak. Toplam geri ödeme ise 267 bin 375 TL’ye ulaşacak. Bu durumda, kart borcunu hafifletmek isteyen biri, 100 bin TL’lik borcunu kapatmak için toplamda 167 bin 375 TL faiz ödemiş olacak.

Bununla birlikte, borç yapılandırılırken ileride faiz oranları düşse bile, vatandaş yüksek faiz ödemeye devam etmek zorunda kalacak. İktidar, Orta Vadeli Program’da (OVP) enflasyonun 2026 yılında %9.7’ye düşeceğini öngörmesine rağmen, vatandaşa 2029 yılı sonuna kadar ana parasına karşılık %167 oranında bir faiz yükü bindirmiş olacak. Bu süreçte, bankalar faizlerin düşmesi durumunda dahi ciddi ek kâr elde edecekler.

Kredi Sicili Üzerindeki Olumsuz Etkiler

Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu’nun kredi kartı ve ihtiyaç kredilerinin yapılandırılmasına yönelik aldığı karar, aynı zamanda müşterilerin kredi sicilinin bozulmasına yol açıyor. Kredi ve kartlarla ekonomisini döndürmeye çalışan vatandaş, yapılandırma ile borçlarını öteleyerek, bankalardan yeni kredi kullanma imkanını da kaybetmiş oluyor. Ayrıca, düzenleme gereği, kart sahipleri yapılandırılan borcunun en az yarısını ödeyinceye kadar ilgili bankadaki kredi kartı limitleri de artırılamayacak. Uzmanlar, yapılandırmanın bu olumsuz etkilerinin de dikkatle değerlendirilmesi gerektiğini vurguluyor.

Exit mobile version