Türkiye’nin Ekonomik Krizi ve Bölgesel Gerginlikler

turkiyenin-ekonomik-krizi-ve-bolgesel-gerginlikler-ZDS9CuX8.jpg

Türkiye, uzun süredir devam eden yanlış ekonomik politikalar sonucunda derin bir krizle karşı karşıya. Bu durum, sadece iç dinamiklerle sınırlı kalmayıp, aynı zamanda bölgedeki krizlerin de etkisiyle daha da derinleşiyor. Rusya-Ukrayna savaşı sürerken, patlak veren Filistin-İsrail çatışmaları ve bu çatışmaların İran, Lübnan gibi komşu ülkelere yayılması, bölgedeki gerginliği artırdı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, bu sıcak ortamda taraflara yönelik sert ve tehditkar mesajları, mali piyasalarda ciddi sarsıntılara neden oldu.

Son olarak, önceki gece İsrail’in Lübnan’a düzenlediği saldırı ve Hamas’ın üst düzey yöneticilerinden birine gerçekleştirdiği suikast, piyasaları daha da gerdi. Dolar/TL kuru, 33.27 seviyesine yükselerek yeni bir rekor kırarken, Borsa İstanbul’da BİST 100 endeksi yüzde 1’den fazla bir düşüş yaşadı. Brent petrol fiyatları ise yüzde 3 oranında artış gösterdi.

Bu gelişmeleri değerlendiren ekonomistler, ölçülü bir yaklaşım sergilenmesi gerektiğini vurgularken, “Bölge, çatışmalara alışkın. İlk tepkilerin geçici olmasını umuyoruz” şeklinde yorumlar yaptılar.

Yabancı Yatırımcı Çıkışı Hız Kazanabilir

Türkiye’yi yakından etkileyen bu gerginliklerin, yabancı yatırımcıların piyasadan çıkışını hızlandırabileceği konusunda uyarılarda bulunan Prof. Dr. Erhan Aslanoğlu, “Bu durumu şu anki rakamlarda göremeyiz. Ancak piyasalarda döviz talebinin arttığını gözlemliyoruz. Türkiye’nin mevcut ekonomik krizi içinde, böyle bir gerilim petrol fiyatları ve döviz kurlarındaki artışla birlikte enflasyon ve cari açık gibi göstergeleri olumsuz etkileyecektir. Bu nedenle, gerginliği azaltmak için adımlar atmamız gerekiyor” diye konuştu.

Gerginliklerin Ekonomik Etkileri

Bölgedeki uzun süreli gerginliklerin zaman zaman tırmandığını hatırlatan piyasa uzmanı Şant Manukyan, “Çatışmalar, petrol arzını etkileyen noktalara ulaşmadığı sürece krize dönüşmez. Bölge uzun zamandır bu tür çatışmalara alıştı. Uluslararası piyasalardaki asıl endişe, Çin’deki ekonomik yavaşlama ve ABD’de Trump’ın başkan olması durumunda alacağı üretim odaklı kararlar” ifadelerini kullandı.

Yatırımcıların Güvenli Liman Arayışı

İsrail’in Tahran ve Beyrut’a yönelik saldırılarının, savaşın derinleşeceği algısını artırdığını belirten Prof. Dr. Hayri Kozanoğlu, “Bu durum, yatırımcılarda güvenli liman arayışını tetikledi. Ayrıca, FED’in faiz kararı da yatırımcılar tarafından merakla bekleniyor. Dolar, eylülden önce bir faiz indirimi olmayacağı beklentisiyle hafif güçlenmiş durumda. Bunun yanı sıra, haziran ayında ihracatın yüzde 8.3 oranında düşüş göstermesi ve dış ticaret açığının 5.9 milyar dolara yükselmesi, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) dövize yönelik biraz daha esnek bir yaklaşım sergilemesine neden oldu” dedi.

Fitch’ten Uyarılar

Kredi derecelendirme kuruluşu Fitch, Türk bankalarının marjlarının baskı altında olduğunu ve aktif kalitesinde ılımlı bir bozulma gözlemlendiğini açıkladı. Fitch’in yayımladığı rapora göre, bankaların birinci çeyrek sonuçları, kredi büyüme sınırları ve TL fonlama maliyetlerinin yüksekliği nedeniyle bireysel müşterilerin geri ödeme performansının düşük olduğunu ortaya koyuyor. Bu durum, parasal sıkılaşmanın kârlılık üzerinde baskılar yaratmasına yol açıyor.

Exit mobile version